False prognathıe ınferıor olgularda hızlı maksiller genişletme ve reverse headgear uygulamalarının etkilerinin incelenmesi

Abstract

Bu çalısmanın amacı iki farklı hızlı üst çene genisletme modeli ile tersine headgearuygulamasının dento-fasiyal etkilerinin degerlendirilmesidir.Bu çalısmada her biri 15 birey içeren iki grup olusturuldu. Birinci uygulamagrubunda yas ortalaması 143,87 ± 19,52 ay, ikinci uyguluma grubunda yas ortalaması 136,67± 21,75 aydı. Bireyler Angle Sınıf III molar iliski ile negatif veya bas basa overjet iliskisinesahip, üst birinci küçükazı disleri sürmüs olgular arasından seçildi.Çalısma gruplarında yer alan bireylerden lateral sefalometrik filmler, panoramikradyografiler, agız dısı ve içi fotograflar ve ortodontik modeller uygulama öncesi (T1) alındı.Bu kayıtlar ilk 6 ay (T2) ve ikinci 6 ay (T3) sonunda tekrarlandı. Baslangıç kayıtlarınıntamamlanmasından sonra hastalarda üst birinci büyükazı ve küçükazı disleri bantlanarak ölçüalındı. Elde edilen bantlı modeller üzerinde Hyrax apareyi yapıldı. Her iki uygulamagrubunda da vida 12 saat ara ile günde iki defa (¼ tur) bir hafta süre ile aktive edildi. Birhaftanın sonunda birinci uygulama grubunda ekspansiyon durduruldu ve tersine headgearkullanımına baslandı. İkinci uygulama grubunda ise vida bir hafta süre 12 saat ara ile gündeiki defa (¼ tur) bir hafta kapatıldı. Takiben vida bir hafta süre ile tekrar açıldı ve son haftatekrar kapatıldı. Bu genisletme islemini takiben hastalara tersine headgear uygulandı. Her ikiuygulama grubunda da ilk üç ay toplam 700 gr. kuvvet 16-18 saat uygulandı. İkinci üç aydayüz maskesi aynı kuvvet ile 12 saat kullanıldı. İkinci 6 aylık dönemde ise 6 saat kullanıldı.Grup içi önem kontrolü için ?Wilcoxon? testi, gruplar arasında meydana gelen ortalamafarkların önem kontrolü için ?Mann-Whitney U? testi kullanıldı.Her iki grupta da üst çene basarılı bir sekilde öne alındı. İkinci uygulama grubundaA noktasının öne hareketi birinci uygulama grubunun hemen hemen iki katı olarak bulundu.İkinci uygulama grubundaki daha fazla maksiller öne hareket farklı protokolde yapılan hızlıüst çene genisletmesinin maksiller protruzyonu olumlu etkiledigini göstermektedir.

The aim of this study was to evaluate the dentofacial effects of two different rapidpalatal expansion protocols and reverse headgear application.In this study two groups, each containing 15 cases, were composed. The averagechronological age was 143,87 ± 19,52 months and 136,67 ± 21,75 months for the first andsecond groups, respectively. The cases selected had a Class III molar relationship with anegative or a tête-à-tête overjet and erupted upper first premolars.Lateral cephalometric films, panoramic radiographs, intra- and extra-oralphotographs and orthodontic models were taken before treatment (T1). These records wererepeated at the end of the first 6 months (T2) and second 6 months (T3) treatment periods.After the initial records, impressions were taken following banding of the upper first molarsand first premolars. Hyrax appliances were prepared. For boths groups the screws wereactivated every 12 hours for one week. At the end of this period expansion was stopped forthe first group and these patients were instructed to use the reverse headgear. In the secondgroup the screws were deactivated every 12 hours for one week. Subsequently, the screwswere activated every 12 hours for one week followed by deactivation for another week. Afterthis expansion protocol the patients started to use reverse headgears. During the first 3 monthsa total of 700 grams of force was applied for 16-18 hours for both groups. For the second 3months reverse headgears were used for 12 hours with same force level. During the second 6months reverse headgears were worn for 6 hours. The Wilcoxon test was applied to determinethe significance of the differences within each group and the Mann-Whitney U test was usedto determine the significance of the differences between the groups.The maxilla was moved forward successfully for both groups. It was found that theanterior movement of A point for the second group was approximately twice as much thanthe anterior movement of this point in the first group. The pronounced anterior movement ofA point for the second group showed that the rapid palatal expansion performed with differentprotocols affects the maxillary protrusion in a positive way.