Türkiye`de yetişen göl soğanı (Leucojum aestivum) bitkisinin kimyasal ve biolojik aktivitesinin belirlenmesi

Abstract

Bu çalışmada, L. aestivum'un polifenolik içeriği, spektrofotometrik ve kromatografik yöntemlerle belirlenmiştir. L. aestivum'un yaprak ekstraktlarında toplam fenolik içerik, 12,937±0,057 mg GAE/g KB ve soğan ekstraktlarında 3,947±0,023 mg GAE/g KB olarak belirlenmiştir. Toplam flavonoid içerik ise, yaprak ekstraktlarında 10,620±1,670 mg CAE/g KB ve soğan ekstraktlarında 0,820±0,624 mg CAE/g KB olarak belirlendi. Antioksidan potansiyelinin değerlendirilmesi için DPPH, ABTS+ ve RPC analizleri yapıldı. L. aestivum'un yaprak ekstraktlarının, soğan ekstraktlarından daha fazla antioksidan aktiviteye sahip olduğu belirlendi. Bu sonuç, L. aestivum'un yapraklarının önemli bir antioksidan kaynağı olduğunu göstermiştir. Fenolik bileşikler HPLC ile tanımlandı. Antimikrobiyal analizler beş farklı patojenik bakteri suşuna karşı L. aestivum'un metanol ekstraktlarının antimikrobiyal aktivitesi incelenmiştir. Ekstraktların bu suşlara karşı aktivitesi olmadığı gözlendi. Ekstraktların sekiz mantar suşuna karşı antifungal aktivitesi de incelenmiştir. Metanolik yaprak ekstraktlarının, Alternaria citri'ye karşı en etkili olduğu ve Penicillium glabrum ve Cladosporium cladosporioides'e karşı etkili bir antifungal olduğu belirlenmiştir. L. aestivum'un yaprak transplantasyonu ve yüzey kısımları ile soğan kesitine anatomik çalışmalar yapıldı. İzobilateral yaprağın her iki yüzeyinde de tetracytic tip stoma olduğu belirlendi. Stomaların yaprakların eksenine paralel olarak dizildiği gözlendi ve 20x büyütme objektifinde yaprak başına 4 ila 5 arasında değiştiği belirlendi. Mezofilin büyük lizijenöz boşluklardan özellikle hücreler arası boşluklara sahip izometrik parenkima hücreleri ve kristalimsi inklüzyonları içerdiği gözlendi. Midvein gelişmediği gözlendi. Soğan içindeki parankima hücrelerinde fazla miktarlarda nişasta tanelerinin varlığı belirlendi. Taramalı elektron mikroskobu (SEM) kullanılarak mikromorfolojik yaprak irtifaları gözlendi. SEM gözlemleri yaprak yüzeyinin tüysüz olduğunu, epidermal hücrelerin sınırlara sahip olduğunu ve periklinal duvarlar üzerindeki çizgili zarların olduğunu ortaya koydu.

In this study, Polyphenolic content of l. aestivum was determined by spectrophotometric and chromatographic methods. Total phenolic content in leaf extracts of l. aestivum was 12,937 ± 0,057 mg GAE / g DW and 3,947 ± 0,023 mg GAE / g DW in bulbs extracts. Total flavonoid content was 10,620 ± 1,670 mg CAE / g DW in leaf extracts and 0.820 ± 0,624 mg CAE / g DW in bulbs extracts. DPPH, ABTS+ and RPC analyzes were performed to evaluate antioxidant potential. Leaf extracts of l. aestivum were found to have more antioxidant activity than bulbs extracts. This result showed that the leaves of l. aestivum are an important source of antioxidants. Phenolic compounds were identified by HPLC. The antimicrobial activity of methanol extracts of l. aestivum against five different pathogenic bacterial strains was investigated. It was observed that the extracts had no activity against these strains. The antifungal activity of the extracts against eight fungal strains was also investigated. Methanolic leaf extracts were found to be most effective antifungal against Alternaria citri, Penicillium glabrum and Cladosporium cladosporioides. Anatomical studies were performed on leaf transplantation and surface and onion cross section of l. aestivum. Tetracytic type stoma was found on both surfaces of isobilateral leaf. Stomata were observed to be aligned parallel to the axis of the leaves and were determined to range from 4 to 5 per leaf in a 20x magnification lens. It was observed that the mesophyll contained isometric parenchymal cells and crystalline inclusions with large lysigenous spaces, especially intercellular spaces. Midvein did not develop. The presence of large amounts of starch grains in the parenchyma cells in the onion was determined. Micromorphological leaf elevations were observed using scanning electron microscopy (SEM). SEM observations revealed that the leaf surface was glabrous, the epidermal cells had borders, and that there were striated membranes on the periclinal walls.