The relationship between university adjustment, attachment, personality and perceived stress

Abstract

Bağlanma stillerinin yaşam boyunca orta derecede dengeli olduğu kabul edilir. Gelişimsel geçişler veya travmatik deneyimler gibi önemli yaşam olayları, farklı düzeylerde stres algısına neden olabilir ve bu da bağlanma'nın istikrarını etkileyebilir. Üniversiteye başlamak, diğer bir deyişle üniversite öğrencisi olmak, söz konusu gelişimsel geçişlerden biridir ve her öğrencide önemli derecede strese neden olur. Bununla birlikte, bu tür stres faktörlerine verilen tepkiler algılanan stres, kişilik ve bağlanma stilleri gibi bireysel değişkenlere göre değişiklik gösterir. Ayrıca algılanan stres ve kişilik türleri arasındaki bağlantı iyi bilinmektedir. Belli bir yetişkin bağlanma stiline ve kişilik özelliğine sahip bazı öğrenciler, algılanan stres düzeyleri açısından daha fazla değişiklik yaşayabilirler ve bu durum üniversitenin ilk yılında üniversiteye uyum düzeylerini daha iyileştirebilir/ kötüleştirebilir. Bu çalışmada, üniversite öğrencileri arasında algılanan stres değişim kalıplarının bağlanma stilleri ve kişilik özellikleri ile ilişkili olup olmadığı ve bu ilişkilerin bazıları için daha belirgin olup olmadığı incelenmiştir. Dahası, algılanan stres ve üniversiteye uyum seviyelerindeki değişiklikler arasında bir ilişki olup olmadığı araştırılmıştır. Bu amaçla, iki uygulama noktası ile (güz dönemi ekim ayı, bahar dönemi nisan ayı olmak üzere) uzunlamasına bir çalışma yürütülmüştür ve yaşları 18-25 arasında değişen, bahar dönemi uygulaması sonucunda sayıları 147'ye düşen 277 üniversiteye yeni başlamış öğrenci çalışmaya katılmıştır.147 katılımcının tamamı hem sonbahar hem de bahar döneminde şu ölçek setlerini tamamlamıştır; Yakın İlişkilerde Deneyim Envanter, Algılanan Stres Envanteri, Üniversite Yaşam Envanterine Uyum, İlişki Anketi ve Temel Kişilik Özellikleri Envanteri. Her iki dönemde de uygulanan testler, öğrencilerin algılanan stress düzeyleri ve anksiyete düzeylerinin düşmeden ilkbahara doğru arttığını, bununla birlikte kaçınma düzeyleri ve endişe düzeylerinin azaldığını göstermiştir. Çoklu Regresyon Analizi sonuçları, üniversiteye uyum puanlarında gözlemlenen değişikliklerin, algılanan stres seviyelerindeki değişimler ve bağlanma stillerinde gözlemlenen değişimler ile kişilik özellikleri açısından sadece dışa dönüklük ve deneyime açıklık tarafından yordandığını ortaya çıkarmıştır. Öğrencilerin bağlanma stillerinin orta dereceli bir istikrar gösterdiği, katılımcıların neredeyse yarısının bağlanma stillerinin sonbahar döneminden bahar dönemine değiştiği ve söz konusu değişikliklerin algılanan stres düzeylerindeki değişimler ile yordandığı bulunmıştur. Algılanan stres düzeylerindeki artışın güvenli bağlanma stilinden güvensiz bağlanma stillerinden birine gerçekleşen değişimi açıkladığı bulunurken, azalmanın ise güvensiz bağlanma stillerinden güvenli bağlanma stiline doğru gerçekleşen değişimi açıkladığı ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca, algılanan stres düzeylerindeki düşüş ile kaçınma ve kaygı bağlanma boyutlarındaki azalmanın üniversiteye daha iyi bir uyum örgüsünü yordadığı gözlenmiştir.Anahtar Kelimeler: Yetişkin Bağlanma Stilleri, Algılanan Stres, Kişilik, Üniversiteye Uyum

Attachment styles are considered moderately stable over the lifetime. Significant life events like developmental transitions or traumatic event might result in different levels of perceived stress, which in turn might affect the stability of attachment. Beginning to college, in other terms being a college freshman is one of these transitions, and it causes significant stress for each student. However, reaction to this kind of stressors changes according to individual variables like perceived stress, personality and attachment styles. Also, the link between perceived stress and personality types is well known. Some students, with a significant type of adult attachment style and a personality trait, might experience more changes within their perceived stress levels and adjust better/worse to university than others during the first year of the college. Whether the levels of change patterns of perceived stress among university freshmen are associated with their attachment styles and their personalities and whether these relationships are more significant for some of them have been examined in this study. What is more, the possibility of a relationship between changes in perceived stress and University adjustment was searched. For this purpose, a longitudinal study with two application points (October in Fall semester, April in Spring semester) was run, and a sample of 277 freshmen, which decreased to 147 by the end of spring term applications, whose ages ranging from 18 to 25 have participated in the study. All 147 participants have completed the set of scales that includes; Experience in Close Relationships Inventory perceived stress Inventory, Adaptation to University Life Inventory, Relationship Questionnaire and Basic Personality Traits Inventory, both in fall and spring semester. Means of each semester showed that students' perceived stress levels and anxiety levels increased from fall to spring, whereas their avoidance levels and adjustment levels decreased. Multiple Regression Analyses have shown that changes in adjustment scores are predicted by perceived stress changes and changes in attachment dimensions, while only extraversion and openness to experience were the significant predictors regarding personality traits. Students' attachment styles were found to show moderate stability, where nearly half of them changed from fall to spring, and these changes were predicted by changes in perceived stress levels, where an increase in perceived stress caused a secure to insecure change pattern whereas decrease in perceived stress resulted in an insecure to secure change pattern. Also, decreasing perceived stress or anxiety and avoidance levels predicted an improved adjustment to university.Key Words: Adult attachment, Perceived Stress, Personality, University Adaptation