dc.description.abstract | - 62 - ÖZET Bu çalışmanın amacı, kalb kateterizasyonunda iyonik (sodyum/ meglümin diatrizoate) ve noniyonik (iopromide) 2 farklı opak mad denin hastalardaki şikayetler, ritm ve ileti bozuklukları, NDS, yüzeyel EKG, sol ventrikül ve aort basınçları, hct., kan ve plaz ma viskozitesi üzerine olan etkilerini karşılaştırmaktır. Çalışmamızın materyelini İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Kardioloji Bilim Dalı'na yatırılan sinüs ritminde ve herhangi bir ileti bozukluğu gösterme yen 20 hasta meydana getirmiştir. Çekilen kuraya göre randomize edilerek grup I i oluşturan 10 hastaya (6 erkek, 4 kadın; yaş ort.: 49.1 + 8.54) noniyonik kontrast madde iopromide (Ultravist-300 mg/ mi), grup II yi oluşturan diğer 10 hastaya da (7 erkek, 3 kadın; yaş ort.:47 + 10.36) iyonik ajan sodyum/meglümin diatrizoate (Urog rafin %76) kullanılmıştır. Her hastaya ilk anjiografik işlem olarak sol ventrikülografi çekilmiştir. Sol ventrikülografiden önce ve he men sonra aort ve sol ventrikül basınçları, EKG nin Dil derivasyonu kaydedilmiştir. Sol ventrikülografi ve koroner anjiografiler sıra sındaki NDS ve kalp ritmi basınç kayıt cihazının monitöründen iz lenmiştir. Her hastadan viskozite tayinleri için ventrikülografiden önce, ventrikülografiden sonra ve kateterizasyonun bitiminde olmak üzere 3 kan örneği alınmıştır. Kateterizasyondan önce ve kateterizas yonun bitiminden sonra hct. değerlerine bakılmıştır, önceden hazır lanan bir forma uygun olarak, hastalarda kateterizasyon süresince- 63 - ortaya çıkan şikayetler ve kateterizasyonun bitiminden sonraki 24 saat içinde gelişen allerjik belirtiler kaydedilmiştir. Grup I ve II yi oluşturan hastalar arasında cinsiyet, yaş or talaması, fonksiyonel kapasite, yapılan anjiografik işlem ve kulla nılan radyoopak madde miktarları yönünden anlamlı bir fark yoktur. Grup II de anlamlı olarak daha fazla hastada şikayet gözlen miş, üstelik grup I de rastlanmayan kusma, göğüs ağrısı, baş dönme si ve kaşıntı gibi şikayetler ortaya çıkmıştır (p^0.05). NDS da sol vent rikülograf iden sonra grup I de değişme olmazken, grup II de anlamlı olarak artış meydana gelmiştir (p<£0.01). Her 2 grupta koroner anjiografilerden sonra NDS da azalma görülmüş, ancak grup II deki azalma daha anlamlı olmuştur (p<C0.05). Grup I de 3, grup II de 6 hastada çeşitli ritm bozuklukları ortaya çıkmıştır, fakat aralarındaki fark anlamsızdır. Aort sistolik, diastolik ve ortala ma basınçlarında grup I de anlamsız değişiklikler olurken, grup II de aort diastolik ve ortalama basınçları anlamlı olarak düşmüş tür (sırasıyla p<0.01, p<0.05). Aort diastolik basıncındaki düş me, grup I e göre daha anlamlıdır (p^0.05). Her 2 opak madde de sol ventrikül diastol sonu basıncını anlamlı olarak yükseltmiş (sırasıyla p<0.01, p<[, 0.001), grup II deki yükselme daha fazla olmasına rağmen aradaki fark anlamsız bulunmuştur. Grup I ve II de hct. değerlerinde bir değişiklik gözlenmemiştir. Kan ve plazma viskozitesi her 2 grupta da anlamlı olarak yükselmiş, grup II de daha fazla artış olmasına rağmen aralarındaki fark anlamsız bulun muştur. Sonuç olarak, sodyum/meglümin diatrizoate grubundaki hasta larda, iopromide grubuna göre şikayetler, aort diastolik basıncın da düşme, NDS da ventrikülografiden sonra artış, koroner anjiogra fiden sonra azalma anlamlı olarak daha fazla olmuştur. Bu nedenle, kalb kateterizasyonunda özellikle ileri derecede miokard iskemisi ve bozulmuş sol ventrikül fonksiyonları olan riskli hastalarda, noniyonik kontrast maddelerin tercih edilmesinin uygun olacağı so nucuna varılmıştır. | |