Set çalışanlarının tükenmişlik düzeylerinin incelenmesi

Abstract

Araştırmanın temel amacı, set çalışanlarının mesleki tükenmişlik düzeylerinin kişisel ve mesleki değişkenlere göre incelenmesidir. Bu doğrultuda, 2015 yılı içerisinde 93 set çalışanı ile anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın modeli betimsel tarama modelidir. Araştırmada kartopu örnekleme yöntemi ile örneklem belirlenmesi gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılım gönüllülük esasına dayanmaktadır. Araştırmaya yönelik duyurular sosyal paylaşım siteleri, mail grupları ve yüz yüze ve telefon aracılığı ile gerçekleşmiştir. Veriler, online bir anket sitesi aracılığı ile katılımcılardan toplanmıştır. Araştırmada katılımcıların kişisel ve mesleki özelliklerini belirlemek için araştırmacı tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu ve tükenmişlik düzeyinin belirlenmesi için Maslach ve Jackson (1981) tarafından geliştirilen ve Ergin (1992) tarafından Türkçe'ye uyarlanan Maslach Tükenmişlik Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma kapsamında elde edilen veriler istatistiki olarak analiz edilmiştir. Katılımcıların demografik özelliklerini ve çalışma özelliklerini belirlemek için kişisel bilgi formu kullanılarak toplanan veriler frekans analizi ile yorumlanmıştır. Tükenmişlik düzeylerinin incelenmesinde ikili karşılaştırmalar için bağımsız örneklemler için t testi ve çoklu karşılaştırmalar için tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Ek olarak çoklu karşılaştırmalar için ise Scheffe testi kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre set çalışanlarının tükenmişlik düzeyleri, tüm boyutlarda, genel olarak yüksek olarak değerlendirilmiştir. Araştırmada, set çalışanlarının tükenmişlik düzeylerinin cinsiyetlerine, medeni durumlarına, çalıştıkları set tipine, çalışma tipine, günlük ve haftalık çalışma saatlerine, mesleki eğitim alma durumlarına göre, her üç boyutta da tükenmişlik düzeyinin anlamlı ölçüde farklılaşmadığı görülmektedir. Bununla birlikte, katılımcıların set görevleri ve gelir durumlarına göre duygusal tükenme alt boyutunda fark elde edilmezken, duyarsızlaştırma ve kişisel başarı alt boyutlarında, anlamlı fark elde edilmiştir. Katılımcıların tükenmişlikleri çalışma yılına göre incelendiğinde duygusal tükenme ve duyarsızlaştırma alt boyutlarında fark elde edilmezken kişisel başarı alt boyutunda anlamlı fark elde edilmiştir. Son olarak katılımcıların çocuk sahibi olma durumlarına göre incelendiğinde duygusal tükenme ve kişisel başarıda anlamlı fark elde edilmezken duyarsızlaştırma alt boyutunda anlamlı fark elde edilmiştir.

Main purpose of this research is to examine vocational burnout levels of set workers based on their personal ve vocational variables. In 2015, a survey conducted with 93 set workers. Design of this study is survey. Sampling method of the study is snowball sampling. Study is based on voluntary participation. Announcement for the study was made in social networking sites, e-mail groups, face to face and via telephone. Data were collected from the participants via an online survey site. In the study, for determining personal and vocational information of participants, a personal information form which is prepared by researcher and for determining vocational burnout level, Maslach Burnout Inventory, developed by Maslach ve Jackson (1981) and adapted by Ergin (1992) were used for data gathering. Data were analysed statistically. Data gathered by personal information form were analysed with frequency analysis. In examining burnout levels, t test for independent samples and one way ANOVA were used. Additionally, Scheffe test was used as post hoc test. According to findings, set workers' burnout levels were high in all dimensions. Study findings reveal that, burnout levels of set workers in three dimensions were not significantly differ in terms of gender, marital status, set type, work type, daily and weekly work hours, vocational education status. However, significant difference were obtainted in desensitization and personal success subscale but not in emotional burnout sub scale for set status and income variables. For work year variable, there is no significant difference in emotional burnout and desensitization subscale but there is significant difference in personal success. Additionally, when participants' parental status was examined, there is no significant difference in emotional burnout and personal success but there is a significant difference in desensitization subscale.