Mesane kanseri nedeniyle radikal sistektomi yapılan hastalarda cinsiyetin onkolojik sonuçlara etkisi

Abstract

Amaç : Bu çalışmanın amacı mesane tümörü nedeniyle radikal sistektomi yapılan hastalarda cinsiyetin onkolojik sonuçlara etkisini değerlendirmektir.Gereç ve yöntem : Kliniğimizde mesane tümörü nedeniyle radikal sistektomi uygulanan 460 hastanın verileri retrospektif olarak incelendi. 420 erkek ve 40 kadın hasta çalışmaya dahil edildi. Kadın sistektomi olgularının tümör tipi, tümör evreleri, tümör derecesi, lenf nodu tutulum oranları, komplikasyonlar ve sağ kalım verileri değerlendirildi. Bu parametreler açısından erkek sistektomi olgularıyla karşılaştırıldı. Bulgular : Erkek hastaların yaş ortalaması 60,59(± 8,966), kadın hastaların yaş ortalaması ise 63,20(±7,816) idi(p=0,076). Erkek hastaların %79,4 ü ürotelyal kanser iken kadın hastalarda bu oran %70,3 idi(p=0,192). Kadın hastalarda pT1, pT2, pT3 ve pT4 evrelerinde tümör saptanma sıklığı sırasıyla % 2,8, %33,3, %41,7, %22,2 iken erkeklerde bu oranlar sırasıyla %18, %34,2, %33,4 ve %14 idi. Lenf nodu tutulumu açısından olgular değerlendirildiğinde kadın hastalarda lenf notu tutulma oranı %48,5 iken erkek hastalarda bu oran %23,9 idi(p=0,002). Kadınlarda Grade 3 tümör saptanma oranı %80,6 iken erkeklerde ise %72,7 idi(p=0,335). Kadınlarda mesane sınırlı hastalık bulunma oranı %22,2 iken erkeklerde bu oran %48,3 idi(p=0,04). Kadın ve erkek hastalarda tüm komplikasyonlar değerlendirildiğinde her iki grup arasında istatistiksel anlamlı fark izlenmemiştir (p=0,319).Erkeklerde medyan HÖS 115 ay(±42,2), kadınlarda ise 18(±2,14) aydı. 3 yıllık hastalığa özgü sağkalım verileri değerlendirildiğinde erkeklerde %61.4, kadınlarda %15.3 olup aralarında istatistiksel anlamlı fark izlenmiştir (p=0.013). Erkeklerde medyan GS 47 ay (±11.789), kadınlarda ise 18 ay(±1.581) idi. Üç yıllık GS verileri değerlendirildiğinde erkeklerde %53.2, kadınlarda ise %11.4 bulundu. Her iki grup arasında istatistiksel anlamlı fark izlenmiştir (p:0.013). Sonuç : Çalışmamızda sistektomi yapılan kadın hastalarda hastalığa özgü sağkalım ve genel sağkalım erkeklere oranla daha kötü bulunmuştur. Bu durumun nedeni çalışmamızda lenf nodu tutulumunun ve mesane dışı hastalık gibi kötü prognostik faktörlerin kadın hastalarda daha fazla olması olarak görülmektedir.

Objectives : The aim of this study is to eveluate the effect of gender on oncologic results in patients undergoing radical cystectomy due to bladder cancer.Material and methods: We revieved data retrospectively from 460 patients who had radical cystectomy due to bladder cancer in our clinic. 420 of the patients were man and 20 were woman. We eveluated the tumor type, tumor stage, tumor grade, lymp node involvement status, complications and survival rates of the females. These parameters were compared in terms of facts male cystectomies.Results : The median age of males and females were 60,59(± 8,966) and 63,20(±7,816) respectively (p=0,076). %79,4 of males and %70,3 of females had transitional cell cancer(p=0,192). The frequency of detection at stages pT1, pT2, pT3 ve pT4 tumor in males and females were %18, %34,2, %33,4 ve %14 and % 2,8, %33,3, %41,7, %22,2 respectively. The percentage of the lymph node involvements in female and male patients were %48.5 and %23.9 (p=0.02). The percentages of grade 3 tumor involvements in female and male patients were %80.6 and %72.7 (p=0.621). In females bladder confined tumor percentage was %22.2 and males rate was %48.3 (p=0.04). Fort the overall complications no significant differences found between males and females. Disease spesific survival found 115(±42,2) months in males and 18(±2,14) months in females. Three years DSS was %61,4 in males and % 15,3 in females3(p=0.013). Median overall survival was 47 months (±11.789) in males and 18 months(±1.581) in females. Three years overall survival was %53.2 for males and %11.4 for females. Significiant difference was found between males and females(p:0.013).Conclusion : In this study we found that females are worse than males for disease spesific and overall survival. The reason for this found in the study, poor prognostic factors such as lymph node involvement and extravesical disease is seen as more in female patients.