dc.description.abstract | ÖZET Bu çalışmamızda, son yıllarda güncel bir tümör belirleyicisi hali ne gelen fl2 mikroglobülini, yirmi dokuzu hecmede, on ikisi remisyonda top lam kırkbir akut lösemili olguda, diğer akut faz reaktanları `fibrinojen, haptoglobin, serüloplazmin ve CRP` ile karşılaştırmalı olarak inceledik. Yaş ve cins ayırımı yapmaksızın ele aldığımız yirmidokuz hecme- deki olguda serum fi2 mikroglobülin % 93,1 oranında klinik ile uyumlu (>2,5 mg/L) bulundu. Remisyondaki oniki olguda ise aynı oran % 66,6 idi (<2,5 mg/L). Tüm olgular ele alındığında ft2 mikroglobülin düzeyi ile klinik uyum % 85,3 bulundu. Akut faz reaktanları ile karşılaştırınca hecmede- ki olgularda fi2 mikroglobülinin klinik ile uyumu en yüksek idi. Remisyondaki olgularda ise klinik ile uyumu, serum serüloplazmini ve CRP'nin geri sinde kaldı. Akut lösemilerde tip ayırımı yapıldığında, serum ft2 mikroglobülinin klinik ile uyumu akut lenfoblastik lösemilerde (ALL), akut miyeloid lösemilere (AML) kıyasla genelde ve remisyonda da yüksek bulunurken (genelde sırasıyla % 94,7 ve % 77,2, remisyondaki olgularda sırasıyla % 100 ve % 33,3), hecmedeki olgularda birbirine yakın saptandı (Sırasıyla % 92,3 ve % 93,7).29 hecme ve 12 remisyondaki akut lösemili olgumuzu histolojik tipi göz önüne almaksızın, sadece serum 02 mikroglobülin değeri üzerinden incelediğimizde olguların ortalama değerleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,02). Histopatolojik tip ayırımı yapılıp, sade ce ALL'li olgular ele alındığında, hecme ve remisyon farkı (13 hecme, 6 remisyon) daha ileri bir istatistiksel anlamlılık (p< 0,005) gösterdi. AML'li olgularda ise (16 hecme, 6 remisyon) sınırda bir istatistiksel anlamlılık (p<0,05) saptandı. Buna karşılık kıyasladığımız akut faz reaktanlarından yalnızca serüloplazmin için tüm olgularda (p<0,05) ve ALL'li olgularda (p<0,05), CRP için ise sadece ALL'li olgularda (p<0,01) istatistiksel anlamlılık bulundu. ALL ve AML'li olgular, birbirleri ile karşılaştırıldığında hecme döneminde, ortalama serum ft2 mikroglobülin p>0,5 olarak istatistiksel anlamsız bulunurken, remisyondaki olgular için p<0,02 olarak kaba anlam lı bulundu. Olgularımızda, histolojik tip gözönüne alınmaksızın, serum fi2 mikroglobülin değerleri ile 2 cm'den büyük lenf bezleri varlığı (p>0,5), 3 cm'den büyük splenomegali varlığı (p>0,5), perifer yaymada % 30'un üstünde blast varlığı (p>0,5) arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Remisyona giren 6 ALL'li olguda hecme anında saptanan ortala ma serum fi2 mikroglobülini 4,46 mg/L, remisyona girmeyen 8 ALL'li olgu da ise 9,52 mg/L olarak buludu, aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildi. (p<0,l). AML'li olgular söz konusu olduğunda, aynı değerler remisyona giren 6 olgu için 4,63 mg/L, girmeyen 9 olgu için 6,54 mg/L olup, aradaki fark yine istatistiksel olarak anlamlı olmaktan uzak idi (p<0,2). Serum 02 mikroglobülin düzeyi remisyonda yüksek kalan dört AML olgumuzdan poliklinikten izlenen üçünün bir yıl sonunda hala hayat ta ve remisyonda olduğu saptandı. İzlediğimiz hastaların histolojik tip gözönüne alınmaksızın yapılan tetkiklerinde, remisyon sağlanıp bir yıllık remisyon süresini dolduran 8olguda remisyon başlangıcında saptanan serum fi2 rnikroglobülin ortalama sı 2,5 mg/L iken, remisyon sağlandıktan sonra ilk bir yıl içinde röşüt yapan 4 olguda aynı değer 1,6 mg/L bulundu. Remisyon f$2 rnikroglobülin değeri 3 mg/L'nin üstünde olan iki olgu çalışma süremizin sonunda hala remisyonda idi ve ölçümden itibaren ortalama 13,5 ay geçmişti. Remisyon değerleri 3 mg/L'nin altında olan 9 olgudan 5'i çalışma süremizin sonunda hala hayatta ve remisyonda idi, röşüt ile kaybedilen 4 olguda ise ortalama sürvi remisyona girişten itibaren 10,5 ay olarak bulundu. Özetle, çalışmamızda, serum /32 mikroglobülinin hecmedeki akut lösemi olgularında klinik ile uyumu akut faz reaktanlarına kıyasla üstün bulunmuş, remisyon sözkonusu olunca klinik ile uyum serum serüloplazmin ve CRP'nin gerisinde kalmıştır. Tip ayırımı yapıldığında serum fi2 mik roglobülinin klinik ile uyumu akut lenfoblastik lösemilerde, akut miyeloid lösemilere kıyasla genelde ve remisyonda yüksek bulunurken, hecmedeki olgularda klinik ile uyum her iki grupta birbirine yakın saptanmıştır. Akut lenfoblastik lösemili olgular ve akut miyeloid lösemili olgular ayrı ayrı incelendiğinde her iki gruptada serum fi2 mikroglobülinin ortalama değerleri hecmedeki olgularda, remisyondaki olgulara göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulunmuş, buna karşılık kıyasladığımız akut faz reaktanlarından sadece serüloplazmin için tüm olgular ve akut lenfoblastik lösemili olgularda, serum CRP için ise sadece akut lenfoblastik lösemili olgularda benzer bir ilişki saptanmıştır. Akut lenfoblastik lösemili ve akut miyeloid lösemili olguların hecmedeki ortalama serum ft2 rnikroglobülin değerleri arasıdaki fark hecmede anlamlı bir istatistiksel fark göstermemiş, remisyonda akut miyeloid lösemilerde, akut lenfoblastik lösemilere kıyasla istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulunmuştur. Olgularımızda histolojik tip gözönüne alınmaksızın, hecmedeki serum 02 rnikroglobülin değerleri ile 2 cm'den büyük lenf bezleri, 3 cm'den büyük splenomegali, perifer yaymada % 30'un üstünde blast varlığı arasında anlamlı bir istatistiksel ilişki saptan mamıştır. Yine olgularımızda serum fi2 mikroglobülinin hecmedeki olgular da remisyona giriş süresi ile, remisyona giren olgularda remisyon süresi ve sürviyle ilişkili olmadığı bulunmuştur. | |