38 Bruselloz vakasında klinik, bakteriyolojik, serolojik ve histopatolojik değerlendirme

Abstract

SONUÇ VE ÖZET Brusellozım klinik, laboratuvar ve histopatolojik özelliklerini araştırmak amacıyla! yapılan bu çalışma 1980-1986 yılları arasında İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim. Dalı ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim dalına yatırılarak tedavi edilen veya İç Hastalıkları polikliniğinde ayaktan izlenen 38 bruselloz vakasını kapsamaktadır. 1. Hastalarımızın 23'ü kadın (%60,5), 15'i erkek (%39,5)'tir. 2. Vakaların tümünde tanı Standart Tüp Aglütinasyon (STA) testinin 1/160 ve daha, yüksek titrelerde pozitif olması ve/veya karaciğer ponksiyon biyopsisinde bruselloza uygun değişikliklerin saptanması ile doğrulanmıştır. 3. Çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşanlar, tüm vakaların % 21'ini oluşturmaktadır. 4. En sık rastlanan semptomlar ateş ve terleme olup, bunları bel ağrısı başta olmak üzere artralji ve kilo kaybı izlemektedir. 5. Vakalarıanızın % 65,8'inde hepatomegali, gene % 65,8'inde splenomegali tespit edilmiştir. Fizik bulgularda 3. sırayı % 47,5 ile artrit almaktadır. 10 vakada (% 26,3) adenomegali tespit edilmiştir. 6. Vakaların % 76'sında orta derecede sedimantasyon yüksekliği, 21 vakada orta derecede anemi dikkati çekmiştir. Lökopeni ve lenf ositoz literatürde bildirildiği kadar sık görülmemiştir. 397. Tüm vakalarda tanı aracı olarak STA testi kullanılmış ve 36 vakada 1/160 veya- daha yüksek titrelerde pozitif bulunmuştur Buna karşılık yalnız 1 vakada hemokültürde brusella bakterileri üremiştir. STA testinin tanıda kullanılabilecek en pratik ve sağlıklı yöntem olduğu sonucuna varılmıştır. 8. 13 vakada karaciğerdeki histopatolojik değişiklikleri incelemek amacıyla karaciğer ponksiyon biyopsisi yapılmış, 6 vakada re- aktif hepatit, 4 vakada ise granülomatoz hepatit bulunmuştur. 9. Vakaların tümü tetrasiklin, spreptomisin ile tedaviye cevap vermiş, ancak 2 vakada erken nüks görülmüş ve 4 vakada TMP-SMZ ile tam şifa sağlanmıştır. 10. Çalışmamızın sonunda brusellozun uzun süren ateşle sey reden hastalıklardan biri olması nedeniyle klinik tanısının güç ola bileceği, seyrek olmakla beraber ateşsiz vakalara rastlanabildiği, vakaların yaklaşık l/3'de hepatomegali ve/veya splenomegali bulunmadığı, iskelet sistemi tutulmasının (artrit) fizik bulgular içinde ön sıralarda yer aldığı, alışılagelmiş bulguları taşımayan va kalarda ayırıcı tanının önem kazandığı, STA testinin iyi bir tanı aracı olduğu ve serolojik testlerin negatif kaldığı vakalarda karaciğer ponksiyon biyopsisinin tanıda kullanılabileceği, bugün için tetra siklin, streptomisin ve TMP-SMZ'un tedavide etkili ve yeterli olduğu sonucuna varılmıştır. 40