The legal status and protection of climate refugees in the EU

Abstract

Yakın gelecekte, iklim değişikliği tarafından birçok ülkenin başa çıkma mekanizması sekteye uğratılacak ve aşırı hava olayları, gıda güvenliği, su sıkıntısı gibi mevcut zorluklar artarak temel insan haklarını tehlikeye sokacak boyuta ulaşacaktır. İklim değişikliğine bağlı olayların özellikle az gelişmiş ülkeleri etkilediğine dair artan kanıtlar vardır ve Avrupa Birliği üye devletleri en az etkilenenlerden olacaktır. Başka bir ülkeye sığınmak, iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmak için son çare olsa dahi, herhangi bir önlem alınmadığı takdirde Avrupa Birliği'ne insan akışı kaçınılmaz olacaktır. Bununla birlikte, kabul gören bir iklim mülteci tanımının olmayışı, uluslararası sistem tarafından sağlanacak yapısal bir kapasitenin olmadığı anlamına gelmektedir. Temel değerlerine göre, Avrupa Birliği'nin bu sorun karşısında bir uzlaşmaya varılması veya bir çözüm üretilmesinde çok önemli bir rolü vardır ve Avrupa Birliği temel değerlerini korumak ve insan hakları politikasına uymak istiyorsa, önleyici ve koruyucu yaklaşımların oluşturulması gerekmektedir. Aksi takdirde, Avrupa Birliği, büyük oranda göç alımı, istikrarsızlaşma ve güvenlik sorunları gibi kaçınılmaz sonuçlara katlanmak zorunda kalacaktır. Bu makalede, haklarında yasal tanıma ve korumanın bulunmaması nedeniyle iklim mültecileri bakımından gelecekte gerçekleşme ihtimali olan potansiyel insan hakları ihlallerini gözler önüne sererek koruma sağlanması gerekliliğinin altı çizilecek ve Avrupa Birliği'ne alması gereken aksiyonlar konusunda önerilerde bulunulacaktır.

In the near future, climate change will challenge the coping mechanism of many countries, and overwhelm some by aggravating current difficulties such as extreme weather events, food safety, shortage of water, etc., while putting fundamental human rights in a jeopardy. There is growing evidence that climate change-related occurrences are specifically affecting the underdeveloped countries and the Member States of the European Union (EU) will be the lowest affected. Even though taking refuge in another country is a last resort solution to dealing with the effects of climate change, human flows to the EU are going to be inevitable if no measures will be taken. However, the lack of an accepted definition of climate refugees means that there is no structural capacity in the international system to provide. According to its underlying values, the EU has a crucial role in reaching a consensus or finding a solution to this problem, and if the EU wants to protect its core values and abide by its human rights policy, preventive and protective approaches need to be established. Otherwise, the EU will have to endure inevitable outcomes, such as massive immigration, destabilization and security problems. In this thesis, the need to address protection by foretelling potential human rights violations that may occur in the future as to protection of climate refugees will be underlined and actions that should be taken by the EU will be recommended.