TSK ana tedarik sisteminde konfigürasyon yönetimi uygulamasının tedarikçi firmalar açısından algı ve beklenti düzeyinin tespiti

Abstract

ÖZET Konfigürasyon yönetimi en kısa tanımı ile bir ürünün işlevsel ve fiziksel özelliklerinin kontrolünü sağlamak amacı ile ürünün yaşam döngüsü (life cycle) süresince uygulanan bir yönetim disiplinidir. Bu araştırmanın amacı, M.S.B. Tedarik Sisteminde projelerin uygulanmasında hayati bir öneme haiz ve NATO Kalite Standartları çerçevesinde kaçınılmaz bir gereklilik olan konfigürasyon yönetimi uygulamasına ulusal tedarikçi firmaların bakış açılarını, algı ve beklenti düzeylerini tespit etmektir. Birinci bölümde ilk olarak genel bir bakış açısı ile Savunma Sanayii Tedarik Sistemi politikası incelenmiş ve bu perspektif içerisinde konfigürasyon yönetimi kavramının açıklanması, amaç ve faydalan üzerinde durulmuş; konfigürasyon yönetiminin TSK açısından önemi ortaya konmuştur. Bundan sonra ise konfigürasyon yönetiminin tarihsel gelişim süreci ele alınarak, bu alandaki uygulamalar ve farklı yaklaşımlar ile gelinen son noktada aynı amaca hizmet eden diğer disiplinlerin karşılaştırılması yapılmıştır. İkinci bölümde, konfigürasyon yönetiminin MIL-STD 973 'te belirtildiği şekliyle uygulanma karakteristikleri ortaya konmuş ve bu çerçevede konfigürasyon yönetimi ile ilgili tanım ve uygulama sorumlulukları ele alınmış; aynı zamanda konfigürasyon yönetimi alt sistemleri incelenmiştir. Üçüncü bölümde ise konfigürasyon yönetimi ile ilgili belirtilen uygulama karakteristiklerine bağlı kalınarak geliştirilen anketin analizi ve yorumlanmasından yola çıkılarak elde edilen bulgular çalışmanın temel araştırma sorusu olan `Konfigürasyon yönetim sürecinin Milli Savunma Bakanlığı ana sistem tedarik projelerinde uygulanma şekli ile ulusal tedarikçi firmaların uygulaması arasında fark var mıdır?` olgusuna ve aynı zamanda yardımcı araştırma sorularının ifade ettiği şekilde `konfigürasyon yönetiminin uygulanmasından sağlanacak faydalar ve uygulamanın verimliUğinin artırılması konularında tedarikçi firmaların görüşlerinin tespit edilmesi`; `konfigürasyon yönetiminin firma içerisinde hayata geçirilmesinden sorumlu olan yöneticilerin konuya bakış açılan ile bu yönetim disiplininin firmada uygulanma süresi arasında anlamlı bir fark olup olmadığı` sorularına cevap arayacak şekilde değerlendirilmiştir. uTek yönlü varyans analizi (one-way ANOVA) çözümlemesinin de yardımı ile elde edilen başlıca sonuçlar konfigürasyon yönetiminin ana sistem tedariğinde gerek sponsor (TSK) ve gerekse yüklenici firmalar tarafından tam olarak hayata geçirilmediği; lüzumsuz yere tanımlanan gereksinimlerin (requirements) hem maliyeti hem de ürünün teslim süresini artırdığı; konfigürasyon yönetiminin firma içerisinde hayata geçirilmesinden sorumlu olan yöneticilerin konuya bakış açılan ile bu yönetim disiplininin firmada uygulanma süresi arasında anlamlı bir fark olmadığı ve tüm uygulayıcılar için standart bir yönergenin yokluğunun hissedildiğidir. Bu bağlamda belirtilen sorunların ise sponsor (TSK) ve yüklenici firmaları aynı çatı altında toplayacak ortak eğitim seminerleri ve toplantılar ile karşılıklı koordinasyon ve bilgi eksikliğinin giderilmesinin sağlanması; gereksinimler (requirements) tanunlanırken kullanıcının bizzat görüşünün alınması; `TSK Ana Tedarik Sistemi Bünyesinde Konfigürasyon Yönetimi Uygulaması` ile ilgili milli bir yönergenin hazırlanması ve bu kapsamda temel çalışma prensipleri yönerge ile behrlenmiş, alanında uzman personelden oluşan `Konfigürasyon Yönetimi Uygulama Takımları` run Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde faaliyete geçirilerek çözülmesi gerektiği önerilmiştir. m

ABSTRACT Configuration management is a sort of discipline which controls the functional and physical characteristics of a product throughout the life cycle. This study is performed for the determination of the opinions of the national suppliers who implement configuration management as an important factor in their contracts. In the first section, initially the National Defence Acquisition System is analysed and after that, the features of the configuration management and its benefits is explained. Also its importance for the Turkish Army and the improvements about the topic is explained. After that the comparison of the configuration management with other related disciplines is carried out. In the second section, the main application characteristics of the configuration management as explained in MEL-STD 973 is analysed and in this perspective, the integral definitions, application tasks and the sub-systems of the configuration management is described. Ultimately in the third section, the questionnaire which was prepared with the dependent topics of MIL-STD 973 is analysed and the results were evaluated in the perspectives of the hypothesises so that the goals of the study is carried out and be a guide to the consecutive studies about the configuration management. The findings that was analysed in the third section explains the main hypothesis; `Is there a difference between the standard configuration management implementations accepted by the Ministry of Defence and the implementations of the suppliers`, also the other hypothesises as `the opinions of the suppliers about efficiency and effectiveness of the configuration management` and `can the duration of implementation be a factor in the diversty of the opinions of the managers who are responsible for the configuration management discipline in their factories.`The results obtained from the analysis of the findings can be summarized as: configuration management implementations are not sufficient enough in the defense sector; the requirements that are not defined effectively increases the costs and the delivery time; the duration of configuration management implementation is not a factor in the diversity of the opinions of the managers who are responsible for the configuration management discipline and there must be a manual which guides the related implementations. The problems explained above can be solved with these recommendations: the coordination and cooperation between the Ministry of Defence and the suppliers can be increased with the help of education programs and meetings; in the phase of `the definition of the requirements`, opinions of the users should be taken; preparation of a national manual about the configuration management and the establishment of the CM teams that are responsible for the implementation.