Okul öncesi ve sınıf öğretmenlerinin çocuk cinsel istismarına ilişkin tutum ve davranışları
dc.contributor.advisor | Ziyalar, Neylan | |
dc.contributor.author | Dalkıran Türkoğlu, Vuslat | |
dc.date.accessioned | 2023-09-22T11:35:01Z | |
dc.date.available | 2023-09-22T11:35:01Z | |
dc.date.submitted | 2022-05-16 | |
dc.date.issued | 2019 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/733998 | |
dc.description.abstract | Amaç: Çocuk istismarı, insanlık tarihi kadar eski olmasına rağmen bildirilme ve açığa çıkma oranı oldukça düşük olan, çocuğu fiziksel ve ruhsal yönden önemli derecede etkileyen tıbbi, hukuki, gelişimsel ve psiko-sosyal bir durumdur. ÇCİ'nın uzun dönem etkilerini araştıran çalışmalarda psikiyatrik hastalık gelişmesi, tekrar istismara maruz kalma veya istismarcı olma, daha düşük akademik başarıya ulaşma, sağlık durumunun kötülüğü veya intihar girişimi, yaşam boyu ötekileştirme veya ilişkilerde seksüalite ile varolmak gibi olumsuz sonuçların yanında tamamen iyileşmenin mümkün olduğu da bildirilmiştir. Ancak bu sonuçların yanlış yorumlanması ciddi yanlış anlaşılmalara ve ÇCİ mağdurlarının damgalanmasına yol açabilmektedir. Toplum tarafından damgalanma korkusu sebebiyle cinsel istismara maruz kalan kişinin ve ailesinin yaşadığı olayı gizli tutma çabası olmaktadır. Öğretmenler çocuklarla aileleri dışında en çok zaman geçiren profesyonellerdir ve ÇCİ' nin çocuklarda yol açacağı fiziksel ve davranışsal değişiklikleri fark etme ihtimalleri yüksektir. Buna rağmen çocuklar öğretmenlerine bildirmekte oldukça çekingen davranmaktadırlar. Benzer şekilde öğretmenlerin de cinsel istismar olgularını ilgili kurumlara bildirme sıklıkları oldukça seyrektir. Bu durum bildirim yetersizliğinin öğretmenlerin ÇCİ ile ilişkili tutumlarından kaynaklanabileceğini akla getirmektedir. Çalışmamız, okulöncesi ve ilköğretim sınıf öğretmenlerinin ÇCİ ile ilgili tutumlarını araştırmayı amaçlamıştır. Yöntem: Çalışmaya İstanbul il milli eğitim müdürlüğüne bağlı anaokulları ve ilkokullarda çalışan araştırmaya katılmaya gönüllü olan 192 öğretmen dahil edilmiştir. Katılımcılara bilgilendirilmiş onam formu, sosyodemografik özellikleri içeren veri formu ve stigma ölçekleri uygulanmıştır.Bulgular: Öğretmenlerin %35 (71)'i cinsel istismara uğramış bireyle karşılaşmış olduğunu, %62,1(126)'i daha önce cinsel istismara uğrayan bireyle karşılaşmamış olduğunu bildirmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin %63,5(129)'i çocukluk çağında cinsel istismarın olmadığına inanmaktadır. Yalnızca %19',2(39)'si çocukluk çağı cinsel istismarının varlığına inanırken, %9,4(19)'ü emin değildir. Damgalama ölçeğinin hemen tüm maddelerinde sınıf öğretmenleri ve okul öncesi öğretmenlerinin tutumları arasında oldukça anlamlı farklılık saptanmıştır (p<0,001). Bununla birlikte her iki grupta da damgalama oranlarının literatürden düşük olduğu saptanmıştır.Sonuç: Okul öncesi ve sınıf öğretmenlerinin damgalama oranlarının oldukça literatüre kıyasla düşük olduğu saptanmıştır. Öğretmenlerin çocukluk çağı cinsel istismarını damgalamadıkları halde bildirme oranlarının düşük olmasının nedenleri araştırılmalıdır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin çocukluk çağı cinsel istismarının varlığı konusunda bilgi ya da eğitim eksiklikleri olduğu kanaatine varılmıştır. Çocukluk çağı cinsel istismarı konusunda öğretmenlerin bilgi seviyelerini ve farkındalıklarını arttırıcı meslek içi eğitimler düzenlenmelidir.Damgalama ve özellikle cinsel istismarda damgalamaya yönelik farklı meslek gruplarında ve geniş katılımcı grupları ile daha fazla araştırma yapılması literatüre katkıda bulunacaktır. | |
dc.description.abstract | ABSTRACTAim: Child Sexual Abuse (CSA) is as old as human history although CSA is a medical, legal, developmental, and psychosocial sitiuation with significantly affecting the child physically and psychologically, which has very low rate of reporting and disclosure.Studies investigating long term effects of CSA shows that it is possible to fully recover besides with negative results such as, development of pyschiatric illness, being abused again or abuser (Lalor K 2010), reaching lower academic success, bad healt condition or suicide attemp (Wilson 2010), life time marginalization or to exist with sexuality in relationships (Noll 2003).However, misinterpretation of these results can lead to serious misunderstandings and stigmatization of CSA victims.Due to fear of being stigmatized by society, there is a effort to keep incedent as a secret by CSA victim and victims' family. Teachers are professionals who spend most of their time with children after their families and they are more likely to notice the physical and behavioral changes that CSA can cause in children. Despite this, children are quite timid to report to their teachers.Similarly, the frequency of teachers reporting cases of sexual abuse to related institutions is quite rare.Our study aimed to investigate the attitudes of preschool and primary school teachers about CSA.Methods: 192 teachers who volunteered to participate in the study in kindergartens and primary schools of istanbul provincial directorate of national education were included in the study. Participants were informed consent form, data form with sociodemographic characteristics, and stigma scales. Results: 35% (71%) of teachers reported that they had encountered sexualabused individuals, 62.1% (126%) had never encountered one that had previously been sexually abused. 63.5% (129%) of the teachers who participated in the study believe there is no sexual abuse in childhood. Only 19%(39%) believe in the existence of childhood sexual abuse, while 9.4% (19%) are unsure. In almost all the articles of the stamping scale, a significant difference was found between the attitudes of classroom teachers and preschool teachers (p.001). However, stamping rates in both groups were found to be lower than the literature.Conclusion: Preschool and classroom teachers' stamping rates were found to be quite low compared to the literature. Teachers do not stigmatize childhood sexual abuse, but the reasons for low reporting should be investigated. As a result of the research, it was concluded that teachers had knowledge or educational deficiencies about the existence of childhood sexual abuse. In-vocational trainings should be organized to increase teachers' knowledge levels and awareness about childhood sexual abuse.More research will contribute to the literature with different professional groups and large groups of participants aimed at stigmatizing and especially stigmatizing sexual abuse. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Adli Tıp | tr_TR |
dc.subject | Forensic Medicine | en_US |
dc.subject | Eğitim ve Öğretim | tr_TR |
dc.subject | Education and Training | en_US |
dc.subject | Psikoloji | tr_TR |
dc.subject | Psychology | en_US |
dc.title | Okul öncesi ve sınıf öğretmenlerinin çocuk cinsel istismarına ilişkin tutum ve davranışları | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2022-05-16 | |
dc.contributor.department | Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı | |
dc.subject.ytm | Child abuse | |
dc.subject.ytm | Child abuse-sexual | |
dc.subject.ytm | Emotional abuse | |
dc.subject.ytm | Stigmatization | |
dc.subject.ytm | Psychological maltreatment | |
dc.identifier.yokid | 10336192 | |
dc.publisher.institute | Adli Tıp Enstitüsü | |
dc.publisher.university | İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 722226 | |
dc.description.pages | 108 | |
dc.publisher.discipline | Diğer |
Files in this item
Files | Size | Format | View |
---|---|---|---|
There are no files associated with this item. |