dc.description.abstract | 59 ÖZET: Bu çalışmanın amacı, bronkosiplazik yenidoğanlarda, pulmoner fonksiyonların kısa ve orta dönemdeki gelişmelerini göstermek, yenidoğan dönemindeki bu döneme özgü patolojilerin ve yine bu dönemdeki yapay solunum parametrelerinin, Solunum Fonksiyon Testleri (SFT) ne yönde etkilediğini ortaya koymaktır. Amiens Tıp Fakültesi, Yenidoğan yoğunbakım servisinde Ocak 1988 ve Aralık 1990 tarihleri arasında doğup, BPD geliştirmiş olan prematüre yenidoğanlardan, SFT ile düzenli olarak takip edilen hastalar bu çalışmaya alınmışlardır. Bu hastalara, bir kez kısa vadede (düzeltilmiş yaş : < 3 ay) ve bir kez de orta vadede (düzeltilmiş yaş : 3 ile 9 ay arasında) SFT uygulanmıştır. Amiens Tıp Fakültesi Yenidoğan servisine, Ocak 1992 ve Aralık 1994 tarihleri arasında, near-SIDS (near-sudden infant death syndrom) tanısı veya ailesinde SIDS (beşik ölümü) olması nedeniyle risk yönünden takip edilmek üzere yatırılan ve pulmoner disfonksiyonu olmayan bebeklerde, yenidoğan döneminde SFT' leri gerçekleştirilmiştir. Bu bebeklerin sonuçları, hasta populasyondaki 1. ve 2. SFT için kontrol grubunu oluşturmuştur. 1. ve 2. SFT' de hasta populasyon ile kontrol grubu arasında solunum frekansı, tidal volüm ve Ti/Ttot yönünden anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Buna karşılık, bronkodisplazik bebeklerlerde torasik gaz volümü, yani torasik distansiyon, kontrol grubuna göre çok anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. Hasta populasyonun akciğer kompliyansı, kontrol grubuna göre çok düşük, akciğer rezistansı ise çok yüksek bulunmuştur. 1. ve 2. SFT sonrasında yapılan Kan Gazları Analizlerinde ise Bronkodisplazik hasta populasyonda, kontrol grubuna göre belirgin oranda hipoksi, hiperkapni, hemoglobin saturasyonunda önemli bir düşüş ve total C0260 değerlerinde bir yükselme gözlenmiştir. pH değerlerinde ise hasta ve kontrol populasyonu arasında istatiksel bir fark yoktur. Bronkodisplazik bebeklerin, doğumdaki durumları (termi, doğum kilosu, apgarı) ile SFT sonuçları arasında bir korelasyon kurulamamıştır. HMH' na bağlı olarak yapay solunuma alınmış bebekler, 2. KGA' lerinde (Pa02 = 73,5 torr), diğer sebeplerle (enfeksiyon, apne, geçici taşipne) yapay solunuma akmış bebeklere oranla (Pa02 = 87,2 torr) daha hipoksik bulunmuşlardır. Yenidoğan dönemindeki komplikasyonlar (pnömotoraks, patent ductus arteriosus, enfeksiyon) ile SFT sonuçları arasında herhangi bir korelasyon bulunamamıştır. Bu 22 kişilik bronkodisplazik populasyonda : - yenidoğan dönemindeki oksijen tedavisi ve yüksek basınçlı yapay solunumun uzun olduğu oranda pulmoner distansiyon daha yüksek bulunmuştur. - yenidoğan dönemindeki oksijen tedavisinin uzun olduğu oranda, bebeklerde hipoksi görülmüştür. - yenidoğan dönemindeki yapay solunum tedavisinin uzun olduğu ve yüksek frekansta olduğu oranda, bebeklerde pulmoner rezistans saptanmıştır. SFT'lerde genel olarak 9. aya doğru bir düzelme gözlenmemektedir. KGA' de ise, 3 ile 9 ay arasında yapılan ölçümlerde sonuçlar tam bir normalleşme göstermemesine rağmen, 3 aydan önceki ölçümlere oranla olumlu yönde bir gelişme kaydedilmiştir. | |