Van ve çevresinde rastlanılan melazmanın epidemiyolojik etyolojik ve klinik özellikleri

Abstract

3. ÖZET Melazma Dermatoloji polikliniklerinde sıklıkla karşılaşılan, sebebi tam ortaya konamamış bir aşın pigment yapımı bozukluğudur. Yöremizdeki epidemiyolojik ve etyolojik verileri ortaya koymak amacıyla planlanan bu araştırmada, 244'ü kadm 10'nu erkek 254 kişilik hasta grubu ve 50' si kadın 4'ü erkek 54 kişilik kontrol grubundan oluşan 16-47 yaşlan arasındaki 308 olgu incelendi. Araştırma kapsamında ele alman bireylerde melazmanın sebepleri olabilecek faktörler sorgulandıktan sonra, klinik ve laboratuar incelemeler uygulandı. Elde edilen veriler bilgisayara aktanlarak Microsoft Excel ve SPSS adlı programlarla istatistiksel analizleri yapıldı. Kadm cinsiyetin olgulann çoğunluğunu oluşturduğu araştırmada yaş ortalaması kadınlarda 29.18 ± 5.36, erkeklerde 29.3 ± 3.56 idi. Hastaların melazma bakımından aile öyküsü müspetliği %46.45 olguda saptandı. Lezyonlarm gelişim süreci incelendiğinde %31.25 olguda gebelik, %7.78 olguda doğum kontrol hapı kullanımı, %4.91 olguda antibiyotik, antiepileptik ve antidepresan kullanımı, %4.09 olguda kozmetik kullanımı mevcut bulundu. Olgulann %51.22'sinde bir melazma sebebi olabilecek herhangi faktöre rastlanmadı ve bunlar idyopatik olgular olarak değerlendirildi. Klinik muayanede lezyonlann %64 sentrofasyal, %32 malar, %3 mandibular tipte yerleştiği; Wood ışığı ile incelenmesinde ise pigment yerleşiminin %50 epidermodermal tip, %31 epidermal tip ve %18 dermal tipte olduğu tespit edildi. Tüm olgulann %64.96'sı şikayetlerinin güneş ışınlan ile arttığını belirtti. Lezyonlann klinik şiddetini belirlemede MASI kriterleri uygulandı ve kadınlarda 11.55 ± 3.74, erkeklerde ise 8.29± 1.34 olarak saptandı. Hasta ve kontrol gruplarının hormonal analizlerisonucunda fitoöstrojenlerle ilgili olabileceği sanılan progesteron düşüklüğü ile rastlantısal olduğu kanısına varılan hafif FT4 düşüklüğü dışında istatistiksel bir farklılığa rastlanmadı. Hastalardaki pigment bozukluğunun anatomik ve histolojik yerleşiminde etyolojik faktörlerin etkisi bulunamadı. Sonuçta bulgularımız hastalığın birden çok faktörün etkisi altında geliştiğim, klinik bulguların oluşumunda herbir faktörün bağımsız olarak ne derecede katkısı olduğunun ayrı ayrı ortaya konmasının imkansızlığı nedeniyle bozukluğun tek bir faktöre bağlanmasının doğru olmayacağını göstermektedir.

4. SUMMARY Melasma is a hypermelanosis with unknown etiology which is common in dermatology outpatient clinics. In this study which we planned to evaluate epidemiologic and etiologic properties, we examined 254 melasma patients (244 female, 10 male) and 54 control cases (50 female, 10 male) with ages between 16-47. After evaluating probable etiologic factors, clinical and laboratory examinations were completed. Statistical analyses were made by Microsoft Excel and SPSS programs. The average age of female patients was 29.18 ±5.36, male patients was 29.3 ±3.56. Family history was present in 46.45% of melasma patients. When we search about disease's occurance time; pregnancy was found in 31.25%, oral contraceptive use was found in 7.78%, antibiotics, antiepileptics and antidepresan drug use was found in 4.91%, cosmetic use was found in 4.09% of patients. There was no probable etiologic factors in 51.22% of patients and we called these patients idiopathic. According to the clinical classification; lesions were found centrofascial in 64%, malar in 32% and mandibular in 3% of patients.Wood's light examination revealed 50% dermoepidermal type, 31% epidermal type and 18% dermal type. Worsening after sun exposure was reported in 64.91% of patients. MASI criteria was used in scoring the severity of melasma and it was found 11.55± 3.74 in females, 8.29± 1.34 in males. Hormonal analyses of the patient and control groups showed decreased progesterone levels which may be related with phytoestrogens and quite FT4 decrease that may be coincidental. Etiologic factors didn't found to be related with anatomic and histologic features.Finally our results showed that melasma develops under multiple etiologic factors; but because it's impossible to find the roles of all factors, it is not appropriate to relate the disease with only one etiologic factor.