Ağrı-Diyadin bölgesinde Mycoplasma agalactiae`nın koyunlarda seroprevalansının araştırılması

Abstract

Bu çalışma ile önemli koyun popülasyonu olan Ağrı-Diyadin bölgesi koyunlarında M. agalactia'nın seroprevalansı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Çalışmada toplam 482 adet farklı yaşlarda morkaraman koyundan kan örnekleri alınarak ELISA testi ile M. agalactiae yönünden seroprevalansları araştırılmıştır. Çalışma sonucunda sadece 1 (%0.207) hayvanda seropozitivite tespit edildi. Bu çalışmada sero-pozitivitenin düşük olmasının nedenleri irdelenmiş, literatür bilgileri ile karşılaştırmalar yapılarak hastalığın seroprevalansının diğer ülkelerde yüksek çıkmasının sebepleri de tartışılmıştır. Mevcut çalışmanın yapıldığı bu bölgede seroprevalansın düşük çıkmasının en önemli nedeninin bölgede hayvan yetiştiriciliği yapanların damızlıklarını dışarıdan değil de hemen her zaman kendi sürüleri içerisinden seçmelerinden kaynaklandığı kanısına varılmıştır. Sonuç olarak, bu konuda bölge üreticilerinin daha da aydınlatımasının yararlı olacağı, bölgede hem serolojik hem de mikrobiyolojik çalışmaların tekrar yapılmasının yararlı olacağı kanısına varıldı. Ayrıca bu çalışmanın bölgede ilk kez yapılmasından dolayı gelecekte yapılacak çalışmalara kaynak teşkil edeceği sonucuna varıldı

With this study, seroprevalance of M. agalactiae were aimed to determine in the region of Ağrı-Diyadin which important sheep population is present. In this study, a total of 482 Morkaraman sheep blood samples at different ages were obtained. These blood samples were analysed with regard to M. agalactiae seroprevalance using ELISA test. After this study, only 1 blood sample (%0.207) was determined to be positive. The reasons of the low seroprevalence observed in this study was discussed, comporisons were made with the literature and reasons of the high seroprevalence reported in the literature was also evaluated. The most important reason for the low seroprevalence observed in the present study is believed to be due to usage of their own animals for breeding and not allowing outsider rams to their flock. As a result; animal producers in this region should be informed better with regard to diseases and both serological and microbiological surveys should be repeated in this region. Futhermore, this study is the first in its kind in this region, therefore it will be a good literature source for future studies with concern to this subject