Akut miyokard infarktüsünde ritm ve iletim bozuklukları

Abstract

-87 ÖZET Bu çalınmada, 1974-1978 yılları arasında Şişli Hastanesi 2. Dahiliye Servisinde yatırılmış 104 Akut myokard infarktüslü vak'ada oluşan aritmiler incelendi. « Vak1 alarm 83 tanesi erkek 21 tanesi kadın olup her iki cinste in fark tiklin en sık görüldügü yaş grubu 51-60 tır. Bunlar için de anterior lokalizasyonlu olanlar çoğunluktadır. Vak'aların % 78.8 inde.bir veya birden fazla aritmi tespit edilmiştir. Aritmiler en sık olarak ilk üç günde meydana gelmişlerdir. Anterior l oka 1 i zasy on lularda aritmi oluşumu daha sıktır (% 52,4). Bunu % 32,9 oranla postero-inferior lokalizasyonlu olanlar takibetmektedir. Vakaları mızın 30 u vefat etmiş olup aritmi gösterenlerde mortalite oranı % 32,8 ur itmişiz olanlarda ise % 22,7 olarak saptanmıştır. Kalp yetmezliği oluşan vak'alarda aritmi sıklığı % 84,6 ve bunlardaki mortalite ise % if5*5 olarak tespit edilmiştir. Bu. grup vak aların çoğu anterior lokalizasyonludur. Arattırmamızda en sık rastl adığımız aritmi Sinüzal taşikardi dir (%23). Bunu sırayla ventriküler prematüre atımlar, at riyal prema türe atımlar, sinüzal bradikardi ve atriyal fibrilasyon takibetmekte dir. Ventriküler taşikardi, sol dal bloku, atriyal fibrilasyon, sinüzal bradikar di, sinusal taşikardi ve tam A.V. blok mortaliteleri en yüksek aritmiler olarak tespit edildiler. * A.V. iletim bozuklukları sıklıkla infero-posterior myokard infarktüslülerde gözlenmiştir.,`- Akut myokard in farkt üsünün seyri esnasında çeşitli aritmiler meydana gelebilmektedir. Bunların bir kısmı kal Din hemodinaraik denge sini bozarak prognozu kötü yönde etkileyebilmektedir. Bu nedenle. aritmilerin İyi tanınmaları, zamanında yakalanarak değerlendirilmeleri gerektiğini bunun ice hastaların kardiyak ünitelerde monitoring sis temle devamlı takip edilmeleri ile mümkün olabileceğini söyleyebiliriz Böylece, aritmilerin zamanında görülerek sağı tılmalarıyla, infarktüste aritmi sonucu oluşan ölümlerin azaltılabilecegi kanısındayız.

- 88.- SUMMARY In this work the arrhythmias associated with acute myocardial infarction were studied statistically. Our series of cases consists of a total of 10^ patients (83 males and 21 females) who had been hospitalized in between the years of 1974 and 1978 at the 2nd Medical Clinic of Şişli Hospital. « Irrespective of sex, the highest incidence of infarction was determined within the 51-60 range of ages. Anterior localization of infarction was found to be the major manifestation. Two or more arrhythmias were detected in 78.8 % of the total cases. The arrhythmias were recorded as the most frequently occurring complications within the first three days of attacks. Their manifes tations were more common among the cases with anterior localization of infarction (52,4 %) which is followed by poster o-in fer ior myocardial infarction (32,9 %). 30 of 104 cases were resulted in death. The mortalities were found to be 32.8 % for the cases reflect ing arrhythmias and 22.7 % for those without showing any arrhythmias. The incidence of arrhythmias and mortality were determined to be 8^.6 % and k5*5 %, respectively for the cases with cardiac 1 failure. Most commonly encountered type of arrhythmia within the scope of our research was sinusal tachycardia (23 %). This is followed in order by ventricular premature beats, atrial premature beats. sinusal bradycardia and atrial fibrilation. A. V. conduction failure was frequently observed with the cases of in fer o- poster ior myocardial infarction. It was concluded that several arrhythmias,may develop during the course of acute myocardial infarction. Some of these may embarrass the haemodynamical state of the heart which may then deteriorate prognosis* Hence, we suggest that arrhythmias must be well recognized by identification at the instance of occurrence which may be possible by the continuous monitoring of cases with coronery care units. Conseq uently, the use of such equipment for the detection and treatment of arrhythmias may reduce mortality as a result of arrhythmias in infarc tion.