Yapracık Sağlık Ocağı bölgesinde beş köyde yapılan koroner kalp hastalıkları izleme araştırması

Abstract

- 13 7 - VII- SONUÇ ve ÖZET Bu çalışma, 1979-1981 arasında Etimesgut /Yapracık Sağlık Ocağı'na bağlı 5 köyde yürütülmüş bir kırsal bölge ÎKH prevalans ve insidens çalışmasıdır. 34 yaş ve üstü tüm nüfus örnek alınmış ve 455 denek üzerinde gerçekleştirilmiştir. Da ha önce 1975 ve 1977 yıllarında aynı bölge ve örnek üzerinde aynı yöntemle 2 kez yinelenen araştırmaların devamı niteliğin de prospektif bir -izleme- Mkohortı' çalışmasının 3. basamağını oluşturmaktadır. İKH'nın 2 yıllık prevalans hızı % 14.9 ve 2 yıllık in sidens hızı da % 8.35 olarak saptanmıştır (1975-77 dönemine ilişkin prevalans hızı % 15.6, insidens hızı da % 13.3'tür). 2 yıllık prevalans hızı kadınlarda % 12.2, erkeklerde % 18.8 olarak belirlenmiştir ve aradaki fark önemsizdir. 34-43 yaş grubunda ÎKH hızı önemli düzeyde düşüktür., Göğüs ağrısı öyküsü ile ÎKH arasında ilişki kurulamamıştır. Ayrıca 1975 ve 1977'de AP( + ) öykü verenlerin oranı da 68 kişilik kesin ÎKH tanılı grupta önemsizdir. EKG sonuçları ÎKH kesin tanısını koymada referans test alındığında. AP öyküsünün duyarlılığı % 16.2, seçiciliği % 81.7, yalancı (+) 1 ik oranı % 86.6 ve yalancı (-) lik oranı da % 15.3 olarak hesaplanmıştır. Genel olarak denekler bu konuda tutarsız öykü vermişlerdir.- 138 - Test edilen bağımsız değişkenlerden, fizik aktivite, göreceli beden ağırlığı, kadınlarda menstruasyon, çây-kahve içme düzeyi ve sigara içimi ile ÎKH arasında ilişki kurulamamıştır. A tipi kişilik yapısı -, özellikleri taşıyan deneklerin bu konuda aldıkları özel risk skoru ile ÎKH hızı arasında tersine ilişki gözlenmiştir. Deneklerin bu alandaki soruları yanıtlarken tutarsız davrandıkları düşünülmektedir. Serum kolesterol düzeyi 1979'da İKH ile ilgisizdir. 4 yıl önce saptanan değerler de etkisiz kalmışlardır. Ancak 1977'de serum kolesterolü yüksek saptanan deneklerin 1979 hasta grubunda yığılımı anlamlıdır. Serum trigliserit düzeyleri ile ÎKH hızı çok güçlü (+) ilişki içindedir, 68 kişilik hasta grupta 2 yıl önceki trigliserit düveyi yüksek olanlar önemli ölçüde birikmişken; 4 yıl önceki trigliserit düzeyleri için bu durum sözkonusu olmamıştır. Serum total lipit düzeyleri, 1-979 ve 1977 ölçümleri itibarıyla ÎKH ile bağlantısızdırlar. 4 yıl önce yüksek total lipit ölçümü veren önemli oranda denek 1979 da kesin ÎKH tanısı almışlardır. Sistolik KB ölçümleri -gerek 1979'da gerekse 2 ve 4 yıl önce- ÎKH hızı üzerinde çok önemli etkide bulunmuşlardır. Bu çalışmanın kesin ÎKH `tanısı alan deneklerinde, öteki gruplara oranla hem 1979'da, hem 1977'de ve hem de 1975'te yüksek sistolik KB saptananlar çok önemli ölçüde fazladırlar. Bu gözlem diastolik yüksek kan basıncı ölçümleri için de aynen geçerlidir. Her 2 KB'nin birlikte yüksek olması, 1979 'da ÎKH nı daha da artırıcı olarak gözlenmemiştir.- 139 - Mültipl risk faktörleri yanaşımı ile yapılan değerlendirmede, ortalama risk puanlarının hasta grubunda sağlamlara göre daha düşük olduğu izlenmiştir. Bunun nedeni, total risk skorunun hesaplanmasında kullanılan 7 değişkenden yalnız 2'- sinin (sistolik ve diastolik kan basıncı) ÎKH ile (+) ilişki içinde olmasıdır. ÎKH ile (-) yahut zayıf ilişkili öteki 5 bileşen (kolesterol, yaş, beden ağırlığı, davranış puanı ve sigara) total risk skoruna daha fazla bir ağırlıkla yansımışlardır. Denek grubu 1975' te 605 kişi olarak alınmış, 1977*de 520 ve 1979'da 455- kişiye düşmüştür. 4 yılda örnekte toplam 37 ölüm olaylanmıştır ve bunların 19'u (% 51.4) kardiovasküler kökenlidir. Tüm kârdiovasküler mortalite içinde ÎKH'nm payı % 36.8'dir (7 olgu). Rakamlar küçük olmakla birlikte ; genel ve kardiovasküler hastalıklara özel morbidite ve mortalite içinde İKH grubunun payının kırsal bölge için de azımsanmayacak boyutlarda olduğu söylenebilir.