dc.description.abstract | stimülasyonu sonrası 120. dakikada bazale göre (0. dakikaya göre) anlamlı olarak yüksek saptandı ( p=0.0001, p=0.0001, p=0.03). İyi glisemik kontrollü gurupta ise serum TT4, TT3, ST4, ST3 düzeyleri TRH uygulandıktan 120 dakika sonra anlamlı olarak yükselmedi (p=0.059, p=0.07, p=0.64, p=0.76). Sonuç olarak, çalışmamızda diyabetik hastalarda gliseminin hipotalamus- hipofiz-tiroid aksını etkilediği, kötü glisemik kontrolün TSH ve tiroid bezinin günlük ritmini bozduğu, hipofizin TRH'ya yanıtını küntleştirdiği bulunmuştur. 38düzeyleri arasında anlamlı bir yükselme oluşmazken (p=0.9983), iyi glisemik kontrollü olguların aynı saatlerde serum TSH düzeyleri arasında anlamlı bir yükselme saptandı (p=0.0001). İyi ve kötü glisemik kontrollü olguların gece saat 22.30 ve 2.00 arasında 30 dakika aralarla ölçülen serum TSH düzeyleri ortalaması sabah bazal açlık değerleri ortalaması ile karşılaştırıldığında iyi glisemik kontrollü gurupta gece serum TSH düzeyleri ortalaması sabah bazal açlık düzeylerine göre yüksek saptanırken (p=0.0001), kötü glisemik kontrollü gurupta istatistiksel açıdan farklılık bulunamamıştır (p=0.5). İyi ve kötü glisemik kontrollü grubun gece serum TSH düzeyleri ortalaması karşılaştırıldığında iyi glisemik kontrollü gurubun serum TSH düzeylerinin ortalaması kötü glisemik kontrollü guruba göre yüksek bulundu (p=0.0056). İyi ve kötü glisemik kontrollü diyabetlilerde sabah saat 08.00 de alınan bazal serum TSH düzeylerinin karşılaştırılması istatistiksel olarak farklı değilken (p=0.172) TRH stimülasyonu sonrası 15., 30., 45., 120. dakikalardaki serum TSH düzeyleri iyi glisemik kontrollü diyabetik gurupta kötü glisemik kontrollü guruba göre anlamlı derecede yüksek bulundu (p=0.0221, p=0.0114, p=0.427, p=0.039), ancak iyi ve kötü glisemik kontrollü gurup arasında 60. dakikada serum TSH düzeyleri arasında farklılık bulunmadı (p=0.1259) TRH stimülasyonu sonrası 15., 30., 45.,ve 120. dakikalardaki serum TSH düzeylerinin yükselmesinden elde edilen eğrinin altındaki alan hesaplandığında iyi ve kötü glisemik kontrollü guruplar arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark görüldü (p=0.0057). İyi ve kötü glisemik kontrollü diyabetik olguların sabah bazal serum TT4, TT3, ST4.ST3 düzeyleri birbirleri ile karşılaştırıldığında, serum ST4 ve ST3 düzeyleri arasında istatistiksel açıdan fark bulunmazken (p=0.28, p=0.12) serum TT4 ve TT3 düzeyleri iyi glisemik kontrollü gurupta anlamlı olarak yüksek bulundu (p=0.04, p=0.007). TRH stimülasyonu sonrası 120. dakikada iyi glisemik kontrollü gurup ile kötü glisemik kontrollü gurup arasında serum TT3,TT41 ST3 düzeyleri açısından fark yok iken (p=0.26, p=0.18, p=0.49),serum TT4 düzeyi iyi glisemik kontrollü gurupta anlamlı derecede yüksekti (p=0.04). Kötü glisemik kontrollü diyabetik olgularda serum ST3, TT3, TT4 düzeyleri, TRH 37stimülasyonu sonrası 120. dakikada bazale göre (0. dakikaya göre) anlamlı olarak yüksek saptandı ( p=0.0001, p=0.0001, p=0.03). İyi glisemik kontrollü gurupta ise serum TT4, TT3, ST4, ST3 düzeyleri TRH uygulandıktan 120 dakika sonra anlamlı olarak yükselmedi (p=0.059, p=0.07, p=0.64, p=0.76). Sonuç olarak, çalışmamızda diyabetik hastalarda gliseminin hipotalamus- hipofiz-tiroid aksını etkilediği, kötü glisemik kontrolün TSH ve tiroid bezinin günlük ritmini bozduğu, hipofizin TRH'ya yanıtını küntleştirdiği bulunmuştur. 38 | |