dc.description.abstract | Amaç: Katarakt ile birlikte kornea endotelyal disfonksiyonu olan olgularda yapılan Triple DMEK cerrahisinin görsel ve anatomik sonuçlarının değerlendirilmesi.Materyal ve Metod: 2014 Ocak – 2016 Aralık tarihleri arasında Triple DMEK cerrahisi yapılan 20 hastanın 23 gözü retrospektif olarak değerlendirmeye alındı. Olguların preoperatif ve postoperatif 1, 3, 6 ve 12. aydaki düzeltilmiş en iyi görme keskinlikleri (DEİGK), endotelyal hücre sayısı (EHS), santral korneal kalınlığı (SKK), sferik ve silindirik refraktif değerleri, topografik silindirik değerleri, GİB değerleri ( Goldman aplanasyon tonometrisi ) ve tekrar hava verilme (rebubbling) sayısı değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya Triple DMEK uygulanan 20 hastanın (13 kadın) 23 gözü (10 sağ göz) dahil edildi. LogMAR eşeline göre DEİGK ameliyat öncesinde 1,52 ± 0,27 (n=23) sıra iken, ameliyat sonrası 1. ayda 0,73 ± 0,46 (n=23) (p < 0.05), 3. ayda 0,46 ± 0,45 (n=22) (p < 0.05), 6. ayda 0,29 ± 0,28 (n=17) (p < 0.05) ve 12. ayda 0,13 ± 0,07 (n=9) (P < 0.05)'a yükseldi. EHS donör korneada 2826 ± 287 hücre/mm² (n=23) iken, 1. ayda 1630 ± 555 hücre/mm² (n=23) (p < 0.05), 3. ayda 1372 ± 426 hücre/mm² (n=22) (p < 0.05), 6. ayda 1351 ± 266 hücre/mm² (n=17) (p > 0.05) ve 12. ayda 1343 ± 81 hücre/mm²(n=9) (p > 0.05) olarak ölçüldü. SKK ameliyat öncesinde 724 ± 115 µm (n=23) iken, 1. ayda 599 ± 79 µm (n=23) (p < 0.05), 3. ayda 561 ± 110 µm (n=22) (p < 0.05), 6. ayda 517 ± 42 µm (n=17) (p < 0.05) ve 12. ayda 522 ± 19 µm (n=9) (p > 0.05) olarak ölçüldü. Refraktif sferik ekivalan değerler ameliyat öncesinde -0,57 ± 0,44 Diyoptri (D) (n=9) iken, 1.ayda 0,53 ± 0,52 D (n=20) (p < 0.05), 3.ayda 0,49 ± 0,52 D (n=20) (p > 0.05), 6.ayda 0,65 ± 0,62 D (n=16) (p > 0.05) ve 12.ayda 0,76 ± 0,20 D (n=8) (p > 0.05) olarak ölçüldü. Altıncı ayda hastaların %81.25'inde refraktif sferik değerleri 1 D veya altında, hastaların tamamında ise 2 D veya altında saptanırken, 12. ayda ise hastaların %75'inde refraktif sferik değerleri 1 D veya altında iken, hastaların tamamında ise 2 D veya altında saptadık.Preoperatif refraktif silindirik ölçümlerin ortalaması 0,97 ± 0,67 D (n=9) iken; 1. ayda 1,47 ± 1,17 D (n=20) (p < 0.05), 3. ayda 1,15 ± 0,99 D (n=20) (p < 0.05), 6. Ayda 1,25 ± 0,81 D (n=16) (p > 0.05) ve 12. ayda 1,19 ± 0,85 D (n=8) (p > 0.05) olarak ölçüldü. Preoperatif topografik silindirik ölçümlerin ortalaması 2,19 ± 1,10 D (n=14) idi. Cerrahi sonrası 1. ayda 3,26 ± 4,35 D (n=21), 3. ayda 2,40 ± 2,31 D (n=19), 6. ayda 1,91 ± 0,85 D (n=14) ve 12. ayda 2,03 ± 0,61 D (n=8) olarak ölçüldü. Bütün aylar arasındaki karşılaştırmalar istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Postoperatif GİB takiplerinde sadece 1 hastanın 1 gözünde (%4.34) 20mmHg'nin üzerinde GİB ile karşılaşıldı. Bu hastada GİB medikal tedavi ile kontrol altına alınabildi.Çalışmamızda 4 göze 1 kez, 1 göze ise 2 kez rebubbling işlemi yapıldı. Tüm hastalara rebubbling işlemi ameliyat sonrası ilk 1 hafta içinde yapıldı. 2014 senesinde yapılan ilk 8 olgudan 3'üne (%37.5) rebubbling işlemi gerek görülürken, 2015 ve 2016 senelerinde yapılan 15 olgunun 2 tanesinde (%13.3) rebubbling işlemine ihtiyaç duyulmuştur. Beş gözün üçünde 1. ay sonunda, iki olguda ise 3. ayın sonunda greft yetmezliği gelişti. Bu gözlerin 4'üne tekrar DMEK cerrahisi yapıldı ve takiplerinde herhangi bir komplikasyon izlenmedi. Mikrokorneası olup greft yetmezliği gelişen 1 göze ise penetran keratoplasti ameliyatı plandı. Sonuç: Triple DMEK cerrahisinin, tek başına yapılan DMEK cerrahisine göre endotel fonksiyonu ile greft adhezyonu üzerinde negatif bir etkisinin olmadığı ve postoperatif komplikasyon sıklığını arttırmadığı gözlendi. Ayrıca klasik triple prosedürlerin aksine hızlı görsel rehabilitasyon, azalmış greft red reaksiyonu riski, öngörülebilir refraktif değişimler, korneal sütür komplikasyonlarının olmaması ve kapalı sistem cerrahisi gibi birçok avantajları mevcuttur. Korneal endotelyal disfonksiyonu ve kataraktı olan olgularda güvenle uygulanabilecek bir cerrahi yöntemdir. | |