Primer açık açılı glokomdia, retina dolaşımı ve optik diskin oftalmoskopik-floresein anjiografik olarak incelenmesi ve görme alanı defektleri ile ilişkisinin araştırılması

Abstract

ÖZET Çalışmamızın kapsamını İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Glokom merkezine Ocak 1989 - Mayıs 1989 tarihleri arasında periodik kontrollara gelen ve yeni müracaat eden olgular oluşturmaktadır. 30'u kadın, 29'u erkek toplam 59 olgunun 83 gözü, oküler hipertansiyonlu 20 göz (Grup 1) ve primer açık açılı glokomlu 63 göz (Grup II) olmak üzere 2 ana gruba ayrıldı. Oküler hipertansiyonlu gözler, ilaç kullanmayan 10 göz (Grup I- A) ve koruyucu olarak tek ilaç kullanan 10 göz (Grup I-B) olarak, primer açık açılı glokomlu 63 göz ise görme seviyeleri tam olan 27 göz (Grup II-A), görme seviyeleri 10/10 ile 1/10 arasında 18 göz (Grup II-B), görme seviyeleri 1/10'dan az 10 göz (Grup II-C) ve görme seviyeleri l±Pr.± olan 8 göz (Grup II-D) olmak üzere toplam 6 alt gruba ayrıldı. Olguların anamnezi alındıktan sonra görme keskinliklerinin tesbiti, mikroskopik muayeneleri, göz içi basınçlarının ölçümü, ön kamara açılarının değerlendirilmesi, görme alanlarının saptanmasını takiben arka kutup retina, peripapiller koroid ve optik disklerinin floresein anjiografisi ve renkli arka kutup fotoğrafları ile tetkiki yapıldı. Çalışmamızın sonucunda, primer açık açılı glokomlu 63 gözün yapılan fundus floresein anjiografisi ile tetkikinde, 6 gözde (% 9.52 oranında)retina yenlerinde dilatasyon, 3 göz-de (% 4.76) oranında) optik diskte venöz looplar, 1 gözde (% 1.58 oranında) veno-venöz anastomozlar ve 1 gözde (% 1.58 oranında) ise veno-venöz anastomozlar ve hemisferal ven tıkanıklığı tesbit edildi. Oküler hipertansiyonlu 20 gözün yapılan fundus floresein anjiografisinde, ilaç kullanmayan gözlerden oluşan grup I-A'daki 10 gözün 2'sinde (% 20 oranında) koroid perfüzyon gecikmesi tesbit edildi. Buna karşılık koruyucu olarak tek ilaç kullanan grup 1-B'deki 10 gözün 6'sında (% 60 oranında) koroid perfüzyon gecikmesi tesbit edildi. Grup I-B'deki olguların oküler hipertansiyon özelliklerini taşımalarına karşılık koroid perfüzyon gecikmesi görülme sıklığının grup I-A' ya oranla daha yüksek olduğu gözlendi. Primer açık açılı glokomlu 63 gözün yapılan fundus floresein anjiografisinde, 20 gözde ( % 31.74 oranında) koroid perfüzyon gecikmesi tesbit edildi. Oküler hipertansiyonlu 20 gözün hiçbirinde koroid dolma defekti saptanmamasına karşılık primer açık açılı glokomlu 63 gözün 27'sinde (% 42.85 oranında) koroid dolma defekti tesbit edildi. Glokomun ağırlığına paralel olarak koroid dolma defektlerinde de artış saptandı. Optik disk floresein anjiografisinde, görme alanı de fekti olan gözlerde, optik disk absolu dolma defektlerinin üst-alt kutuplarda ve merkezde yoğunlaştığı gözlendi. İleri derece görme alanı defekti olan gözlerde ise absolu dolma defektlerinin tüm diskte yaygın olarak yerleşim gösterdiği tesbit edildi. Primer açık açılı glokomlu gözlerin görme alanı bulguları ile arka kutup ve optik disk floresein anjiografisi bulguları karşılaştırıldı ve aralarındaki ilişki araştırıldı. Peripapiller atrofi tesbit edilen 27 gözün 5'inde (% 18.51oranında) peripapiller atrofi yerleşimi ile görme alanı defekti yerleşimi arasında ilişki tesbit edildi. Arka kutup ve peripapiller koroid absolu dolma defekti tesbit edilen 27 gözün 3'iinde (% 11.11 oranında) koroid dolma defekti yerleşimi ile görme alanı defekti yerleşimi arasında ilişki tesbit edildi. Optik disklerinde absolu dolma defekti saptanan 58 gözün 2'sinde (% 3.44 oranında) optik disk absolu dolma de fekti yerleşimi ile görme alanı yerleşimi arasında ilişki tesbit edildi. Optik disk ve koroid absolu dolma def ektlerinin ve peripapiller atrofinin yerleşimleri ile görme alanı defektlerinin yerleşimleri arasında mükemmel bir ilişki saptanamadı. Görme alanı defekti gelişmesinde lezyonun yerinin optik sinirin retrolaminer parçasının olduğu ve bu bölgenin iskemisi sonucu görme alanı defektleri geliştiği fikri çalışmamızın bulgularına dayanarak tarafımızdan da desteklenmektedir.