Yeni vaka ve çok ilaca dirençli akciğer tüberkülozunda periferik kanda CD4,CD8 ve Nk (natural killer) hücre düzeyleri

Abstract

ÖZET Giriş ve Amaç : Tüberküloza karşı immün yanıtta ana sorumlu hücreler T hücreleridir. NK hücrelerinin de tüberküloza karşı savunmada anlamlı rolü vardır. HIV (+) hastalarda CD4 sayısının azalması ile hastalığın şiddeti arasında bir ilişki mevcuttur. Aynı zamanda MDR tüberküloz HTV (+) hastalarda daha fazladır. Bu çalışmada HTV (-) MDR tüberkülozlu hastaların periferik kan T hücre alt grupları (CD4, CD 8 ), NK hücre yüzde oranlan ve CD4/CD8 oranını yeni vaka akciğer tüberkülozlu hastalarla karşılaştırmayı ve elde edilen değerlerin PPD ve BMI ile ilişkisini değerlendirmeyi amaçladık. Hastalar ve Yöntem : Çalışmaya 15 yeni vaka akciğer tüberkülozlu erkek (ortalama yaş:41.8±15.7), 15 MDR akciğer tüberkülozlu erkek (ortalama yaş:38.9±9.4) dahil edilmiştir. Hastaların tedavi öncesi periferik kanlarında flow sitometri yöntemi ile CD4, CD8 ve NK hücre yüzde oranlarına bakılmıştır. Tüm hastalar yayma (+) dir. Ayrıca hastaların PPD ve BMI değerlerine de bakılmıştır. Bulgular : Her iki grup arasında demografik özellikler (yaş, kilo, boy, BMI ), PPD ve sigara miktarı (pk/yıl) açısından fark saptanmamıştır. Her iki grup arasında periferik kan CD4, CD8, NK hücre yüzde oranlan, CD4/CD8 oram açısından istatistiksel anlamlı farklılık bulunmamıştır. Rakamsal olarak değerlendirildiğinde MDR akciğer tüberkülozu hastalarında, yeni vaka akciğer tüberkülozu grubuna göre CD4 yüzdesi ve CD4/CD8 oram daha düşük, NK ve CD8 yüzdesi daha yüksek olarak bulunmuştur. PPD (+) olanların CD8 yüzde ortalaması, PPD (-) olanlara göre istatistiksel anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p=0.028). BMI değerleri <20, 20-25, >25 olan gruplarda CD4, CD8, NK hücre yüzde ortalamaları ve CD4/CD8 oram karşılaştırıldığında anlamlı farklılık saptanmamıştır. Sonuç : Bizim çalışmamızda MDR akciğer tüberkülozu ve yeni vaka akciğer tüberkülozu hasta grupları karşılaştırıldığında T hücre alt gruplan ve NK hücre yüzde oranlarında istatistiksel anlamlı farklılık bulunmamıştır. Ancak bizim çalışmamızın rakamsal sonuçlan ve literatürdeki benzer çalışmalar incelendiğinde defektif immünitenin MDR gelişiminde sorumlu olabileceği görüşü akla gelmektedir. 51