Obsesif kompulsif bozukluğu olan hastalarda obsesyonların bilinçli olarak saklanması

Abstract

Bu çalışmada DSM IV (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorder) tanı ölçütlerine göre 'obsesif kompulsif bozukluk' (OKB) tanısı alan hastalarda obsesy onların sıklığı ve içeriğinin diğer insanlardan bilinçli biçimde saklanıp saklanmadığı, eğer saklanıyorsa bunların nedenlerinin saptanması amaçlanmıştır. Çalışma grubu, psikiyatri kliniğinde ayaktan ve yatarak tedavi görmekte olan toplam 39 hasta ile oluşturuldu. Gruba DSM-IV Eksen I Bozuklukları için Yapılandırılmış Klinik Görüşme (SCID-I), Yale-Brown Obsesyon Kompulsiyon Derecelendirme Ölçeği, Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri(MMPI), sosyodemografik veri formu, klinik veri formu uygulandı. Bulguların istatistiksel olarak değerlendirilmesinde SPSS paket programı kullanıldı. Elde edilen sonuçlar literatürdeki bu konuda yapılan çalışmalarla karşılaştırıldı ve tartışıldı. İlk tıbbi tedavi arayışına kadar geçen süre erkeklerde 9.3 yıl olarak kadınlarda ise 7.6 olarak saptandı. Hastaların başlangıcından ilk ifade ettikleri döneme kadar geçen sürede obsesyonlarmı ifade etmeme sebepleri arasında %56.4 `yaşadığı sorunların bir psikiyatrik hastalıktan kaynaklandığım düşünmeme`, %30.8 `utanma, günahkar olduğunun ve delirdiğinin düşünülecek olması, reddedilmeden korkma`, %7.7 `sorunu kendi basma çözebileceği düşüncesi`, %5.1 `anlaşılamayacağı düşüncesi` vardı. Obsesyonlann ilk ifadesi, obsesyonlann başlangıcından sonraki 2 yıldan daha sonra olanlarda, çocukluk çağlarında yaşanan cinsel, fiziksel kötüye kullanım ve ihmal anlamlı derecede daha yüksekti. Hastaların %5 6. 4' ünde obsesyonlann başlamasından önce stres oluşturan belirgin bir yaşam olayı tespit edilirken, kalan %43.6'sında obsesyonlann başlangıcından önce belirgin bir yaşam olayı tespit edilmedi. Tedavi için ilk başvuruların %66.7'si tıp içi, %33.3'ü ise tıp dışı başvurulardı. Erkek deneklerin obsesyonlann başlamasından sonraki 2 yıl içinde tıbbi yardım aramadıklan saptanmıştır. Hastalarda en sık görülen ilk 3 obsesyon % 82.1 kirlenme, % 69.2 eşyaların simetrikliği ve düzeni ile ilgili, % 59 saldırganlık obsesyonlan, en sık görülen 3 kompulsiyon ise % 82.1 temizleme-yıkama, % 79.5 kontrol etme, % 53.8 tekrarlayıcı törensel davranışlarla ilgili kompulsiyonlan idi. Kendilerini dini bağı zayıf olarak tanımlayan hastalarda saldırganlık obsesyonlarının istatistiksel olarak anlamlı biçimde fazla olduğu tespit edilmiştir.Sonuç olarak OKB 'li hastalar da, diğer psikiyatrik bozuklukları bulunan hastalara benzer biçimde semptomların başlamasından yıllar sonra yardım aramaktadırlar.

The aim of this study was to determine the frequency of the obsessions, whether or not the contents of the obsessions were hid and if they were hid, for what reasons the obsessions were not expressed, in the patients with obsessive compulsive disorder (OCD) according to the Diagnostical and Statistical Manuel of Mental Disorders (DSM-IV). The study group consisted of 39 patients who were treated at the psychiatry clinic of the Yuzuncu Yil University, Faculty of Medicine as inpatients or outpatients. Structured Clinical Interview Form for DSM-rV Axis I Disorders (SCID-I), Yale-Brown Obsession Compulsion Scale (YBOCS), Minnesota Multiphasic Personality Inventory (MMPI), sociodemoghraphical data form, clinical data form were applied to all patients. SPSS software package (version 10.0) was used for statistical analysis. The results were compared with the other studies that related with this topic, and discussed. We found that the male participants waited 9.3 years without medical aid seeking on average. This time was 7.6 years for females. During that time, the main reasons for hiding the obsessions are as follows: (1) `My problems are not related to a psychiatric illness` in 56.4% of the patients, (2) `It will be thought that I am a sinful or mad by others, shyness and fears of rejection` in 30.8% of the patients, (3) `Opinion of solving this problem by myself in 7.7% of the patients and finally (4) `Beliefs of my problems are incomprehensible and nobody will understand me` in 5.1% of the patients. Sexual and physical abuse and negligence history during the childhood was significantly higher in the patients group that hid their symptoms more than 2 years. An evident life event before the onset of the obsessions was determined in 56.4% of the patients. Paramedical aid seeking behaviours were seen in 33.3% of the patients at the beginning of the first applications while the rest of them (66.7%) were seen by the clinicians. Male subjects did not seek any medical aid after the onset of the obsessions within the first 2 years. Most commonly seen obsessions were contamination, need for symmetry and aggressiveness, 82.1%, 69.2% and 59% respectively. Most commonly seen compulsions were washing, checking and repeated ritual behaviours, 82.1%, 79.5% and 53.8% respectively. Aggressive obsessions were significantly higher in the patients who did not find themselves religious. In conclusion, the patients with OCD seek medical aid many years after the onset of the symptoms like the patients with other psychiatric illnesses.