Genel anestezide aspirasyon pnömonisi riskinin değerlendirilmesi, klasik açlık süresinde yeni yaklaşımlar.

Abstract

ÖZET: Elektif cerrahi girişim planlanan hastalar, klasik olarak anestezi indüksiyonu öncesinde, gece yarısından itibaren aç bırakılmaktadırlar. Bu uygulama ile, mide içinde partiküllü maddelerin ve mide volümünün azaltılmasına yardımcı olunarak, asit aspirasyon pnömonisi riskinin azaltılacağına inanılmaktadır. Ne yazık ki geleneksel açlık süresi, anestezi indüksiyonunda boş mideyi garanti etmemektedir. Erişkin elektif hastalarda yapılan klinik çalışmalarda, aç bırakılan hastaların çoğunda aspirasyon risk kriterlerinin (gastrik volümün 0.4 ml/kg'ın üzerinde ve gastrik pH'ın 2.5'un altında oluşu) arttığı gösterilmiştir. Açlık ve susuzluk, vücutta komplex metabolik ve fizyolojik değişiklikler oluşturmakta, preoperatif dönemde var olan stresi iyice arttırarak anksiyeteye neden olmaktadır. Elektif cerrahi girişim planlanan ASA l-ll sınıfına giren 120 erişkin hastada yapılan çalışmamızda, hastalarda operasyona 2-3 saat kala oral belirli volümde sıvı alımı, 14 saat veya daha uzun süreler aç kalmak ile kıyaslandığında, operasyon başlangıcındaki gastrik sıvı volümünü arttırmadan, gastrik pH'ı arttırmaktadır. Sıvı ile birlikte oral ranitidin (150 mg) verilmesi durumunda ise gastrik volüm ve asidite anlamlı olarak azalmaktadır. Her iki uygulamada da, hastalarda açlık ve susuzluk hissi azalmakta, hasta konforu artmaktadır. Sonuç olarak, preoperatif dönemde gece yarısından itibaren, sıvıların katı gıdalar ile benzer gruba konulup kısıtlanması konusu yeniden sorgulanarak, daha geniş hasta kapsamlı çalışmalarda ele alınmalıdır. 48