Temsil krizi çerçevesinde Rancière ve Butler'da politik öznellik

Abstract

Bu çalışma temsil krizinin açtığı sorulara Rancière ve Butler'ın politik öznellik hakkındaki görüşleri eşliğinde yanıtlar aramayı amaçlamaktadır. Üç bölümden oluşacak bu çalışmada ilkin, temsil krizinin tarihsel arka planını sunmak amacıyla, Aristoteles, Hobbes ve Hegel'in politikaya ve politikayı kurucu öğelere dair görüşleri sunulacaktır. İkinci bölümde Rancière'in politik öznelliğe dair düşünceleri, sunmuş olduğu yeni politika tahayyülü çerçevesinde politika, polis ve demokrasi kavramlarıyla açıklanacaktır. Üçüncü bölümde Butler'ın politik öznellik hakkındaki görüşleri performatif, queer, ilişkisellik, radikal demokrasi kavramları eşliğinde açıklanacaktır. Rancière'in ve Butler'ın temsil krizi çerçevesinde hangi problemleri irdelediği açıklanarak, filozofların bu problemlere verdiği yanıtlarla Rancière ve Butler'ı birlikte okumanın imkanları araştırılacaktır. Böylece verili kimliğin reddinde ortaklaşan Rancière ve Butler'ın politik öznellik arayışlarından yeni bir politik öznellik düşüncesi çıkıp çıkmayacağı tartışılacaktır.

This study aims to seek answers to the questions opened up by the crisis of representation, accompanied by Rancière and Butler's views on political subjectivity. In this study, which will consist of three parts, first of all, the views of Aristotle, Hobbes and Hegel on politics and policy-making elements will be presented in order to present the historical background of the crisis of representation. In the second part, Rancière's thoughts on political subjectivity will be explained with the concepts of politics, police and democracy within the framework of Rancière's new understanding of politics. In the third chapter, Butler's views on political subjectivity will be explained with the concepts of performative, queer, relationality and radical democracy. The possibilities of reading Rancière and Butler together with the answers given by the philosophers to these problems will be explored by explaining which problems Rancière and Butler have examined within the framework of the crisis of representation. Thus, it will be discussed whether a new idea of political subjectivity will emerge from Rancière and Butler's search for political subjectivity, which is common in the rejection of given identity.