Preoperatif fraksiyone normovolemik hemodilüsyon ve intraoperatif ototransfüzyon yönteminin klinik uygulaması

Abstract

- 116 - ÖZET Normovolemik hemodilüsyon büyük cerrahi girişimlerde ilk planda hepatitis prof ilaks isinde önem kazanan bir oto- transfizyon metodudur ki, normal şartlarda homolog transfüz*- yonu gerektirmemektedir. Normovolemik hemodilüsyonda aynı ka lan kan basıncı ve dakika kalb atım sayısının vurum hacminin yükselmesiyle kalb dakika hacminin artışına neden olarak kan viskos i tes inin azalmasına yol açtığı saptanmıştır. Bundan do layı kanın kısıtlanmış oksijen kapasitesi giderek kompanse edilmektedir. 2 3 hastada preoperatif safhada kanın plazma yedek mad deleriyle fraksione değişimi ile, buna uyacak şekildeki intraoperatif kan kaybını karşılamak üzere saklanarak intra veya ptfs toperatif retrasfüzyon yapıldı. Genel uyum 3/4 hasta da iyi veya yeterli idi. Hastaların yarısında bireysel yan reaksiyonlar görüldü-. 12 vakada hatırı sayılır derecede iste nilmeyen hemodinamik yan reaksiyonlar meydana geldi. -Bunlar bizim ölçebildiğimiz kriterlere göre periferik vazokons trik- siyon, sistemik kan basıncı yükselmesi ve EKG'de ST düşmesi dir. Bu değişikliklerin altında reflekse bağlı nedenler yat maktadır ki, bunlar kısmen adrenerjik aktiviteye bağlıdır ve literatürde de yazılmış lardir. Burada arteriel hippkseminin yol açtığı nedenler tartışılabilir. Şimdiye kadar yazı lmıy an lar ise, akut kan basıncı yükselmesidir ki bunun için dahi refleks ve stres mekanizması tartışılabilir. Bir Sympatiko-- 117 - Adrenerjeıı reaksiyon sebebi olarak katekolamin itrahı ispat edilemedi, diğer taraftansa güvenilir bir şekilde ortadan kaldı rı 1 amadı. Burada yan reaksiyonlardan sakınmak bakımından hematokrit sınır değeri %.2 7 olarak önerilmektedir. Özet olarak denilebilir ki vakaların % 50' s inde şayet kan kaybı 2000 ml'yi aşmışsa yabancı kan t rans füzyonu lüzumlu olabilir. Kan kaybının 1000-2000 mi olarak varsayıldığı ve pozitif seçilme kriterlerine sahip vakalar, normovolemik he- modilüsyon - otot rans f üzy on için ayrılabilirler. Bu seride 2 hastada (% 9) homolog kan t rans f üzyonuna gereksinim duyulmuş- turki, bunlarda da kendi kan rezervleri yeterli gelmemiştir. Normovolemik hemodilüsyon yöntemiyle hep at it is prof ilaks is i anlayışında pozitif bir neticeye ulaşılmıştır. Ayrıca Dekstran uygulanan normovolemik hemodilüsyonda sadece 1/23 hastada bir bacak t rombo-phleb it i görülmesi ise bu yöntemin t romboemboli prof ilaksis inde güvenilir bir yeri olduğunu kanıtlamaktadır.