dc.contributor.advisor | Demirkan, Salih Kutay | |
dc.contributor.author | Tecen Yücel, Kamer | |
dc.date.accessioned | 2023-09-22T12:06:38Z | |
dc.date.available | 2023-09-22T12:06:38Z | |
dc.date.submitted | 2022-06-01 | |
dc.date.issued | 2021 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/737649 | |
dc.description.abstract | Renal transplantasyon; daha düşük maliyet, daha yüksek mesleki rehabilitasyon, daha iyi yaşam kalitesi ve diyalize kıyasla daha uzun sağ kalım sağlamasıyla son dönem böbrek hastalığı için en iyi tedavi seçeneğidir. Ancak renal transplantasyon hastaları, ilaç tedavisine yüksek oranda uyunçsuzluk gösterirler. Çok az girişimsel çalışma, ilaç uyuncunu artırmayı amaçlayan yaklaşımları içermektedir. Bu çalışmanın amacı, klinik eczacının davranışsal ve eğitim stratejisinin böbrek nakli hastalarının tedaviye uyunç üzerindeki etkisini değerlendirmektir. Yeni renal tranplantasyon hastaları (n = 62) iki gruba ayrılmıştır: kontrol grubu (n = 31; rutin nakil eğitimi) ve eğitim grubu (n = 31; rutin nakil eğitimi artı klinik eczacı eğitimi). Üç ay sonra İmmunsupresif Tedaviye Uyunç Ölçeği (İTUÖ) 1., 2. sorularına verilen yanıtların ve toplam ortanca İTUÖ skorunun eğitim grubunda kontrol grubuna göre daha yüksek olduğu görülmüştür (sırasıyla; p=0,006, p<0,001 ve p<0,001). Ortalama takrolimus kan düzeyi eğitim grubunda kontrol grubuna göre daha yüksek olduğu saptanmıştır (p<0,001). Üç ay sonra takrolimus kan düzeyi eğitim grubunda %20 artarken kontrol grubunda %24 azalmıştır. Laboratuvar bulgularında (örneğin böbrek fonksiyonu), hastaneye başvuru sayısı, akut organ reddi, yeni başlayan hipertansiyon varlığı ve yeni başlayan diyabet varlığı sayısında anlamlı fark saptanmamıştır. Bir yıldan fazla süredir nakil olan hastaların (n=175), klinik eczacının eğitimi öncesi ve sonrası olmak üzere karşılaştırması yapılmıştır. Üç ay sonra İTUÖ 1., 2., 4. sorularına verilen yanıtların ve toplam ortanca İTUÖ skorunun eğitim sonrası daha yüksek olduğu görülmüştür (sırasıyla; p<0,001, p<0,001, p=0,025 ve p<0,001). Ortalama takrolimus ve siklosporin kan düzeyinin eğitim sonrasında daha yüksek konsantrasyonlara ulaştığı tespit edilmiştir (p<0,001). Eğitim sonrası takrolimus ve siklosporin kan düzeylerinde sırasıyla %33,33 ve %100 artış görülmüştür. İkinci görüşmede yeni ve eski immunsupresif ilaç dozlarının kan düzeyine göre düzenlenmesi sonucunda günlük takrolimus, siklosporin ve toplam immunsupresif ilaç (takrolimus artı siklosporin) maliyetlerinde istatistiksel olarak anlamlı azalma sağlanmıştır (p<0,001). Ayrıca kreatinin (p<0,001), kan üre nitrojen (p=0,034), ürik asit (p=0,035) ve hemoglobin (p=0,028) düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı iyileşme sağlanmıştır. Hastalara uygulanan 26 soruluk ankete verilen yanıtlar değerlendirildiğinde klinik eczacının, yeni ve bir yıldan fazla süredir nakil olan hastalarda nakil sonrası ne yapılması gerektiği konusunda hastanın farkındalığına (sırasıyla 4 ve 12 soruda) anlamlı katkıda bulunduğu belirlenmiştir (p<0,05). Bu tez çalışmasında, renal transplantasyon hastalarının immunsupresif ilaçlar hakkındaki algılarına ve bilgilerine yönelik klinik eczacının davranış ve eğitim stratejisinin bir sonucu olarak immunsupresif tedaviye uyunç önemli ölçüde artmış ve bunun sonucu olarak da tedavi sonuçlarında ve maliyetinde iyileşmeler görülmüştür. | |
