Show simple item record

dc.contributor.advisorTelman, Nursel
dc.contributor.advisorGölge, Z. Belma
dc.contributor.authorÖzcan, Özlem
dc.date.accessioned2021-05-08T09:11:06Z
dc.date.available2021-05-08T09:11:06Z
dc.date.submitted2009
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/665112
dc.description.abstractGünümüzde şiddet, tüm dünya toplumlarının muzdarip olduğu ciddi bir sorundur ve aile içinde de yaşanmaktadır. Şiddetin en yaygın şekli erkeğin kadına ve çocuğa uyguladığı şiddettir. Erkeğin kadına uyguladığı şiddet fiziksel, sözel, duygusal, ekonomik ve cinsel olabildiği gibi aynı anda hepsini de kapsıyor olabilir. Türkiye'de 1980'lere kadar çalışılması neredeyse bir tabu olan aile içi şiddet kavramı bu tarihten sonra ele alınmaya başlanmış ve konuyla ilgili kapsamlı araştırmalar yapılmıştır. Yapılan çalışmaların hepsi kadınların şiddet karşısında psikolojik ve fizyolojik olarak ne kadar etkilendiklerini vurgulaması açısından son derece önem taşımaktadır. Bu çalışma ile amaçlanan şiddet gören kadınların sosyo demografik özelliklerini ortaya çıkarmak, yaşadıkları şiddetin boyutlarını göstermek ve şiddet gören kadınlarla görmeyen kadınların umutsuzluk düzeyleri arasında anlamlı bir fark olup olmadığını araştırmaktır.Çalışmada deneklere, araştırmacı ve danışmanı tarafından hazırlanmış bilgi formu ile Beck Umutsuzluk Ölçeği uygulanmıştır. Araştırmanın denek grubunu İstanbul'un Anadolu yakasında bulunan; Kadıköy, Kartal, Pendik ve Üsküdar kadın sığınma evlerinde kalan kadınlar oluşturmuştur. Değerlendirme sonucunda kadınların evlenmeden önce kendi ailelerinde de şiddet geçmişlerinin olduğu, çoğunluğunun ilkokul ve lise mezunundan oluştuğu ve herhangi bir işte çalışmadığı, ailelerinden sosyal duygusal destek görmedikleri, eşlerinden gördükleri fiziksel şiddetin tedavi gerektirecek kadar ağır olduğu bulunmuştur. Şiddet gören grupla görmeyen grubun umutsuzluk düzeyi birbirine yakın sonuçlar vermiş, sonuç istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Bunun nedeni kadınların kadın sığınma evinde şiddetten uzakta olmalarıyla açıklanabilir. Araştırmamızın bulguları yapılmış diğer çalışmalarla büyük oranda paralellikler göstermiştir ve aile içi şiddetin kadını ne kadar çaresiz bıraktığı ve onu ne kadar etkilediği bir kez daha bu çalışmayla vurgulanmıştır.Anahtar Kelimeler: Aile içi şiddet, şiddet profili, umutsuzluk düzeyi
dc.description.abstractLately, violence has been a serious problem that is eminent in all societies in the world and it exists in families as well. The most widely experienced form of violence is the one committed toward women and children by men. Violence by men toward women can be in the form of physical, verbal, emotional, economical and sexual or it could be all of those at once. In Turkey until the 1980s, domestic violence was regarded as a taboo issue to uncover. It became a subject of study after `80s and various comprehensive research studies have been conducted on it ever since. Research studies are critical especially to understand the level of influence violence has on women both psychologically and physiologically.The purpose of this study is to demonstrate the socio-demographic profile of women who face violence, demonstrate the level of violence that they face as well as to understand if there is any significant difference in the hopelessness scale of women who face violence versus those who don?t. In this study, subjects were given a questionnaire, which is prepared by the researcher and her adviser, by which Beck Hopelessness Scale was conducted. The experimental group of the study composes of women, who reside in various women?s shelter in the Anatolian side of Istanbul such as, Kadıköy, Kartal, Pendik and Üsküdar. The result of this study demonstrates that women are faced with violence in their families even before being married, the majority of them hold primary school or high school diplomas, they do not work, nor do they receive any types of social or emotional assistance from their families and the degree of physical violence that they receive from their spouse are at such level that it requires medical treatment. The Beck Hopelessness Scale came out to be very close for both the experimental and control group, which is interpreted as statistically insignificant. The reason for the finding can be explained by the fact that women in shelters were not under violence at the time of the study. The findings of our research study in general are parallel to other such studies and it reiterates the fact that domestic violence leaves women in helpless situations and it affects them tremendously.Key Words: Domestic Violence, profile of violence, hopelessness scaleen_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectPsikolojitr_TR
dc.subjectPsychologyen_US
dc.titlePartneri tarafından duygusal ve fiziksel şiddete uğramış ve uğramamış kadınların umutsuzluk düzeylerinin incelenmesi
dc.title.alternativeStudy of womens hopelessness scale between who exposed to physical and emotional violence by their partner and who exposed not to
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentPsikoloji Ana Bilim Dalı
dc.subject.ytmDomestic violence
dc.subject.ytmWomen
dc.subject.ytmViolence
dc.subject.ytmHopelessness
dc.identifier.yokid367505
dc.publisher.instituteSosyal Bilimler Enstitüsü
dc.publisher.universityMALTEPE ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid253997
dc.description.pages153
dc.publisher.disciplineAdli Psikoloji Bilim Dalı


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess