dc.contributor.advisor | Yılmaz Şahin, Türel | |
dc.contributor.author | Eryılmaz, Rüştü | |
dc.date.accessioned | 2023-09-26T10:22:15Z | |
dc.date.available | 2023-09-26T10:22:15Z | |
dc.date.submitted | 2018-08-06 | |
dc.date.issued | 2010 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/744395 | |
dc.description.abstract | ABD-İran arasındaki ilişkiler 1950'li yılların başlarında başlamakla birlikte, özellikle 1971 yılı sonrasında gelişmeye başlamıştır. İngiltere'nin bölgeden çıkmasıyla birlikte bölgedeki Amerikan çıkarlarının korunması, özellikle Basra Körfezi'nin emniyetinin alınması açısından İran'ın desteklenmesi ve bölgede güçlü kılınması büyük önem arz eden bir hal almıştır. Bölgede Sovyetler Birliği'nin kontrol edilmesi ve bu ülkenin bölgede etkili olmasının önüne geçilmesi için İran, ABD tarafından her türlü askeri ve ekonomik yardımlarla desteklenmiştir. Bu durum 1979 yılında İran'da gerçekleşen İslam Devrimine kadar sürmüştür.İran İslam Devrimi ile birlikte İran-ABD ilişkileri bozulmuş, İran'ın ABD karşıtı politikalar izlemesiyle birlikte, ABD bölgede Sovyet Rusya'yı kontrol etme yolunda jeopolitik olarak güçlü bir müttefikini de kaybetmiştir. Bununla birlikte İran'ın bizzat kendisi, ABD'nin bölgedeki çıkarları açısından büyük bir tehdit olmaya başlamıştır. Devrim öncesi bölgede ABD lehine olan durum, devrimle birlikte Sovyet Rusya lehine dönmüştür. Ancak 1990'lı yılların başında meydana gelen iki gelişme yani Soğuk Savaşın Sovyet Rusya'nın dağılmasıyla sonuçlanması ve Irak'ın Kuveyt'i işgali ABD'nin bölgedeki askeri varlığının artmasına imkân sağlamıştır.İslam Devrimi ile bozulan ABD-İran ilişkileri sonrası diplomatik ilişkiler kesilmiş ve Körfez Krizi sonrası ABD'nin İran'a karşı uygulamış olduğu ?çifte çevreleme? politikalarıyla birlikte uygulanan ambargolarla iki ülke arasında ilişkiler iyice gerilmeye başlamıştır. İslam Devrimi öncesi müttefik olan İran, Devrim sonrası ABD çıkarlarının önündeki en büyük engellerden biri olmuştur. ABD'nin bundan sonraki amacı İran'ın tehdit olmaktan çıkarılması ve İran'da gerçekleştirilebilecek bir rejim değişikliğiyle İran'ın Devrim öncesinde olduğu gibi Amerikan çıkarlarına hizmet eden bir ülke haline dönüştürülmesidir.11 Eylül saldırıları sonrası açıklanan Bush Doktrini ile dünya terörizmle mücadelede ABD yanında olanlar ve teröristlerle birlikte olanlar tercihini yapmaya zorlanmıştır. Başka bir ifadeyle ABD kendi çıkarlarına hizmet etmeyen, kapılarını Amerikan sermayesine kapatmış, kapitalizme karşı direnen rejimleri Sovyetler Birliği'nde olduğu gibi değiştirmeyi ve Amerikan çıkarlarına hizmet eden rejimler haline dönüştürmeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda küresel terörizmle mücadele ve kitle imha silahları üreten ülkelerle mücadele bahanesiyle Afganistan ve Irak işgal edilmiştir. Şimdi sıra belki de İran'a gelmiştir.ABD tarafından hedef tahtasına konan İran, nükleer silah üretmeye çalışmakla, Körfez güvenliğini tehdit etmekle, bölgedeki ülkelere rejim ihraç politikaları izlemekle, Orta Doğu barış sürecini engellemeye çalışmakla, İslami Cihad ve Hizbullah gibi örgütleri destekleyerek İsrail'in güvenliğini tehdit etmekle ve kendi halkı üzerinde uygulamış olduğu baskılarla insan haklarını ihlal etmekle suçlanmaktadır.Devrim öncesi İran'ın nükleer teknolojiyle tanışmasında büyük bir payı olan ve nükleer enerjinin İran için elzem olduğunu savunan ABD, Devrim sonrası İran'ın nükleer çalışmalarının barışçıl maksatlı olmadığı ve asıl amacının nükleer silah üretmek olduğunu iddia etmektedir.İran bu iddiaların tamamen asılsız olduğunu iddia etmekte ve nükleer çalışmalarının tamamen barışçıl maksatlı olduğunu ve artan enerji ihtiyacını karşılamaya yönelik olduğunu belirtmektedir. İran'ın bu kapsamda yürüttüğü çalışmalarını taraf olduğu NPT Antlaşması kapsamında yürüttüğünü belirtmektedir. Ancak ABD, İran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini nükleer silah üretmeye yönelik olduğunu ve bu kapsamda yürütülen tüm faaliyetlerin sonlandırılmasını istemektedir. İran ise uranyum zenginleştirme çalışmalarının taraf olduğu NPT Antlaşması gereği yasal hakkı olduğunu ve yasal hakkı olan faaliyetleri konusunda taviz vermeyeceğini belirtmektedir.Sorunun taraflar arasında her geçen gün büyümesi ve ABD'nin İran'a askeri müdahale seçeneğini gündeme taşıması sonrası AB ve Rusya sorunun çözümünde İran'a çeşitli tekliflerle gitmiş olmasına rağmen, masada sorunun asıl tarafı olan ABD'nin olmaması ve İran'ın beklentisi olan güvencelerin bizzat ABD tarafından verilmemiş olması sebebiyle, geçici çözümler haricinde sorunun çözülmesi mümkün olmamıştır. İran nükleer çalışmalarında vereceği tavizlerin yeni tavizleri beraberinde getireceği düşüncesiyle nükleer çalışmalarından taviz vermemiş ve her geçen gün nükleer kazanımlarına devam etmiştir.Sorunu BM Güvenlik Konseyine taşımayı başaran ABD, BM Güvenlik Konseyinden aldırmak istediği yaptırım kararlarıyla İran'ı köşeye sıkıştırmak istemekte ve aldırmayı başarması halinde ağır ekonomik yaptırımlarla İran'ı izole ederek, ekonomik olarak zayıflatmak, rejim muhaliflerine verilecek desteklerle mevcut rejime olan desteği azaltmak ve nihayetinde rejim değişikliği sağlamak amacındadır. Bunu başaramaması durumunda ise İran'a askeri müdahalede bulunabilmek için kamuoyu oluşturma ve muhtemel bir askeri müdahaleyi meşrulaştırma amacındadır.Soruna Türkiye'nin güvenliği açısından baktığımızda İran'ın nükleer kazanımlarına devam ederek nükleer bir güç olması, İran-Türkiye arasındaki yıllardır süren rekabeti ve oluşan dengeyi İran lehine bozacaktır. Bu durumda Türkiye'nin bölgedeki etkinliği ve jeopolitik önemi azalacaktır. Bu sebeple Türkiye İran'ın nükleer güç olmasını engelleyecek politikalar izlemelidir. Ancak bunu yaparken sorunun çözümünde diplomatik yolların kullanılması için aktif politikalar izlemeli ve sorunun çözümünde taraflar arasında arabuluculuk rolü gibi politikalar izlemelidir. Aksi takdirde askeri seçeneğin kullanılması Türkiye açısından ağır sonuçlar doğurabilir. ABD askeri seçeneği gündeme getirdiğinde Türkiye'den taleplerde bulunabilir. Bu taleplere olumsuz cevap vermesi ABD-Türkiye ilişkilerini olumsuz etkileyeceği gibi, olumlu cevap vermesi durumunda da İran-Türkiye ilişkileri olumsuz etkilenecektir. Türkiye sorunun çözümünde diplomatik yolların kullanılması ve İran'ın ABD'nden beklentileri olan güvenceleri alması ve bunun karşılığında nükleer faaliyetlerini barışçıl çerçevede tutmasını sağlayarak nükleer bir İran'ı önlemeye yönelik politikalar izlemelidir. | |
dc.description.abstract | While US-Iran relations began in the earlier years of 1950s, it beganto improve after 1971.When Britain surrendered from the area, the support ofIran became important in respect of protecting American interests andproviding security of Basra Gulf. Iran was supported by US both militarily andeconomically because US didn?t want a powerful and effective Soviet Unionin the area. This situation lasted until 1979, Islam Revolution.With this revolution, Iran-US relations spoilt and when Iran pursuedanti US policies, US deprived of its jeopolitically powerful ally, Iran.In additionto this, Iran itself began to threat American interests. While before therevolution the conditions were in favour of America, after revolution,theyturned into Soviet Union?s favour. However in 1990s two developmentsprovide US to gain Military power in the region. These were disintegration ofSoviet Union and Iran?s occupation of Kuveyt.After Islam Revolution US and Iran put an end to diplomatic relationsand after gulf crises US applied double containment policy and also carriedout ambargos. So between two states relations began to spoil totally. Whilebefore the revolution Iran was an ally of US, after revolution, it became theviibiggest obstacle in the presence of American interests. So, United Statespurpose was to eliminate Iran as a threat and to turn Iran into a state servingto American interests.After 11 September, World countries were compelled to take sideeither near US or near terrorists. In other words US aims at converting theregimes which are anti capitalists and don?t serve to American interests intostates which