Şamlı (Balıkesir) demir yatağının maden kaynak tahmini

Abstract

Maden yatağının ekonomisinin araştırılması ve üretime geçebilmesi için en temel adım olan maden kaynaklarının modellenmesi ve tenör tahmini, tez çalışmasının ana konusunu oluşturmaktadır. Çalışma sahası olan Balıkesir Şamlı Demir Yatağı'ndan elde edilen veriler ile veri tabanı derleme ve geçerleme, jeolojik yorumlama ve modelleme çalışmaları sonucunda dört adet cevherleşme alanı belirlenmiştir. 0.28 ile 0.40 arasında değişen son derece düşük varyasyon katsayılarına sahip bu alanlar için jeoistatistik ve tenör devamlılığı analizinin ardından blok modellemesi yapılmış ve akabinde tenör tahmini gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen tenör tahmini üzerinden kazı yapılan hacimler çıkarılarak geriye kalan maden kaynak tonajı elde edilmiştir. Yapılan işlemlerin kontrol edilmesi adına model geçerleme adımları izlenmiş kompozit örnekler ile tahmin edilmiş blok tenörleri arasındaki farkın en fazla %3'e kadar ulaştığı görülmüştür. Elde edilen geçerleme bulguları detaylı olarak sunulmuştur. Uluslararası kabul görmüş (`best practice`) standartlara uygun şekilde, maden kaynak modellemesinin adım adım tüm aşamaları `Şamlı Demir Yatağı` üzerinden detaylı bir şekilde anlatılarak istatistiksel veriler, endüstriyel kabuller ve öznel yaklaşımlar birlikte değerlendirilmiştir.

Mineral resource modelling and estimation, which is the most significant step to investigate the feasibility of a mineral deposit for production, is the main subject of the thesis. Four mineralization domains were determined/identified as a result of collected data from Balıkesir Şamlı Iron Deposit (Project Site), which are database compilation and validation, geological interpretation and modeling studies. For these areas with extremely low coefficients of variation ranging from 0.28 to 0.40, block model was created after the geostatistics and grade continuity analysis, and then grade estimation was carried out. The remaining mineral resource tonnage was obtained by subtracting the excavated volumes from the grade estimation. The model validation steps were followed in order to control the performed estimation studies and it was observed that the variance between the composite samples and the estimated block grade reached up to 3% at most. The findings were presented in detail. In accordance with internationally accepted (`best practice`) standards, all stages of mineral resource modelling were explained step by step in detail on Şamlı Iron Deposit, and statistical data, industrial assumptions and subjective approaches were considered together.