Tip 2 diabetes mellituslu hastalarda Tc-99m-sestamibi ile alt ekstremitede perfüzyon rezervi hesaplanarak vasküler patolojilerin araştırılması.
dc.contributor.advisor | Sarı, Oktay | |
dc.contributor.author | Öztürk, İhsan Sabri | |
dc.date.accessioned | 2023-09-26T11:24:13Z | |
dc.date.available | 2023-09-26T11:24:13Z | |
dc.date.submitted | 2018-08-06 | |
dc.date.issued | 2008 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/750659 | |
dc.description.abstract | Bugün dünyada prevalansı en yüksek hastalıklardan olan ve en ağır komplikasyonlarla seyreden diyabetes mellitus, erken tanı konulması gereken hastalıkların başında gelir. Diyabetin kronik (dejeneratif) komplikasyonlarından olan periferik damar hastalığı oldukça sık görülmektedir. Büyük ve orta çaplı arterlerin intimasını tutarak lümeni daraltan makrovasküler hastalığa ateroskleroz adı verilir. Ateroskleroz diyabetik makroanjiopatinin ortaya çıkmasını daha da hızlandırır. Duyu ve motor nöropati, kapiller bazal membran kalınlaşması, nörojenik inflamatuvar cevabın kaybı ve endotel anormallikleri, ayak damarlarındaki tıkanıklıktan sorumludur. Diyabetik ayakta bazal membran kalınlaşması, teorik olarak lökosit göçünü bozmakta ve yaralanmayı takiben hiperemik cevaba neden olmaktadır. Bu durum diyabetik ayağın enfeksiyona yatkınlığını artırabilir. İskemi doğru tanımlanmazsa enfeksiyon ve nöropati doğru tedavi edilmezse, diyabetik ayak tedavisinde başarılı olunamaz.Diyabetik ayak lezyonları, hastaneye yatış ve uzun süre yatak işgalinin en önemli nedenlerindendir. Periferik damar hastalığını önleme ve tedavi aşamasındaki yeniliklere rağmen diyabet, bacak iskemisi ve ekstremite kaybına neden olan en önemli kardiyovaskuler risk faktörüdür. İyi perfüzyona sahip ayaklarda ülser gelişimine direnç daha fazladır ve eğer ülser oluşmuşsa uygun cerrahi ve medikal yaklaşımla komplikasyonsuz ve hızla bir iyileşme görülebilmektedir. Dolayısıyla diyabetik hastalarda kan dolaşımının sağlanması tedavinin önemli bir basamağını oluşturmaktadır.Çalışmamızda diyabeti olan ve olmayan hastalarda Tc-99m-sestamibi ile alt ekstremitede perfüzyon rezervini hesaplayarak, perfüzyon rezervinin diğer parametreler ile ilişkisini ve diyabetik olmayan hastaların perfüzyon rezervleri ile karşılaştırarak, diyabetik hastalarda periferik vasküler hastalığın varlığını araştırdık.Çalışmaya, kliniğimize herhangi bir nedenle miyokard perfüzyon sintigrafisi istemi ile gelen 32 tip 2 diabetes mellituslu hasta, hasta grubunu, yaş ve cinsiyet ile uyumlu 28 nondiyabetik hasta kontrol grubunu oluşturacak şekilde toplam 60 hasta alındı.Perfüzyon rezervi ile diyabetes mellitus süresi, Hb A1c ve diğer parametreler açısından iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu (p>0.05). Tip 2 DM grubunda perfüzyon rezervi ortalama % 31.4±11.6, kontrol grubunda % 53.2±18.35 idi. İki grup arasında PR ortalamalarına bakıldığında DM grubunda istatistiksel olarak anlamlı düşüklük vardı (p<0.05).Sonuç olarak, alt ekstremite PR objektif ve invazif olmayan bir yöntem olan Tc-99m-sestamibi sintigrafisi kullanılarak hesaplanabilir ve bu yöntem ile tip 2 diyabetik hastalarda alt ekstremite PR'ndeki azalma ortaya çıkarılabilir. Çalışmamız tip 2 diyabetik hastalarda alt ekstremite perfüzyon rezervinin azaldığını göstermektedir. Bu yöntemin diyabetik hastalarda ve diğer vasküler patolojilerde semptom ve klinik bulgularının gelişmesinden önce vasküler hastalığın erken tanısında, mikro ve makroanjiopatinin patofizyolojisinin araştırılmasında faydalı bir yöntem olduğunu düşünmekteyiz. | |
dc.description.abstract | The investigation of vascular pathologies in patients of lower limbs in type 2 diabetic patients using Tc-99m-sestamibi.Diabetes mellitus (DM) is one of the most prevalent disease with severe complications worldwide and should be diagnosed as early as possible. Peripheral vascular disease, an important chronic degenerative complication of DM, is seen frequently. The involvement of the intima of the large and medium sized arteries and the resultant luminal narrowing is termed as atherosclerosis. Atherosclerosis also attenuates the development of diabetic microangiopathy. Thickening of the basement membrane, sensorial and the motor neuropathies, the loss of the neurogenic inflammatory response and endothelial abnormalities are all responsible from involvement of the vascular structures of the feet. Theoretically, the thickening of the basement membrane impairs the migration of leukocytes and results in hyperemic response to any injury. This may predispose the diabetic foot to the infections. Inaccurate detection of the limb ischemia and inappropriate treatment of infection and neuropathy eventually leads to the failure of the treatment of the diabetic foot.Diabetic foot is one of the most important lesion for long hospital stay. Despite new treatment modalities for prevention and the treatment of peripheral vascular disease, DM is still the most important rsik factor for the limb ischemia and eventually the loss of the extremity. The extremities with adequate perfusion are more resistant to the development of ulcersand even if the ulcer develops, healing is also more rapid with medical and surgical treatments. As a result, adequate perfusion is an important aspect of the management.In our study, we aimed to study the presence of the peripheral vascular disease in both DM and non-diabetic patients by measuring the lower extremity perfusion reserve with Tc 99m-sestamibi.Thirtytwo consecutive type 2 diabetic and twentyeight nondiabetic age- and sex-matched patients who were referred to our clinic for myocardial perfusion scintigraphy were enrolled in this study.There were no significant between-group differences (diabetics versus non-diabetics) regarding the duration of diabetes, HbA1c and the other parameters (p>0.05). The mean perfusion reserves in DM and control patients were % 31.4 ? 11.4 and %53.2 ? 18.35 respectively and the difference between the groups were statistically significant ( p< 0.05).These data suggest that the perfusion reserves of the lower extremities of the diabetic patients are lower than the non-diabetic controls and the Tc-99m-sestamibi scintigraphy can be used as a valuable tool for the early diagnosis of the diabetic foot and the search for the pathophysiology of the micro and macroangiopathy. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Radyoloji ve Nükleer Tıp | tr_TR |
dc.subject | Radiology and Nuclear Medicine | en_US |
dc.title | Tip 2 diabetes mellituslu hastalarda Tc-99m-sestamibi ile alt ekstremitede perfüzyon rezervi hesaplanarak vasküler patolojilerin araştırılması. | |
dc.title.alternative | The investigation of vascular pathologies in patients of lower limbs in type 2 diabetic patients using Tc-99m-sestamibi | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 315300 | |
dc.publisher.institute | Meram Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | SELÇUK ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 204143 | |
dc.description.pages | 38 | |
dc.publisher.discipline | Diğer |
Files in this item
Files | Size | Format | View |
---|---|---|---|
There are no files associated with this item. |