dc.contributor.advisor | Özgöker, Celil Uğur | |
dc.contributor.author | Torlak, Mustafa | |
dc.date.accessioned | 2021-05-08T08:05:10Z | |
dc.date.available | 2021-05-08T08:05:10Z | |
dc.date.submitted | 2010 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/641039 | |
dc.description.abstract | İçinde yaşadığımız 21. yüzyılda Uluslararası arenada gündem o kadar hızlı değişmektedir ki kamuoyu bir gün yaşananları ertesi gün unutur ve gündemine yeni problemler alır ve onlarla meşgul olur. Bu kadar hızlı bir değişim ve gelişim süreci içinde olunmasına rağmen yüzyıllardır tarih sahnesinde olan ve tarihe mürekkep yerine kanla yazılan bir konu vardır ki bu da ?Orta Doğu?dur.Orta Doğu olarak adlandırılan coğrafyanın sınırları, bu alanda çalışan uzmanlara ve siyasilere göre değişiklik arz etmektedir. Ancak, bu bölgenin, coğrafi konumu ve stratejik öneminden dolayı, bölge halkına hep sıkıntı yaşattığı aşikârdır. Çünkü bu topraklarda, çetrefilli ilişkilerle sürekli beslenmiş, ihanetler ve dostluklar aynı çatı altında filizlenmiştir.Bölgede, dünya rezervleri açısından hatırı sayılır miktarda petrol yataklarının bulunması, bu petrole duyulan ihtiyacın her geçen gün artması ve bu petrollerin dünya piyasasına sürülmesi sonucunda elde edilen büyük kazançlar, uluslararası arenada söz sahibi olmak isteyen güçlü devletlerin bu bölgeye sahip olma ve petrol bölgelerini kontrol altlarında tutma isteklerini hep arttırmıştır. Bu kontrol altında tutma istekleri karşımıza kan ve gözyaşı olarak çıkmaktadır.Orta Doğu, insanlığın doğduğu topraklar olması açısından da büyük önem taşımaktadır. Hıristiyanlık, Yahudilik ve Müslümanlık gibi üç büyük semavi din burada yeşermiştir. Bu dinlere ait kutsal kabul edilen mekânlar Orta Doğuda dır. Bu nedenle bu dinlere mensup insanlar topraklarına geri dönme ya da özgürce girip çıkabilme hakkını istemektedir. Bu hakkın kazanılmasının bedeli de savaşlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle üç semavi dinin kutsal kabul ettiği Kudüs, sürekli sıkıntılara gebe kalmıştır. Avrupa'da 19. yüzyılda baskı altında olan ezilen ve horlanan Yahudiler dini inançları gereği kendilerine vaat edilmiş topraklar olarak kabul ettikleri Orta Doğuya geri dönme istekleri Siyonist faaliyetler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu Siyonist faaliyetler sonucunda İsrail Devletinin kurulması ile bölgede yaşayan Araplar ve Yahudiler arasında çatışmalar başlamış bu çatışmalar zamanla bölgesel bir savaşa dönüşmüştür. Bu savaşlar sonucunda Filistin toprakları üzerinde kurulan İsrail devletinin baskıcı ve yayılmacı politikaları yüzünden binlerce Filistinli Arap topraksız kalmış ve mülteci olarak yaşamaya başlamıştır.Filistin meselesinin sonucunda ortaya çıkan savaşlar, kimi bilim adamlarına göre bölgedeki güç dengesinin belirlenmesinde önemli bir unsur iken, kimi bilim adamlarına göre ise bu durum bölgedeki güç dağılımının oluşmasında sınırlı etkiye sahiptir. Bize göre, Orta Doğu'daki güç dengesinin belirlenmesinde baskın olan bölgesel savaşlardan çok uluslararası sistemdir. Çünkü bölgesel sorunlar incelendiğinde hepsinin temelinde uluslararası sistemin büyük devletleri kendi çıkarları doğrultusunda bölgede yaşayan halkları kullanmaktadırlar. Kendi çıkarları doğrultusunda bölgede yaşayan Araplara bağımsız Arap devletinin kurulacağı yönünde vaatlerde bulunulurken diğer taraftan Siyonist gruplara bağımsız İsrail'in kurulması yönünde yardımda bulunacaklarını söyleyerek iki halkıda kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak bölgedeki petrol yataklarının ve ticaret yollarının güvenliğini sağlama yoluna gitmişlerdir. Bir dönem Fransa, bir dönem İngiltere ve günümüzde ABD bu bölgede söz sahibi olmuştur ve olmaya devam etmektedir.Dinî çeşitliliğin yanında etnik çeşitlilik de bu bölgede dikkati çekmektedir. Bölge ağırlıklı olarak Türkler, Araplar ve Farslar'dan oluşmakta ama bunların yanında Kürtler ve Yahudiler de bölgede belirleyici rol üstlenmektedir.Petrolün ve dinin dışında bölgeyi önemli kılan bir diğer etken ise; bölgenin, dünya deniz ticaret yollarına hâkim olması, doğu ile batıyı kavuşturan köprü durumunda bulunmasıdır. İngiltere ve ABD'nin bu topraklara göz dikmesinin temel nedenlerinden biride budur.Gerek dinden, gerek petrolden, gerekse de etnik farklılıklardan ötürü bu bölgede devamlı anlaşmazlıklar yaşanmıştır. Bu anlaşmazlıklar, tarihe Arap-İsrail Savaşları, İran-Irak Savaşları, Körfez Savaşı gibi isimlerle yazılmıştır. Bunların içinde en yoğun yaşanılanı Arap-İsrail Savaşlarıdır ve Filistin Sorunu olarak günümüze kadar gelmiştir. Arap-İsrail Savaşları, bölgedeki güç dağılımı üzerinde etken rol üstlenmiştir. Bölünmenin, ihanetlerin, şiddetin, acının ve gözyaşının nedeni ne olursa olsun ülkeyi hem maddi hem de manevi olarak derin bir biçimde sarstığı ve kapanmaz yaralar açtığı, bunun sonucunda kimi ülkelerin zenginleştiği kimilerinin ise hızla yoksullaştığı konusunda kuşku yoktur. | |
