dc.description.abstract | ÖZET VE SONUÇ Uyku iğleri, insan uykusunun tanınması en kolay ve güvenilir elektrografik elemanlarından olup, sürekli ambulatuar periton diyalizi uygulanan kronik böbrek yetersizlikli çocuklardaki sayısal değerlerinin, çeşitli klinik ve laboratuvar bulgularına göre araştırılmasına yönelik bu çalışmada, 17'si KBYli olmak üzere toplam 33 çocuk ve bunlara ait uyku EEG'si kayıtları değerlendirilmiştir. İncelemeye alınan klinik parametreler başlıca fizik, nörolojik ve nöropsikiyatrik muayene bulguları, KBY süresi, KBY tam yaşı, diyaliz süresi, KBY tam yaşı- diyaliz başlama yaşı arası süre ile konvülsiyon öyküsü olmuş, bu parametreler temelinde uyku iğlerinin sayısal özellikleri belirlenmiştir. Aynı prensipler laboratuvar parametreleri olan serum kreatinin ve PTH düzeyleri için de uygulanmış olup, sonuçlar istatistik değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Çalışmada yer alan olguları, yaşları 1,8 ile 17,2 yıl arası değişen KBYli çocuklar ile yine aynı yaş sınırları içindeki sağlıklı kontroller oluşturmuştur. Elde edilen bulgulara göre uyku iğleri, kontrol grubundaki 2 yaş ve altı çocuklarda diğer sağlıklı çocuklara göre az bulunmuş, yine hasta grubu kontrollerle karşılaştırıldığında, KBYli hastalarda uyku iğleri anlamlı olarak düşük bulunmuştur. Fizik ve nöropsikiyatrik muayene bulguları, KBY tam yaşı ile birlikte değerlendirildiğinde, duygu-durum bozukluklarından en iyi prognostik özelliğe sahip distimik hastalarda uyku iği sayılan en fazla bulunmuştur. Bu sonuç istatistik olarak değerlendirilememekle beraber, KBY tam yaşı 45küçüldükçe hastalığın fizik ve nöropsiMyatrik belirtilerinin ve EEG değişikliklerinin daha belirgin olacağı sonucuna varılmıştır. Benzer sonuç, öyküsünde konvülsiyon olan KBYli çocuklarda da elde edilmiş, nöbetten bağımsız olarak KBY tam yaşı büyük olan çocuklarda uyku iği sayısal ortalamasının daha yüksek olduğu dikkati çekmiştir. Ayrıca bu veride, çocukların hiçbirinde epileptik bir hastalığın gelişmemesinin de rolü olduğu düşünülmüştür. KBYli hastalarda uygun medikal tedavi yanısıra, etkili bir diyaliz programı ile uyku iğleri açısından daha iyi EEG bulguları olabileceği düşünülmüş, bu veri, KBY tanısı konduktan hemen sonra diyaliz başlanan çocuklarda daha fazla sayıda uyku iği gösterilmesi ile desteklenmiştir. Günümüzde KBY hastaları için en pratik, güvenilir ve etkili bir tedavi yöntemi olarak kabul edilen CAPD'nin de, uykunun temel elemanları üzerine olumlu etkilerinin olduğu sonucuna varılabilir. Gözlemlenen diğer bir bulgu, KBY süresi daha uzun olan hastalarda uyku iği sayısal ortalamasının daha düşük olmasıdır. Laboratuvar parametrelerine bakıldığında, serum kreatinin ve PTH düzeylerinin artması, KBYli hastaların uyku iği sayısal değerlerinde belirgin azalmaya neden olmuş, verilerde istatistik anlamlılık gösterilememiştir. Bu bulgular, kendi içlerinde değerlendirilmiş, sonuçlar ilgili literatür verileri ile karşılaştınlmıştır. Sonuç olarak, KBYnin bıraktığı sekel ve mortalite oranlan gözönünde tutulursa, hastalığın ciddiyeti, tedaviden yararlanma düzeyi ve klinik gidiş açısından beynin maturasyonunu en kesin belirleyen uyku iğlerinin sayısal analizinin, klinisyenin değerlendirmelerinde güvenilir bir ölçüt oluşturabileceği düşünülebilir. 46 | |