Atatürk'ün tam bağımsızlık ilkesinin günümüzde askerî alanda uygulanabilirliğinin analizi

Abstract

Atatürk'ün ?Tam Bağımsızlık? ilkesi Türkiye Cumhuriyet'inin kuruluş döneminde ve ilerleyen dönemlerde sömürgeciliğe karşı ortaya konmuştur. Bu ilke aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetinin amacı olarak belirtilmiştir. Bu amaç ülkenin tüm güç unsurlarının millî olması diğer bir ifadeyle millet tarafından geliştirilmesi ve ilerletilmesini de gerekli kılmaktadır. Bu güç unsurlarının millî olmasıyla, diğer bir ifadeyle ülkenin kendi kaynaklarına dayanarak kendi bilimsel ve entelektüel birikimiyle geliştirilmesiyle ?Tam Bağımsızlık? ilkesi gerçek manâsını bulmaktadır.Türkiye Cumhuriyeti tüm güç unsurlarında olduğu gibi askerî alanda da bağımsızlık hedefiyle Atatürk Dönemi'nde öncelikle savunma sanayi tesislerinin belirli bir teknolojik yeterliliğe ulaşması yönünde çalışmalarda bulunmuştur. Aynı zamanda ?Tam Bağımsızlık? çerçevesinde, Atatürk Türkiye'nin çevresinde güvenliği sağlamak için eşit haklara sahip ülkelerin oluşturduğu güvenlik birliktelikleri tercih etmiştir. Fakat Türkiye II. Dünya Savaşı sonrası ?Tam Bağımsızlık? ilkesine aykırı olarak ABD ile işbirliği içinde bulunmuştur. Bu durum neticesinde savunma sanayi olarak bağımlı bir ülke haline gelen Türkiye, 1964 Kıbrıs Bunalımı ile ?Tam Bağımsızlık? ilkesi çerçevesinde askerî alanda uygulamalara başlamıştır.Özellikle askerî donanım olarak %100 bağımlı askerî güçten günümüzde %41'ini kendi üretebilen bir ülke haline gelen Türkiye ?Tam Bağımsız? bir askerî güç bulundurma konusunda ilerlemektedir. Fakat Soğuk Savaş sonrası süreçte değişen sabit güvenlik anlayışı açısından bağımsız olarak kendi çıkarları doğrultusunda ve kendi insiyatifi ile rol alarak çevresinde güvenlik kuşağı oluşturamamıştır.Bu bağlamda Türkiye yeni süreçte kendi çıkarları doğrultusunda karar alınması yönünde uluslararası örgütlerdeki konumunu güçlendirmek ve bölgesinde güvenlik kuşağı oluşturmak için hem bölgesel hem de ikili ittifaklar oluşturma konusunda çaba sarf etmelidir. Bu anlayış aynı zamanda ?Tam Bağımsızlık?ın kendi çıkarlarını ön planda tutan ve kendi inisiyatifi ile rol üstlenebilen yapısıyla doğru orantılıdır.

Atatürk?s `?independency?? principle was introduced against colonialism during the establishment period of the Republic of Turkey and the following period. This principle was determined to be the purpose of the Republic of Turkey. It means that all the powers of factors of country have to be national, in other words, they have to be developed and improved nationally. By these national powers of factors and the development of country based on its own resources with national scientific and intellectual work, the exact meaning of `the independency? principle is realized.In Atatürk?s era, the Republic of Turkey tried to accomplish technological competency in defense industry with the aim of the independency in military as in the other power of factors. As determined by `the independency? principle, Atatürk chose regional security unions consisting of countries with equal rights, to secure the borders of the Republic of Turkey. But at the end of Second World War, on the contrary, Turkey agreed on military and economic cooperation with USA. As a result, Turkey became dependent on a foreign country on defense industry till Cyprus crisis in 1964. Later, Turkey started to use her national power to make her own defense industry.Turkey was 100% dependent to other countries for military equipments. But, recently, Turkey has been trying to have independent military power by improving its defense industry and decreasing this dependency rate to 41%. Unfortunately, following the cold war, Turkey was not able act in her own initiative and form a security zone for her own benefit.In this context, Turkey has to make an effort to gain power in international organizations, toget advantageous decisions from these organizations and to secure its area. This plan is compatible with Atatürk?s independency principle which requires to act in her own initiative and to defense her own benefits.