dc.description.abstract | Renal transplantation is the best treatment option for end stage kidney disease, lower cost, higher vocational rehabilitation, promoting better quality of life and longer survival compared with dialysis. However, renal transplant patients present a high rate of non-adherence to drug treatment. Few interventional studies have included approaches aimed at increasing adherence. The objective of this study was to evaluate the impact of clinical pharmacist's behavioral and educational strategy on treatment adherence of renal transplant patients. The new renal transplant patients (n=62) were divided in two groups: control group (n=31; routine transplant education) and educational group (n=31; routine transplant education plus clinical pharmacist education). After 3 months, in comparison to control group, a higher score was observed in the response to the firstand second items of the Immunosuppressant Therapy Adherence Scale (ITAS) and total median ITAS score with the educational group (p=0.006, p<0.001 and p<0.001, respectively). The mean tacrolimus blood level was higher in the educational group (p<0.001). After 3 months, tacrolimus blood level increased by 20% in educational group but decreased by 24% in control group. There were no difference in laboratory finding (i.e. renal function), number of hospital admissions, number of acute rejection, new-onset diabetes after renal transplantation and new-onset hypertension after transplantation. The patients who had a renal transplant for more than a year (n=175), were compared as pre and post education by clinical pharmacist. After 3 months, a higher score was observed in the response to the first, second, fourth items of the ITAS questionnaire and total median ITAS score after education (p<0.001, p<0.001, p=0.025 and p<0.001, respectively). The mean tacrolimus and cyclosporine blood levels were higher in post education compared to pre education (p<0.001). After education, tacrolimus and cyclosporine blood levels increased by 33.33% and 100% respectively. There was a statistically significant reduction in daily tacrolimus, cyclosporine and total immunosuppressive drug (tacrolimus plus cyclosporine) costs as a result of regulation of new and old immunosuppressive drug doses in second visit according to the blood level (p<0.001). In addition a statistically significant improvement was achieved in creatinine (p<0.001), blood urea nitrogen (p=0.034), uric acid (p=0.035) and hemoglobine (p=0.028) levels. When the responses to the 26 questionnaire were evaluated, it was determined that the clinical pharmacist significantly contributed to the patient's awareness in new and more than one year tranplant patients; significant differences were achieved in 4 and 12 questions respectively. In this thesis, as a result of clinical pharmacist behavioral and educational strategy addressing the patient's perceptions and knowledge about the immunosuppressive drugs, their adherence to immunosuppressive therapy was significantly improved which led to better treatment and economical outcomes. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Eczacılık ve Farmakoloji | tr_TR |
dc.subject | Pharmacy and Pharmacology | en_US |
dc.subject | Nefroloji | tr_TR |
dc.subject | Nephrology | en_US |
dc.title | Renal transplantasyon hastalarında immunsupresif tedavinin takibi ve tedaviye uyuncun iyileştirilmesi | |
dc.title.alternative | Monitorization of immunosuppressive therapy in renal transplant patients and improvement of their drug therapy adherence | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2022-06-01 | |
dc.contributor.department | Klinik Eczacılık Ana Bilim Dalı | |
dc.subject.ytm | Kidney | |
dc.subject.ytm | Kidney diseases | |
dc.subject.ytm | Kidney transplantation | |
dc.subject.ytm | Kidney failure-chronic | |
dc.subject.ytm | Pharmacy | |
dc.subject.ytm | Drug utilization | |
dc.subject.ytm | Immunosuppression | |
dc.subject.ytm | Treatment adherence and compliance | |
dc.identifier.yokid | 10223634 | |
dc.publisher.institute | Sağlık Bilimleri Enstitüsü | |
dc.publisher.university | HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 670517 | |
dc.description.pages | 123 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |