Van yöresinde doğurganlık çağındaki kadınlarda rubella ve cytomegolovirus seroprevalansı

Abstract

3. ÖZET Van yöresinde doğurganlık çağındaki kadınlarda rubella ve CMV seroprevalansını tespit ederek, seronegatif bireylerin saptanması, konjenital rubella ve CMV enfeksiyonu olasılığını ortaya koymak amacıyla bu çalışma planlandı. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi ve Van Doğumevi poliMiniklerine herhangi bir nedenle başvuran 16-45 yaş arası, başka bir tetkik için kan veren tüm kadınlar çalışmaya dahil edildi. Olgular başka bir tetkik için kan verirken 5 mi venöz kan alındı ve bu kanlar aynı gün ELISA metoduyla Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Mikrobiyoloji Laboratuarı ve Van Doğumevi Hastanesi Kan Merkezinde aynı tip ELISA cihazı, aynı metot ve aynı tip killer kullanılarak çalışıldı. Çalışmaya dahil edilen 16-45 arası (yaş ortalaması 28.51±6.81 yıl) yaşlarında 1311 kadın üç gruba ayrıldı. Yaşlan 16-25 arasında olanlar grup Fi, 26-35 arası olanlar grup Il'yi ve 36-45 arasında olanlar grup TJI'ü oluşturdular. Olgular ailenin gelir durumuna göre (500 milyon liranın altında aylık geliri olanlar) kötü (grup Al), (500 milyon-1 milyar arası aylık geliri olanlar) orta (grup AH) ve (1 milyar liranın üstünde aylık geliri olanlar) iyi (grup AUT) ekonomik durumu olanlar diye üç gruba ayrıldı. Doğum ve yaşam yerlerine göre de Van ilinde doğanlar (grup BI), Van ili dışında doğanlar (grup BE), Van ilinde yaşayanlar (grup CFj ve Van ili dışında yaşayanlar (grup CE) olarak ayrıldılar. Doğum ve yaşam yeri özelliğine göre de il merkezinde doğanlar (grup DF), ilçe-kasaba-köyde doğanlar (grup DH), il merkezinde yaşayanlar (grup EFj, ilçe- kasaba-köyde yaşayanlar (grup EH) olarak gruplara ayrıldılar. Nüfusu 10.000'in üzerinde olan yerler il merkezi, 10.000'in alfanda olan yerler kırsal alan (ilçe-kasaba-köy) olarak değerlendirildi.Çalışmamızdaki 1311 olgunun ELISA yöntemiyle belirlenen rubella IgG ve CMV IgG düzeyleri sırasıyla şu şekilde tespit edildi; 1248 (%95.2) olguda rubella IgG pozitif, 63 (%4.8) olguda rubella IgG negatif, 1305 (%99.5) olguda CMV IgG pozitif, 6 (%0.5) olguda CMV IgG negatif olarak bulundu. Yaş grupları arasında rubella ve CMV IgG pozitifliği açısından gruplar arası karşılaştırmada istatistiki olarak anlamlı bir fark saptanmadı (rubella için p=0.051, CMV için p=0. 145). Ekonomik duruma göre gruplar arasında rubella ve CMV seroprevalansında istatistiki olarak anlamlı bir farklılık saptanmadı (rubella için p=0.370, CMV için p=0.205). Grup BI ve grup Bu' de rubella seroprevalansı açısından iki grup arasında grup BİT de daha yüksek pozitiflik oram ile anlamlı bir farklılık saptanırken (p=0.018), CMV seroprevalansı açısından iki grup arasında anlamlı bir farklılık saptanmadı (p=0.726). Grup CI ile grup CII arasında rubella ve CMV seroprevalansı açısından fark bulunamadı (rubella için p=0.257 ve CMV için p=0.687). Grup Di ve grup Dil arasında rubella ve CMV seroprevalansı açısından fark saptanmadı (rubella için p=0.756 ve CMV için p=0.820). Grup El ile grup EH arasında rubella seroprevalansı açısından istatistiki olarak anlamlı bir fark saptanamazken (p=0.061), CMV seroprevalansı için grup EFde daha yüksek pozitiflik oram ile iki grup arasında istatistiki olarak anlamlı bir fark saptandı (p=0.046). Yöremizde rubella IgG pozitifliği %95.2 olarak saptanmıştır. Gebelik planlayan kadınların rutin serolojik çalışmalarla seronegatif olanları saptanarak rubella aşısının yapılması ile konjenital rubella sendromu insidansı azaltılabilir.Yöremizde CMV seropozitifliği %99.5 saptanmış olup, yüksek CMV seropozitifliğine rağmen gebe kadınların özellikle ilk trimesterde CMV açısından taranması ile olabilecek reenfeksiyonlar ve seronegatif olan gebelerde gelişebilecek primer enfeksiyonlar zamanında tespit edilerek, konjenital CMV enfeksiyonu sonucu sekelli doğabilecek bebek sayısı azaltılabilir.