dc.description.abstract | In the 21st century we are in, the agenda of the international arena changes so fast that public opinion forgets what happens today and finds another concern for the other day?s agenda very soon. Though we are passing through such volatile times, there is a topic that never changes and has been written in history by blood than ink, which is the ?Middle East?.The geographical boundaries of the Middle East vary from every analyst and politician to another. Because friendship and betrayal have developed under one roof, as a result of complicated relations, obviously people of the region have suffered due to region?s geographic and strategic importance.Powerful countries, aiming to be arbiters of the international arena, have always longed for acquiring this region and controlling the oil reserves, which have been demanded more and more every day. This instinct of control has confronted with tear and blood.Middle East is also the heart of the civilizations. Three Abrahamic religions Judaism, Christianity and Islam have blossomed there, as well as their sacramentals. Thereof, appertains of these 3 religions would like to stop by those holy places freely. But unfortunately this will resulted in bloody wars. Jerusalem, a city sacramental to all 3 Abrahamic religions, has always conceived of problems. Jews have always considered Middle East as their pledged land. Beginning from the 19th century, especially after being defeated and despised in Europe, Jews wanted to return to their lands by following a series of Zionist activities. As a result of these Zionist activities of Jews, establishment of Israel as a state initiated a regional battle between Arabs and Jews, which still goes on. In the wake of oppressive and expansionist policies of Israel, the state founded on Palestinian lands, many Palestinian Arabs were left out landless and became immigrants spread around the world.Experts still argue whether the Arab ? Israeli Wars have a great or limited impact on the designation of regional balance of power. For us, the dominant variant of regional balance of power designation is more likely to be the international system itself, rather than the regional wars. Because when we look at the regional challenges, the international system has always been manipulating the people of the region on behalf of their benefits beneath. On one side, the system promises an independent Arab state to each Arab community in the region, but on the other side they promise support to the Zionist groups fighting for an Israel state. At the end of the day, the international system used both nations for its regional interests which were to secure the oil reserves and their accessibility. Once upon France, then Britain was and today USA is the arbiter of the region.The region is also ethnically diversified, as well as pertaining to religion. Arabs, Turks and Persians are the most prominent ethnic identities, but Kurdish and Jews are significant players in the region as well.The region has always witnessed challenges depending on religion, ethnicity and oil issues. These controversies are scratched on the history under the names of Arab ? Israeli Wars, Iran ? Iraq War, and the Gulf War. The most intense among them were the Arab ? Israeli Wars that have been carried out today as the ?Palestinian Conflict?. The Arab ? Israeli Wars have been very influential on the regional power diffusion. There is no doubt that division, betrayals, violence, tears devastate and wound nations. And at the end while some countries prosper, some other grow poor. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Siyasal Bilimler | tr_TR |
dc.subject | Political Science | en_US |
dc.subject | Uluslararası İlişkiler | tr_TR |
dc.subject | International Relations | en_US |
dc.title | Siyonizmin penceresinden Arap-İsrail çatışmalarının Orta Doğu`daki güç dengesine yansımaları | |
dc.title.alternative | The reflection of Arab-İsrael clash to the balance of power at the Middle East from zionism perspective | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı | |
dc.subject.ytm | Middle East | |
dc.subject.ytm | Power balance | |
dc.subject.ytm | Middle East policy | |
dc.subject.ytm | Israel | |
dc.subject.ytm | Arabian-İsrael conflict | |
dc.subject.ytm | Zionism | |
dc.subject.ytm | Middle East problem | |
dc.identifier.yokid | 379193 | |
dc.publisher.institute | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.publisher.university | KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 261960 | |
dc.description.pages | 138 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |