Dermatolojide direkt immunofloresan yöntemin değerlendirilmesi

Abstract

62 - ÖZET - Bu çalışmada, farklı hastalık gruplarını içeren toplam 88 olguda, direkt immünf 1 oresan yöntem ile immünreaktif birikimleri ve bu yöntemin tanı değeri araştırıldı. Pemfigus'lu 20 hastada, tümünde olmak üzere IgG'nin epidermis'te interse 1 lüîer biriktiği, 13'ünde C3'ün aynı lokal izasyonda bulunduğu ve 2 hastada bu bulgulara ek olarak C3 ' ün dermoepidermal bölgede granüler tarzda depolandığı saptandı. 11 Büll öz pemfigoid'li hastanın tümünde bazal membranda lineer C3 yerleşimi görülürken, 4'ünde IgG, 3* ünde IgM, 2*sinde 1 gA ile pozitiflik bulundu. Herpes gestat ioni s' 1 i iki hastada da C3 ile bazal memb randa lineer birikim görüldü. Lineer I gA hastalığı olan 4 olguda 1 gA bazal membranda lineer depolanma gösterirken iki hastada C3*ün 1 gA ile birlikte bulunduğu saptandı. Dermatitiss herpetiformis' 1 i 3 hastanın ikisinde îgA'nın dermal papilla uçlarında, birinde dermo-epiderma 1 bölgede granüler şekilde biriktiği, ayrıca iki hastada C3 ' ün 1 gA ile aynı tarzda yerleştiği görüldü. Diskoid lupus er i tematosus' lu 21 hastanın 16'smda, başta I gM ( 13 olgu ) olmak üzere, Cs ( 9 ) ve IgG < 6 ) nin63 dermo-epiderma 1 bölgede bant şeklinde biriktiği saptandı. Ayrıca 7 olguda sitoid cisimcikler görüldü. Toplam 14 SLE'li hastanın 11' inde lezyonlu deri biop- sileri incelendi. 10 hastada IgM, 4'ünde IgG, 6'smda C3 ile bant testi pozitifliği bulundu. Normal deri örneği incelenen 13 hastanın 10'unda IgM, 4'ünde IgG, 3'ünde Cs ile dermo- epidermal bölgede homojen, granüler görüldüğü veya fibriler tarzda birikim saptandı. Liken planus' lu 13 olgunun tümünde başta IgM ( 13 olgu ) olmak üzere, IgG ( 4 olgu ), I gA ( 3 olgu ), Cs (1 olgu ) ve fibrinogen < 4 olgu ) ile sitoid cisimciklerin papilîer dermis'te çok sayıda bulundukları görüldü. Dermoepi derma 1 bölgede ise fibrinogen ( 4 olgu ), IgM ( 1 olgu ) ve Cs <¦ 1 olgu ) ile bant şeklinde birikim saptandı. Literatürdeki bulgular ile karşılaştırılan sonuçlarımız, direkt immünf 1 oresan yöntemin pemfigus, pemfigoid, herpes gestationis, lineer IgA hastalığı, dermatitis herpetiformis' te tanı açısından büyük önem taşıdığını ve gerekliliğini; lupus eritematosus ve liken planus' ta ise histopatol o j ik tanıya kıyasla daha güvenilir olduğunu ortaya koymuştur.