Perkütan koroner girişim yapılan iskemik kalp hastaların (miyokard infarktüsü geçirmemiş) sol ventrikül fonksiyonlarının doku doppler ekokardiyografi ile değerlendirilmesi

Abstract

Ekokardiyografi kalbin yapısal ve fonksiyonel işlevlerini yüksek frekanslı ses dalgaları kulanılarak degerlendirmeye yarayan girişimsel olmayan, uygulaması kolay, nisbeten ucuz bir tanı yöntemidir(1,2). Son dönemlerde diğer tıp alanlarında olduğu gibi ekokardiyografik incelemelerde de önemli ilerlemeler kaydedilmiş ve yeni teknikler geliştirilmiştir. Doku doppler görüntülemede (DDG) ventriküllerin global veya bölgesel, sistolik ve diyastolik fonksiyonları kantitatif olarak değerlendirilmesinde kullanılan bu yeni tekniklerden biridir(2,4,5).Yapılan çalışmalarda iskemik kalp hastalıklarında sol ventrikül diyastolik fonksiyonlarnını sistolik fonksiyonlarından önce bozulduğu ve bu fonksiyonel bozukluğun global olmaktan çok bölgesel olduğu saptanmıştır(6,,7,8,9,10). Başarılı perkütan koroner girişim sonrası perfüzyonun düzeltilmesi ile bölgesel ve global sistolik ve diyastolik fonksiyonlarda erken ve geç dönemde düzelme olduğu deneysel ve klinik çalışmalarda gösterilmiştir(9,10). İskemik kalp hastalarında iskemik segmentlerde sistolik hız (S), erken diyastolik hız (E) ve E/A oranı azalır, geç diyastolik hız(A) artar, bölgesel izovolümetrik gevşeme zamanı (İVGZ) ve deselerasyon zamanı (DZ) uzar. Transmitral doppler akımı ve doku doppler inceleme ile E dalgasında azalma, A dalgasında artma, E/A oranının azalması, İVGZ VE DZ'nin uzaması diyastolik fonksiyon bozukluğunun göstergeleridir.Bizim çalışmamızın amacı; Angina pektorisi olan veya gögüs ağrısı ayırıcı tanısı için yapılan tanısal testlerde (treadmil testi, miyokard perfüzyon sintigrafisi) iskemi saptanıp koroner anjiyografi önerilen, yapılan koroner anjiyografide herhangi bir koroner arterde kritik darlık (<%70) saptanan ve kardiyoloji konseyinde perkütan koroner girişim kararı alınan hasta gurubundan; Sol ventrikül hipertrofisi, kardiyak hastalık öyküsü(kapak hastalığı, kardiyomyopati, geçirilmiş miyokard enfarktüsü öyküsü, aritmi), pulmoner hipertansiyon öyküsü olmayan, ayrıca koroner anjiyografide işlem uygulanmayan damarların herhangi birinde %50'den fazla darlık saptanmayan ve 60 yaşın altındaki hastalarda iskeminin sol ventrikül fonksiyonları üzerindeki etkisinin doku dopler ekokardiyografi ile incelenmesi, başarılı perkütan koroner girişimin (perkütan transluminal koroner anjiyoplasti + stent) bu fonksiyonlar üzerindeki etkilerinin araştırılmasıdır.Reperfüzyon sonrası sol ventrikülün sistolik ve diyastolik fonksiyonlarının düzelme süresi hakkında çelişkili bilgiler mevcuttur ve düzelmenin erken dönemde değil geç dönemde olduğu söylenmektedir(120,121,122,123,124,125,126,127). Çalışmamızda PKG sonrası 6. ayda DDG parametreleri kullanılarak global ve bölgesel sistolik ve diyastolik fonksiyonlarda çoğu seğmentte istatiksel olarak anlamlı olmasada düzelme olduğunu gördük.Doku doppler ekokardiografi koroner arter hastalıklarındaki bölgesel miyokardial fonksiyonun objektif, girişimsel olmayan değerlendirmesinde büyük ümit vaat etmekle birlikte, kalbin translasyonel ve komşu miyokard seğmentlerinin germe-çekme(tethering) hareketlerinden etkilenmesi ve açı bağımlı olması kulanılabilirliğini sınırlamaktadır(31,34,53).Sonuç olarak pulse dalga doku doppler ekokardiyografı ile elde edilen bölgesel akım hızları aynı yerde atımdan atıma önemli farklılık göstersede sol ventrikülün sistolik ve diyastolik fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kolay uygulanabilir bir yöntemdir. Ancak geniş serilerde, değişik hasta gruplarında, çalışmalar yapılarak, patolojik durumların tespitindeki, standartların belirlenmesi gerekmektedir.

Echocardiography is a non-invasive, easy to use, and a cheap diagnostic tool which uses high frequency sound waves to evaluate structural and functional features of the heart (1,2). In the past few years, as in other medical divisions, important advancement in echocardiography and new techniuqes have been evolved. Tissue doppler imaging (TDI) is one of the evolved techniques used to evaluate quantitative global or regional wall motion abnormalities, systolic and diastolic functions of ventricles of the heart.In previous studies, it was shown that in iscemic heart disease diastolic function is impared before systolic left ventricular function, an diastolic dysfunction initiates first with regional dysfunction rahther than global (6,7,8,9,10). As perfusion is restored after percutaneous coronary intervention, global and regional diastolic function is improved in early and late period, and this was shown in previous clinic studies (9,10). In ischemic heart disease, early diastolic velocity (E) and E/A ratio decreases in ischemic segments, late diastolic velocity (A) increases, regional isovolumetric relaxation time (IVRT) and decelaration time (DT) increases. Transmitral doppler current and tissue doppler imaging shows decrease in E wave, and an increase in A wave, decrease in E/A ratio, IVRT and DT. These findings are hallmark of diastolic function.Aim of our study was to assess effects of ischemia on myocardial function before and after percutaneous coronary intervention in patients with angina pectoris, or whom a non-invasive test (treadmill test, myokardial perfusion SPECT) showed ischemia, and then coronary angiography was done and at least one epicardial coronary artery disease ( >%70 obstruction identified a critical lesion) was diagnosed. Exclusion criteria were: Left ventricular hypertrophy, cardiac other pathology (valvular heart disease, cardiomyopathy, myocardial infarction, arrythmia), pulmonary hypertension, <%50 obstruction in epicardial coronary artery, age >60 years old. Effects of ischemia were asseses by comparing tissue doppler evaluation of left ventricular diastolic function carried out before and after percutaneous intervention (PCI, percutaneous transluminal coronary angioplasty + stent implantation) when ischemia was resolved.There are conflicting reports about the change in systolic and diastolic function of the left ventricle after reperfuzion therapy. Mostly improvement is thought to take place no in the early period, but significantly in the late term (120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127). In our study, global and regional left ventricular sustolic and diastolic function showed some improvement asseses by TDI parameters done after 6 months from PCI. But this improvement was not statistically significant.Tissue doppler imaging is an objective, non-invazive and promising tool for evaluating regional wall motion abnormalities especially in coronary artery disease. TDI parameters are affected by adjacent myocardial segmentary tethering effects and angular resolution changes are high. These properties maket his method restrictions and limitations of this method.In conclusion, although regional rate of flow assesed with pulse tissue doppler echocardiography shows beat to beat variance, it is an easy method to evaluate systolic and diastolic functions of the left ventricle. But there must be standarts of defining pathologic conditions and this can be achieved by carrying out larger studies including different patient groups in large series.