dc.description.abstract | Bu eylem araştırmasında, dijital hikâye anlatımının (DHA) beden eğitimi öğretmen adaylarının kapsayıcı eğitim bağlamında mesleki gelişimlerine katkısı incelenmiştir. Ayrıca, beden eğitimi öğretmen adaylarının oluşturdukları dijital hikâyelerin öğretmen eğitimcileri tarafından nasıl alımlandığını keşfedilmiştir. Bu amaçla araştırmaya 28 haftalık bir müdahale programına gönüllü 6 beden eğitimi öğretmen adayı ve onlarla çalışan 4 öğretmen eğitimcisi katılmıştır. Bu araştırmada nitel bir yaklaşım benimsenmiştir. Veriler, öğrenme topluluğundaki yarı yapılandırılmış odak grup görüşmelerinin ardından edinilen seslerin kayıtları alınarak, DH'lerin metinleri deşifre edilerek ve alandaki gözlem notları tutularak toplanmıştır. Veri setinin analizi için tematik analiz gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın bulguları, DHA'nın dâhil edilmesiyle öğretmen adaylarının kapsayıcı eğitimin bileşenlenlerini kendi deneyimleri üzerinden anlamalarının ve okullardaki uygulamalarını daha kapsayıcı hâle getirmenin değerini, görev sorumluluklarını fark etmelerinin mümkün olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda öğretmen adaylarının kapsayıcı eğitimi, mesleklerinin özü olan hareket ile kendilerinin bağımlı ve bağımsız yaşam kalitesi olarak ortaya koydukları alanlarda sunabilecekleri katkıları anlamlandırabildikleri görülmektedir. Ayrıca DHA'nın dâhil edilmesi, öğretmen adaylarının dinlenmesini sağlayarak üniversitede aldıkları eğitimin daha kapsayıcı olmasına katkıda bulunmaktadır. DHA ile kapsayıcı eğitim olarak özetlenebilecek bu uygulamanın hem öğretmen eğitimcilerinin kendi uygulamaları üzerine yansıma yapması hem de öğretmen adaylarının sesinin duyulması açısından eylem araştırmasının odağında olan `Kendi uygulamalarımızı nasıl değiştirebiliriz?` sorusuna özgün cevapları ortaya çıkardığı söylenebilir. Diğer yandan öğretmenlerin profesyonel sermayelerine vurgu yapan Hargreaves, A., & Fullan, M. (2012), derslerdeki başarı ve kanıtın öneminin yanında standart testlerde gösterilen beceri artışının ölçülmesi hiçbir zaman öğretmenin asıl büyüsü olan çocukların neşeyle sınıfa gelmesi, onların yaşamlarının geri kalanı için edinecekleri ilgi alanları ile buluşması ve zora düştüklerinde onları ayağı kaldırması hikmet ve görkeminin önüne geçmemesi gerektiğini ifade etmektedir(Hargreaves, A., & Fullan, M. ,2012, S.10). Yazarlara göre asıl sorun olan kanıtların kullanılması değil ama sayısal veri, teknolojik araç, gereç ve dar bakışlı test odaklı hedef takıntısının getirdiği işlevsizliktir. Asıl işlevsel olan ise tüm öğrenciler için öğrenme ve başarıyı geliştirmek, onların refahlarını ve karakterlerini geliştirmek ve avantajlı olanlar ile dezavantajlı sosyal geçmişe sahip olanlar arasındaki farkı kapatmaktır (Hargreaves, A., & Fullan, M. ,2012, S.13). Öğretmenin standart eğitimden ziyade öğrencilerin bireysel farklılıklarının farkında olarak dahil edilmesinde etkili olabilmesi için öğretmen eğitimi sırasında özellikle dezavantajlı öğrencilerin dahil edilmesiyle ilgili yenilikçi yaklaşımlar ile tanışmasının, kendi çözümlerini üretmesinin önemli olduğu söylenebilir. Aynı zamanda Hargreaves, A., & Fullan, M. (2012)' öğretmenleri ve öğretimi geliştirmek için öğretmenlerin içinde bulunduğu koşulları ve parçası oldukları topluluk ve kültürlerin geliştirilmesi gerektiğini ifade etmektedir (Hargreaves, A., & Fullan, M. ,2012, S.45). Bu yüzden bu araştırma kapsamında güven ortamı oluşturarak deneyimlerin anlatılması ve anlatılan deneyimlerin daha geniş çevrelerle paylaşılmasına imkan tanıyan atölye temelli Dijital Hikaye Anlatımı aday öğretmenlerin ve öğretmenlerin içinde bulundukları kültürlerin iyileştirmesine katkıda bulunmak amacıyla yenilikçi, yaratıcı ve güçlendirici bir yaklaşım olarak kullanılması planlanmaktadır. Bu sayede aday öğretmenler dezavantajlı grupların yaşam kalitelerinin iyileştirilmesi için yalnızca bireysel bilgi edinmekle kalmayacak aynı zamanda aktif yaşam yoluyla yaşam kalitesinin iyileştirilmesinde bir değişim elçisi olarak hikayelerini daha geniş çevrelerle paylaşıp kültürel dönüşüme öncülük edebileceklerdir. Bu kapsamda araştırmanın amacı, öğretmenlerin ve aday öğretmenlerin bireylerin farklılarını göz önünde bulunduracak şekilde dijital hikâyeleriyle aktif kaliteli yaşamı nasıl anlamlandırdığını incelemektir. | |
dc.description.abstract | In this action research, the contribution of digital storytelling to the professional development of pre-service physical education teachers in the context of inclusive education was examined. In addition, it is aimed to explore how the digital stories created by pre-service teachers are received by teacher educators. For this purpose, 6 pre-service physical education teachers and 4 teacher educators working with them participated in a 28-week intervention program. Qualitative approach was adopted in this study. Data were collected through audio recordings, digital stories, and observation notes from semi-structured focus group interviews conducted in the community of practice. Thematic analysis was performed for the analysis of the data set. The findings of the study show that with the inclusion of digital storytelling (DST), it is possible for pre-service teachers to understand the components of inclusive education through their own experiences and to realize the value and responsibilities of making their practices in schools more inclusive. In this context, it is seen that pre-service teachers can make sense of the value of movement in terms of inclusive education practices and the contributions which they can offer as interdependent and independent quality of life. In addition, the inclusion of DST contributes to the fact that the pre-service teachers' education at university is more inclusive by ensuring pre-service teachers are listened to. This study as an example of inclusive education with DST have revealed original answers to the question of `how can we change our own practices`, which is at the center of action research in terms of both teacher educators' reflection on their own practices and pre-service teachers' voices being heard. | en_US |