A critical approach on `Synergetic Geometry` of Buckminster Fuller

Abstract

Öz Sinerjetik Geometri R. Buckminster Fuller'ın teorik ve pratik altyapısını oluşturduğu yeni bir geometri anlayışıdır. Aslında Sinerjetik Geometri anlayışı, Fuller'ın dört ana tasarım ürününde geliştirdiği ve Geodesic Dome ile sonuçlanan bir süreç olarak değerlendirilebilir. Bu anlayışın oluşum süreci ve Fuller' m dört ana tasarımında ortaya çıkma süreci bu çalışmada Fuller'ın ürünleri üzerinden değerlendirilmiştir. Fuller hem tasarımlarıyla hem de bu tasarımlan destekleyecek teorik ürünleriyle endüstri ürünleri tasarım tarihinde önemli bir figürdür. O, endüstri ürünleri tasarımcısını farklı yorumlar ve endüstri ürünleri disiplinini tasarım bilimine yakınlaştırır. Endüstri ürünlerini endüstriyel olmayan bir pratik olması yönünde ve tasarımcıyı da sadece bir decorator olması açısından eleştirir. Buna karşılık bu disiplini interdisipliner bir meslek olarak tanımlar. Bu disiplini farklı girdileri olan, bilimsel olarak ele alınabilecek bütünlüklü bir yapı olarak görür ve bu disiplinin tasarım bilimi ve endüstrileşmiş bir pratik olarak ele alınması gerektiğini söyler. Bu çalışma, Fuller' m endüstri ürünlerine getirmiş olduğu katkıları gözönünde bulundurarak onun Sinerjetik Geometri anlayışının mihenk taşlan olan dört deneyimi üzerinde durur. Aynı zamanda Fuller' m Sinerjetic Geometri düşüncesini oluşturan kavramsal araçlarım (tamamlayıcılık, system ve sinerji, tensegrity) inceleyerek Sinerjetik Geometri anlayışının ürüne dönüşme sürecini de ele alır. Fuller'ın dört deneyimi (Dymaxion Banyo, Dymaxion Araba, Dymaxion Barınma Birimi, Wichita Evi) pazarlanabilir, kolay paraya çevrilebilir ve seri üretime uygun olmalarına rağmen, bu çalışmalar sadece ileride yapılacak çalışmalar için öncü ürünler olarak kalmışlardır. Bu sebepten dolayı, bu çalışma Fuller'ın ürürlerinin tasarım tarihindeki önemli rolleri üzerinde durur ve onu vurgular. Anahtar Sözcükler: Sinerjetik Geometri, tamamlayıcılık, tensegrity, sistem ve sinerji, dymaxion, geodesic

ABSTRACT Synergetic Geometry is a new geometry apprehension that R. Buckminster Fuller constituted its theoretical and practical underpinnings. In fact, Synergetic Geometry was a consequence of an experienced process that was developed by Fuller in his four design products and finally, materialized in Geodesic Dome. This study will focus on Synergetic Geometry of Fuller, and its reflections and its development levels on his products. Fuller criticizes industrial design as being non-industrialized practice, and criticizes industrial designers as being pure interior and exterior decorators. On the contrary, Fuller describes industrial design as interdisciplinary profession. Thus, industrial design cannot be undertaken as decoration and ornament. It is a whole system that includes different constituents and sciences, and it has to be handled as a design science and industrialized practice, rather than non-industrialized practice. Seen from this vantage point, Fuller innovated to the profession of industrial design by his products and his design conceptions. The aims of this study are the analysis of the four experiences which were the milestones of the `Synergetic Geometry` that is the destination of the thought derived from a geometrical analogy; and, the process of materialisation of the Synergetic Geometry that is elaborated in the context of the conceptual tools of Fuller (complementarity, system and synergy, and tensegrity) which constituted the Synergetic Geometry thought. Despite the fact that the four experiences of Fuller (Dymaxion Bathroom, Dymaxion Car, Dymaxion Deployment Unit, Wichita House) were marketable - easily convertible to cash - and proper to mass-production; they remained avant-garde in terms of becoming threshold products for further developments. For that reason, this study will also concentrate on his four experiences from the point of view that their crucial roles in design history have to be emphasized. Keywords: Synergetic Geometry, complementarity, tensegrity, system and synergy, dymaxion, geodesic IV