Aile heterotopyasında erkekliğin toplumsal distopyaya dönüşümü

Abstract

Toplumsal-siyasal düzen, insan toplulukları için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Bu yüzden bazı toplum kuralları belirlenir ve bireylerin bu kuralların dışına çıkmaması beklenir. Ülkemiz gibi çerçevesini ataerkilliğin oluşturdu toplumlarda ise, bu düzenin çizgileri cinsiyetler üzerinden çizilirken, kadın burada toplumun kırmızıçizgisini oluşturmaktadır. Bu çalışma, cinsiyetlerin toplumsal anlamlarının nasıl inşa edildiği, bireyler üzerindeki etkisi, kadınların ve erkeklerin toplumsal cinsiyet algılarının nasıl şekillendiği ve bu çerçevede oluşan toplumsallaşma pratiklerinin cinsiyetleri nasıl ayrıştırdığı sosyolojik olarak sorunsallaştırmayı amaçlamaktadır. Çalışmada kadınların içselleştirdikleri cinsiyetçi kavramlar üzerinden annelikleri, erkekler üzerindeki güçlerinin bilincinde olup olmadıkları araştırılmıştır. Tüm bunlar Foucault'nun öne sürdüğü heterotopya kavramının en belirgin örneğini oluşturabilecek olan aile heterotopyası çerçevesinde ele alınıp değerlendirilmiştir. İçinde cinsiyetçiliği barındıran yaşanan talihsiz olayların toplumu distopik bir yapılanmaya götürürken, burada çocukların eğitilmesinde büyük rolü olan kadınların, toplumsal cinsiyet dayatmalarını ne kadar dikkate aldığı araştırılmıştır. Çalışmada verilerin toplanmasında, nitel araştırma yöntemi kapsamında mülakat tekniği kullanılmıştır. Toplanan veriler betimsel analiz ve içerik analizi yapılarak yorumlanmıştır.Anahtar Kelimeler: Kadın, erkek, aile, heterotopya, distopya.

Social-politic order is an indispensable need for human societies. Therefore, some society rules are determined, and individuals are expected not to go beyond these rules. In societies like our country, whose framework is patriarchy, the lines of this order are drawn on the basis of genders, while women here constitute the red line of society. This study aims to sociologically problematize how the social meanings of the genders are constructed, their impact on individuals, how the gender perceptions of women and men are shaped, and how socialization practices formed within this framework differentiate the sexes. In the study, it has been investigated whether women are aware of their motherhood and their power over men through the gendered concepts they internalize. All these have been discussed and evaluated within the framework of family heterotopia, which can constitute the most obvious example of the heterotopia concept proposed by Foucault. While the unfortunate events involving sexism lead the society to a dystopian structure, it has been investigated how much women, who have a great role in the education of children, take gender impositions into consideration. In the study, interview technique was used within the scope of qualitative research method for collecting data. The data were interpreted by making descriptive and content analysis.Keywords: Woman, man, family, heterotopia, dystopia