Düşük serum kolesterol düzeyi major depresyon için ailesel bir yatkınlık göstergesi olabilir mi?

Abstract

1. ÖZET Serum lipid düzeyleri ve psikiyatrik bozukluklar arasındaki ilişki son yıllarda psikiyatri literatüründe giderek artan bir öneme sahip olmuştur. Özellikle depresyon ve anksiyete bozuklukları ile serum kolesterolü arasında nedensel bir bağ kurulmaya çalışılmıştır. Depresyon ve düşük serum lipid konsantrasyonları arasındaki ihşkinin major depresyona yatkınlığın biyolojik göstergeleri arasında bulunup bulunmadığı konusunda somut bir bilgi bulunmamaktadır. Bu çalışmada major depresyonlu hastaların birinci derece yakınlarında depresyon düzeyi ile serum lipid konsantrasyonları arasındaki ilişki araştırılmıştır. Çalışmanın örneklerini major depresyonlu bir grup hastanın birinci derece yalanlan oluşturdu. Çalışma şartlarını taşıyan toplam 179 birinci derece yakını ile yapılandırılmış klinik görüşme çizelgesi ayaktan hasta formu kullanılarak görüşüldü ve Hamilton Depresyon Ölçeği (HAM-D) uygulandı. HAM-D toplam puanı 18 in üstünde olan 30 hasta yakım denekle 1. çalışma grubu oluşturuldu. Geriye kalan ve HAM-D puanı 18'in altında olan hasta yalanlan arasından 30 denekle 2. çalışma grubu oluşturuldu. 13 erkek ve 17 kadından oluşan 30 denekle de kontrol grubu oluşturuldu. Kolesterol, trigliserid ve HDL-kolesterol düzeyleri ölçüldü. LDL ve VLDL düzeyleri hesaplandı. Depresyon puanlan ve serum lipid düzeyleri arasındaki ilişki için Pearson korelasyon analizi uygulandı. Analizler için SPSS bilgisayar paket programından faydalanıldı. Bu çalışmanın sonuçlan major depresyonlu hastaların birinci derece yalanlan arasında depresyon puanlan yüksek olanlarda serum kolesterol, trigliserid ve VLDL düzeylerinin depresyon puanlan düşük olanlardan anlamlı derecede daha düşük olduğunu göstermektedir. Buna karşın, depresyon puanlan düşük olan hasta yakınlarının trigliserid ve VLDL düzeyleri sağlıklı kontrol deneklerinden daha yüksektir. Hasta yakınlarında lipid düzeyleri ile depresyon puanlan arasında negatif yönde korelasyon bulunmuştur. Elde edilen bu bulgular major depresyonlu hastaların birinci derece yakınlar arasında depresyon eğiliminin ya da gelişiminin düşük lipid düzeyleri ile ilişkili olabileceği anlamına gelmektedir. Bu çalışma, major depresyonlu hastaların birinci derece yakınlarında depresyon düzeyi ile lipid konsantrasyonlar arasındaki ilişkiyi araştıran ilk çalışmadır.

2. SUMMARY On the recent years, relations between serum lipid concentrations and psychiatric disorders have been paid more attention in the literature. Especially, causal interactions within depression, anxiety disorders, and serum cholestrol levels attract a great interest by researchers. Although there has been too much evidence that low serum cholesterol level İs one of the biological markers of depression, there is a controversary. In this study, an association between serum lipid consantrations and depression has been depicted among the close relatives of major depression patients. Research sample included 179 first degree relatives of major depression patients. The relatives were administered by Hamilton Depression Scale (HAM-D). Group 1 comprised of 30 subjects exceeding the cutting point of 18 on HAM-D. Thirty remainder relatives having scores under the cutting point constituted Group 2, and 30 subjects,13 males and 17 females, included in the control group. Cholesterol, trigliserid, HDL, LDL, and VLDL levels were gauged in serum concentration. First degree relatives of patients suffering from major depression with high depression scores had significantly lower serum cholestrol, trigliserid, and VLDL concentrations compared to the conterparts. Nevertheless, patients' relatives without depression had higher levels of trigliserid, and VLDL than control subjects. Consequenses of this study suggest that there may be an innate vulnerability among depression patients due to their low serum lipid levels.