Gender equality as a tool of European Union anti-discrimination policies: Comparing European Union and Turkey

Abstract

Toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları özellikle son yıllarda önem kazandı. Bu konuda politika oluşturma sürecinde 1980'lerdeki halk hareketleri dikkate değer bir unsur olmuştur. AB toplumsal cinsiyet eşitliği uygulamalarını, ayrımcılık-karşıtı politikalar ve eşitlik politikaları altında kapsamlı bir şekilde yürütmektedir. Öte yandan Türkiye, AB seviyesindeki ve küresel seviyedeki demokratikleşme süreçlerini takip etmek amacıyla toplumsal cinsiyet eşitliğini gerçekleştirmek istemektedir. Bugün konu, uluslararası insan hakları alanındaki gelişmelerle beraber küresel bir dönüşüm içerisindedir. Bu dönüşüm, sadece teknik ilerlemeleri ve uygulanan politikaların seviyesini değil, cinsiyet ve eşitlik terimlerinin kapsadığı alanı da içine almaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliği özellikle 1990'lardan sonra sadece kadın ve erkek arasındaki farklılığı değil, diğer azınlık gruplarını da içine alacak şekilde daha geniş bir yaklaşımı ifade etmeye başlamıştır. Bu bağlamda AB, üye ülkeleri ile beraber bu dönüşüm sürecine dair aktif bir adaptasyon içinde oldu. Bu sürecin Türkiye'nin toplumsal cinsiyet eşitliği düzenlemelerinde de çok sayıda etkisi oldu. Hem teknik gelişmeler hem de eşitlik algılarındaki değişimler Türkiye'nin AB üyeliği süresince ayrımcılık-karşıtı politikaları için aynı zamanda bir sınama olanağı sundu. Taraflar arasındaki bu etkileşim sonunda, Türkiye'nin toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının geleceği için kesin bir isteğe ve kararlığa olan ihtiyaçla beraber teknik gelişmelere adaptasyon yeteneğinin önemi ortaya çıkmıştır.

Gender equality policies have gained importance especially in recent decades. Grass-roots movements have been a considerable element of this policy establishment process since the 1980s. The European Union (EU) has been initiating gender equality measures with a comprehensive approach under the anti-discrimination and social equality policies. Turkey on the other hand has been aiming to obtain gender equality to achieve the EU level and global level democratization policies. Due to the recent developments regarding the international human rights the gender equality policies are also undergoing a transformation phase. This process does not only include technical advancements in the form of various policy implementations, but also defining the terms ?gender? and ?equality?. Particularly after the 1990s, gender equality became to signify not only equal rights between women and men but also a broader approach by embracing different branches of minorities. Within this context, the EU has already taken an active stance in adapting the necessary legal transformations within the member states. This set of circumstances has created numerous counter-effects on Turkeys gender equality regulations. Both technical developments and change on equality perceptions pose an examination for Turkey?s anti-discrimination policies during its EU membership process. At the end of this interaction between parties, the need of a certain will and resolution emerge with the ability of adaptation to technical improvements for the future of Turkey?s gender equality polices.