4. SUMMARY `Rubella and cytomegalovirus seroprevalence among the women of childbearing age in the Van region` This study was performed to investigate rubella and CMV seroprevalance; to detect seronegative individuals and the probability of congenital rubella and CMV infections among the women of childbearing age in the Van region. All women aged between 16-45 years who applied for any complaint and gave a sample of blood for any reason to the out-patient clinic of Yüzüncü Yıl University Medical Faculty Hospital and Van Maternity Hospital were included in this study. Five ml venous blood sample was taken from the subjects, the blood samples were analysed in the microbiology laboratory of Yüzüncü Yıl University Medical Faculty Hospital and in the blood center of Van Maternity Hospital with using the same ELISA system, the same method and the same kits. The age of 1311 women was between 16-45 years old. (mean 28.51±6.81 years). The subjects were divided into three groups according to their ages: women aged between 16-25 years, 26-36 years and 36-45 years unsisted group I, group II and group HI, respectively. According to the economical status, the subjects were also divided into three groups. The economical status was defined as low (group AT), moderate (group AH) and high (group AIH), if monthly income was below 500 million Turkish Liras (TL), between 500 million-1 billion TL and above 1 billion TL, respectively. The subjects were classiffied to the birth-place and residence place as born in Van (group BI) or outside Van (group BIT) and as resident inside Van (group CI) or outside Van (group CH). Besides, all the subjects further were divided into two groups according to the characteristics of birth and residence place. Birth place was defined as urban (centrum) (group DI) and rural(country town-town-village) (group DII). The subjects were divided according to their residence place as urban (centrum) (group EI) and rural (country town-town-village) (group EH). We assumed the area whose population above 10.000 as urban side, and the area whose population below 10.000 as rural side (country town-town-village). Of 131 1 women in our study; 1248 ( 95.2 %) were rubella IgG positive, 63 (4.8 %) were rubella IgG negative, 1305 (99.5 %) were CMV IgG positive and 6 (0.5 %) were CMV IgG negative. No statistically significant difference was found between the age groups in respect to rubella and CMV IgG positivity (for rubella p=0.051, for CMV p=0.145). For economical status rubella and CMV seroprevalence was not significantly different (for rubella p=0.370, for CMV p=0.205). For rubella seroprevalence, a statistically significant difference was determined (p=0.018) in the group BE with a high ratio of positivity. However,between the groups the difference was not significant for CMV seroprevalence (p=0.726). There was no statistically significant difference between the group CI and group CII for rubella and CMV seroprevalence (for rubella p=0.756 and for CMV p=0.820). While no statistically significant difference (p=0.061) was found between the group EI and group EH for rubella seroprevalence, there was a statistically significant difference (p=0.046) in group EI with a high ratio of positivity for CMV seroprevalence. In our region rubella IgG positivity was found as 95.2%. The incidence of congenital rubella syndrome can be decreased by performing routine serological tests to detect seronegative individuals among women who plan pregnancy and by invaccinating them with rubella vaccine.Additionally, 99.5% CMV seropositivity was found in our region. In spite of high CMV seropositivity, by screening pregnant women for CMV especially in the first trimester, the probable reinfections and the primary infections among seronegative pregnant women can be determined on time and the number of affected babies with congenital CMV infection can be decreased.