Orta derece ve geç prematürelerin 11-12 yaş dönemi nörogelişimsel özellikleri ve okul başarısının değerlendirilmesi

Abstract

AMAÇ: Orta derecede ve geç prematürelerin 11-12 yaşlarında somatik büyüme ve nörogelişimsel prognozunu irdelemek, perinatal, neonatal, sosyokültürel ve ekonomik risk faktörlerinin prognoza etkisini araştırmak. YÖNTEM: 2004 yılında Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım ünitesinde izlenen orta derecede ve geç prematüreler retrospektif olarak çalışmaya alındı. Perinatal ve neonatal dönem risk faktörleri sorgulandı. Olgulara sistemik ve nörolojik muayene yapıldı. Ailelerin kaygılarını sorgulayan PEDS ve çocuğun davranışsal sorunlarını sorgulayan PSC testleri uygulandı. Wisc-r testi kullanılarak sözel, sayısal ve toplam zeka puanları hesaplandı. Okul başarısının değerlendirilmesinde Türkçe ve Matematik notları referans alındı. Sosyoekonomik düzeyle ilgili anket formu dolduruldu. BULGULAR: Çalışmamızda ortalama 11,6 yaşta 41 olgu (18 kız, 23 erkek) değerlendirildi. 5 olgu (%12,2) boyca, 10 olgu da (%24,4) ağırlıkça 10. persentilin altındaydı. Perinatal risk faktörlerinin sözel ve sayısal zekaya etkisi bulunamadı. Neonatal morbiditelerden sepsis sözel zekayı etkilerken, periventriküler lökomalazi sözel, sayısal ve toplam zeka üzerine olumsuz etkiliydi. Sosyoekonomik düzey sayısal ve toplam zeka puanları ile orta derecede korelasyon gösteriyordu. Aile kaygısı olan ve PSC puanı pozitif çocukların sözel, sayısal ve toplam zeka puanları anlamlı olarak düşüktü. Karne notları karşılaştırıldığında kızlar daha başarılıydı, cinsiyete göre zeka puanları arasında anlamlı fark bulunamadı. Major nörolojik sekel olarak üç olguda mental retardasyon (Wisc-r <70 puan), bir olguda tek gözde körlük tanımlandı, bu olguların toplam zeka puanı ve okul başarısı düşüktü. SONUÇ: Orta derecede ve geç pretermler uzun süreli izlemde somatik büyüme ve nörogelişimsel açıdan artmış risk altındadır, bu nedenle erken prematüreler gibi uzun süreli izlemleri erken tanı, tedavi ve rehabilitasyon açısından önemlidir

AIMS: Evaluate somatic growth and neurodevelopmental outcome of late and moderate preterms at 11-12 years of age. METHODS: Modarate and late preterms monitored in Bakirkoy Pediatrics Hospital between January and December 2004 were included. Mother's age, chronic diseases, Apgar score were examined as perinatal risk factors. Respiratory problems, intracranial hemorrhage, periventricular leukomalacia, sepsis, necrotizing enterocolitis, retinopathy of prematurity were assessed as neonatal morbidities. Detailed neurologic examination was performed. PEDS test, which examines families' concerns and PSC test examining behavior problems were also performed. Wisc-r test was used to calculate intelligence quotient, report grades were used for school performance, socioeconomic level was determined. RESULTS: We examined 41 children. 5 cases were below tenth height percentile, 10 were below tenth weight percentile. Perinatal risk factors weren't associated with intelligence. As for neonatal morbidites; sepsis was associated with verbal intelligence, periventricular leukomalacia had a negative impact on verbal, performance, full scale intelligence. Socioeconomic level showed medium positive correlation with numerical and full scale intelligence. Children with concerned parents had significantly intelligence quotient, cases with positive PSC score had a similar outcome. Girls had better school performance, there was no significant difference in intelligence between genders. Three cases had mental retardation, one case was blind in one eye. Cases with major neurologic deficit had a lower intelligence quotient. CONCLUSIONS: Modarate and late preterms have a higher risk in terms of somatic growth and neurodevelopment. Consequently, long term follow-up of moderate and late preterms, like early preterms, is crucial for early diagnosis, treatment and rehabilitation.