Psikopolitik yönden İslamcı fundamentalizmin incelenmesi: İslamcı köktendincilerin motivasyonları

Abstract

Din ve Terör birbirlerinden gezegenler kadar uzak olması gerekirken 11 Eylül sonrasında yan yana kullanılan iki kavram haline gelmiştir. Bütün bunlara neden olan ise dünyayı yerinden oynatan ve neredeyse medeniyetler çatışmasına kadar gidecek olan otuz dakika. Öte yandan bir zamanlar Batı'lılar için sadece kulaklarda yabancı oldukları bir tını iken şimdi zihinlerde `Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak` sözünü doğrularcasına korku ve dehşeti çağrıştıran `Allah u Ekber-Allah Büyüktür` yakarışı. Bu çalışma İşte bu korkuya sebep olan vahşetin sebebini araştırırken, aynı zamanda şiddete başvuranların psikolojisini anlamayı hedeflemektedir.11 Eylül saldırılarının İslam dünyası ve islamiyet açısından son derece büyük ve olumsuz bir etki yarattığı gerçeği yadsınamaz, islamcı fanatikler, şiddet ve terörü islam dini adına meşru bir yolmuş gibi göstermeye çalışmışlar ve adında barış kelimesi geçen bu dini kendi amaçları olan terörizme alet etmeye gayret göstermişlerdir.Öte yandan, `terör`, günümüz uluslararası ilişkilerinde popüleritisine oranla en muğlâkta kalan kavram olma özelliğine devam etmektedir. Bugün yanlışlığını bir kenara bırakırsak, terör ve İslam kelimelerinin yan yana, eş anlamlı olarak kullanılmaları işleri daha karmaşık bir hale getirmektedir.Bu çalışmanın amacı, İslamcı fundamentalizmin nedenlerini anlamaktır. Bunu yapmak için de soruna alışagelmişin dışında bir pencereden, psiko-politik açıdan bakmayı uygun görmüştür. İslamcı köktendincilerin hangi güdülenme ile hareket ettiklerinin öğrenilmesi şimdiye kadar eksik kalanları fark etmemiz açısından son derece faydalı olacaktır.Bu insanları harekete geçiren güdü nedir? Şiddetin temelinde gerçekten İslam dini mi yatmaktadır yoksa bu şiddete yön verenler din dışı etmenler midir? Bu iki sorunun yanıtı çalışmanın en önemli sorumluluk alanıdır.islamcı fundamentalizm politik anlamda yeni ve eski akımların karışması sonucu ortaya çıkmıştır. Psikopolitik anlamda gerileme yaşayan İslamcılar, kötücül bir lider peşinde koşmaktadırlar. Radikal islamcılar, Vesfalya Sentezi olarak adlandırdığımız laikliğin egemen olduğu kültür ve toplum yapısına karşı çıkan militanlar ve bu düzene karşı savaş açan cihatçılar tarafından idare edilmektedir.Politik nedenler üstünde son derece etkili olan `gerileme`nin yanı sıra psikopolitik anlamda `bölünme`, `mağduriyet`, `ait olma ve hayatta kalma`, `yansıtmalı özdeşim`, `yaralanmış narsisizm` gibi kişisel motivasyon kaynakları; ekonomik, sosyo-kültürel faktörler ile Batı dünyası ve Müslüman dünyanın karşılıklı uygulamış oldukları uzun vadede büyük sorunlar yaratan hatalı politikalar üstünde etkili olmuş ve İslamcı köktendinciliği yaratan ve besleyen nedenler olarak karşımıza çıkmıştır.Anahtar Kelimeler : Köktencilik, islamcı Fundamentalizm, Politik Psikoloji, Gerileme, Bölünme, Mağduriyet, Ait olma ve Hayatta Kalma, Yansıtmalı Özdeşim, Yaralanmış Narsisizm.

Religion and Terrorism, two concepts that were supposedly sounded as planetary far apart from each other, yet became synonym after September 11. It was all because of thirty minutes that was more than enough to shake the world. Just in thirty minutes and afterwards, the civilisations have come to the edge to be tear apart. From then, the echo of `Allah u Ekbar` has never sounded as peaceful in Western World as it once used to be. It reminded them the negative as well as the intimidate connotations that symbolise the violance. Here in this dissertation, we question the mentalities behind such violence as well as the motive of the attributors.It is an undeniable fact that 9/11 had a negatively huge impact to the Muslim World as a whole. Islamist radicals embarked upon a path of violence and terrorism in the name of Islam. They have tried to turn one of the most peaceful religion and its doctrine into a tool of terror.Terror on the other hand, is probably one of the most value-laden concepts of the new era in international relations. Despite its popularity, the word is still confusing as much as being value-laden. And now, the fact that `Islam` and `terrorism` are on all lips and yet they are used side by side, no matter how wrong this is, makes things more complicated for all of us.The aim of this dissertation is to analyse the roots of Islamist fundamentalism. While doing that, I intend to approach the problem from a very unique angle, simply known as political psychology. It will be an attempt to evaluate the motives of Islamist fundamentalism from psycho-political perspective. That way, I hope to achieve an understanding to the core of the problem.Is it really Islam that solely responsible for such violence? What could be the possible motives of the Islamist fundamentalists? are going to be the main questions that this dissertation will be looking at.Islamist fundamentalism is the combination of both new and old phenomenons which are due to psycho-political regression that they have been experiencing for a long time. Islamist radicals are now challenging to the secular state system known as the `Westphalian Syntesis`. With the lack of positive leader role-model, the main stream of İslam is being represented by the group of radicals which were far by minority in the house of true Islam.Islamist fundamentalism, however can not be restricted solely to the political regression. Apart from regression as a political motive, Islamist fundamentalism is the manifestation of economic and socio-cultural factors with psychopolitical motives such as `splitting`, `victimization`, `belonging and survival`, `projective identification`, and `malignant narcissism`. In addition of all, mutually executed short-term oriented strategies of Western and Muslim world also play major role in fostering the conflict in the long run.Keywords: Fundamentalism, Islamist Fundamentalism, PoliticalPsychology, Regression, Splitting, Victimization, Belonging and Survival, Projective Identification, Malignant Narcissism.