are acting according to American wishes. In this context, withthe excuse of struggling against global terrorisim and weapons of massdestruction, America occupied Afganistan and Iraq. Now, maybe it is Iran?sturn. Iran is accused of trying to produce nuclear weapons, threating gulf?ssecurity, following policies of regime export, trying to hinder Middle Eastpeace perios, threating Israel?s security by supporting some terrorist groupscalled Hizbulah and Islami Cihad and violating human rights in its owncountry. While before revolution US wanted Iran to be acquainted withnuclear technology and supported that nuclear energy is vital for Iran, afterrevolution it claimed that Iran?s nuclear studies don?t contain peacefulpurposes and its main target is to produce nuclear weapons.Iran said that these claims are totally baseless and Iran has gotpeaceful purposes to contribute world?s increasing energy need. So, Iranclarified that they carry out nuclear energy studies according to Non-Proliferation Treaty. However US think that Iran?s uranium enrichment studiesare towards producing nuclear weapons and so it wants to give an end to allof these activities. On the other side, Iran underlined that uranium enrichmentstudies are their legal right according to NPT and in this subject it won?t makeany concessions.After problems getting bigger day by day between states and US?spropose of Military sanction for the agenda, EU and Russia proposed somesolutions to Iran. However, solving the problem was not possible becauseAmerica did not attend the meeting in this subject and guarantees were notgiven by the US to Iran. So, these studies resulted only in temporaryviiisolutions. Iran think that if it makes any concessions on this subject, it willbring new concession demands. So Iran continues its nuclear advantageswithout any break. By putting the problem before UN Security Council andaiming to carry out economic sanctions US wanted to insulate Iran anddecline in economy. If US doesn?t become successful in this framework, it willbe in the aim of creating public opinion to be able to have Military sanctionsagainst Iran.When we look the situation in respect of Turkey, Iran?s becomingnuclear power will change the balance in favour of Iran. So Turkey?seffectiveness in the region and jeopolitical importance of it will decrease. So,Turkey should follow policies to hinder Iran?s becoming nuclear power.However at the same time it should have mediatorship role and follow activepolicies. Otherwise, if US wants to carry out Military sanctions on Iran, it willbring about bad results for Turkey, too. US can have some demands fromTurkey. If Turkey give a negative response, US-Turkey relations willdegenerate and if it gives a pozitive answer, it will degenerate Iran-Turkeyrelations. Therefore, Turkey should prevent a nuclear Iran by usingdiplomatic means and provide Iran with expected guarantees. So, Iran willcarry out its nuclear studies within a peaceful framework. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Savunma ve Savunma Teknolojileri | tr_TR |
dc.subject | Defense and Defense Technologies | en_US |
dc.subject | Uluslararası İlişkiler | tr_TR |
dc.subject | International Relations | en_US |
dc.title | ABD-İran nükleer gerilimi, Türkiye'nin güvenliğine etkileri | |
dc.title.alternative | ABD-Iran nuclear tension, it's effect's on Turkey | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Güvenlik Bilimleri Ana Bilim Dalı | |
dc.subject.ytm | United States of America | |
dc.subject.ytm | European Nuclear Research Center | |
dc.subject.ytm | Security | |
dc.subject.ytm | Iran | |
dc.subject.ytm | Nuclear woks | |
dc.subject.ytm | Nuclear energy | |
dc.subject.ytm | Nuclear power | |
dc.subject.ytm | Nuclear weapons | |
dc.subject.ytm | International security | |
dc.identifier.yokid | 373224 | |
dc.publisher.institute | Savunma Bilimleri Enstitüsü | |
dc.publisher.university | KARA HARP OKULU KOMUTANLIĞI | |
dc.identifier.thesisid | 350051 | |
dc.description.pages | 247 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |