dc.contributor.advisor | Özçelik, Beraat | |
dc.contributor.author | Kiliç, Hatice Merve | |
dc.date.accessioned | 2021-05-08T07:59:36Z | |
dc.date.available | 2021-05-08T07:59:36Z | |
dc.date.submitted | 2015 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/637896 | |
dc.description.abstract | Hurma, insanoğlunun yetiştirdiği en eski bitkilerden biridir. Kuzey Afrika ve Orta Doğu bölgelerinin ekonomisinde çok eski zamanlardan beri büyük rol oynar. Amerika'ya İspanyollar tarafından 19. yüzyılın başlarında getirilmiş ve Meksika civarında yetiştirilmiştir. Türkiye'de, Batı ve Güney Anadolu ve Akdeniz bölgesinde yetiştirilmekte ve yurdumuzun her bölgesinde yüksek miktarlarda tüketilmektedir. İlk defa Basra Körfezi'nde yetiştirildiği tahmin edilen hurma bitkisi, yaklaşık 18-24 m boyundadır. Meyveleri sarımsı kahve renkli, dış kabuk sarımsıdır. Orta kısım etli ve şeker bakımından zengindir. Çekirdeği silindirik, sert ve bir yüzü boyunca derin olukludur. Hurma çekirdeği çok zengin bir gıda lifi, fenolik madde ve antioksidan kaynağıdır. Çekirdekler beslenmede potansiyel ucuz lif ve antioksidan kaynağı olarak düşünülebilir. Bu itibarla tohumlar fonksiyonel gıda katkı maddesi olarak kullanılabilmektedirler. Araplarda çekirdekler öğütülüp kafeinsiz kahve olarak tüketilmektedir. Bunun dışında çekirdekler atık olarak kabul edilmekte ve hayvan yemi olarak değerlendirilmektedir.Bu çalışmada, mebrum türü hurma çekirdeğinin fenolik içeriği ve antioksidan kapasitesi incelenmiş ve aynı tür hurma çekirdeklerinin, farklı sürelerde kavurulup, öğütülmesiyle elde edilen kahvelerin ve bu kahvelerden elde edilmiş brewlerin (kahvelerin pişirilip telvesinden ayrılmış sulu kısmı) fenolik içeriği ve antioksidan kapasitesinin nasıl etkilediği araştırılmıştır. Bu amaç doğrultusunda Türkiye'de en çok tüketilen ve endüstriyel anlamda kullanılan mebrum türü hurmanın çekirdekleri kullanılmıştır. Çekirdekler hearthware precision coffee roaster yardımıyla sabit sıcaklıkta (200 0 C) 5,10 ve 15 dakika kavrularak öğütülmüştür. Kavurma işlemi uygulanmadan, un haline getirilmiş çekirdekler ve farklı sürelerde kavrulmuş çekirdek örneklerinin fenolik madde içerikleri ve antioksidan aktiviteleri çeşitli metotlar ile tespit edildikten sonra biyoyararlılığı incelenmiştir.Çalışmada kullanılan örneklerinin toplam fenolik madde ve toplam antioksidan aktivite tayinleri için uygulanan metotlarda kullanılmak üzere ekstratlar hazırlanmıştır. Uygun çözgen sisteminin hazırlanmasında literatürdeki çalışmalar esas alınarak %80'lik etanol kullanılmıştır. Örneklerin toplam fenolik madde içerikleri Folin-Ciocalteu yöntemi kullanılarak belirlenmiş ve sonuçlar mg gallik asit / 100 g kuru madde cinsinden ifade edilmiştir. Analiz sonunda hurma çekirdeği unu örneklerinin ortalama toplam fenolik madde miktarı 3616.1 mg GAE / 100 g kuru madde olarak tespit edilmiştir, hurma çekirdeği unundan elde edilmiş brew de ise ortalama 635.55 mg GAE / 100 g toplam fenolik madde bulunmuştur. 5, 10 ve 15 dk. kavurma işlemi uygulan çekirdeklerde sırasıyla 3237.12, 2080.93, 1583.66 mg GAE / 100 g kuru madde tespit edilmiştir. Bu çekirdeklerden, geleneksel Türk kahvesi yöntemi ile elde edilen kahvelerin, telvesi süzüldükten sonra kalan sulu kısımına, çekirdeklerden ne kadar fenolik madde geçişi olduğunu analiz etmek amacıyla hazırlanan brewlerde ise 334.20, 102.39, 85.08 mg GAE / 100 g kuru madde bulunmuştur.Toplam antioksidan aktivitesi tayininde DPPH ve CUPRAC yöntemleri kullanılmış̧ ve örneklerin antioksidan aktivitesi troloks eş değerliği antioksidan kapasite (TEAC) cinsinden ifade edilmiştir. DPPH metodu ile analiz sonuçlarında, kavrulmamış hurma çekirdeği örneklerinin ortalama toplam antioksidan kapasitesi 10315.06 g TEAC / 100 g kuru madde, kavrulmamış hurma çekirdeği brewlerinin ise 5131.56 g TEAC / 100 g kuru madde bulunmuştur. 5, 10 ve 15 dk kavrulmuş hurma çekirdeklerinin sırası ile ortalama sonuçları 5343.04, 4902.52, 3858.26 g TEAC / 100 g kuru madde iken bu çekirdeklerden elde edilen brewlerin sonuçları ortalama olarak 356.12, 86.52, 40.27 g TEAC / 100 g kuru madde bulunmuştur. CUPRAC metodu ile analiz sonuçlarında, kavrulmamış hurma çekirdeği örneklerinin ortalama toplam antioksidan kapasitesi 18514.19 g TEAC / 100 g kuru madde, kavrulmamış hurma çekirdeği brewlerinin ise 2313.62 g TEAC / 100 g kuru madde olarak bulunmuştur. 5, 10 ve 15 dk kavrulmuş hurma çekirdeklerinin sırası ile ortalama sonuçları 9189.92, 6275.11, 3919.6 g TEAC / 100 g kuru madde iken bu çekirdeklerden elde edilen brewlerin sonuçları ortalama olarak 945.71, 336.60, 247.80 g TEAC / 100 g kuru madde bulunmuştur. Yapılan analizler arasındaki korelasyon katsayıları hesaplanmış ve istatistiksel olarak önem dereceleri incelenmiştir.Kavrulmuş ve kavrulmamış hurma çekirekleri örneklerinde bulunan fenoliklerin biyoyararlılığı in vitro sindirim metodu kullanılarak mide ve ince bağırsak sindirimi fizyokimyasal ve biyokimyasal anatomi simüle edilerek incelenmiştir. İnsan ve hayvan gibi organizmalarda yapılan araştırmalar karmaşıklık, pahalılık ve etik sebeplerden dolayı tercih edilmemektedir. Diğer yandan, in-vitro metodu labaratuvar ortamında hızlı ve basit yöntem sunarak, değerlendirme olanağı sağlamaktadır. PG, IN, OUT fraksiyonları elde edilerek; toplam fenolik madde ve toplam antioksidan kapasitesi (DPPH ve CUPRAC) analizleri her bir fraksiyona uygulanmıştır. `Başlangıç` değeri sindirim öncesini, `PG (Post-gastric) mide çıkışını, `IN` ince bağırsağa geçen kısmı,`OUT` kolona geçen kısmı ifade etmektedir. Her cinsin % geri kazanım değerleri toplam fenolik madde ve toplam antioksidan kapasitesi analizleri sonuçlarına göre hesaplanmıştır. Genellikle, PG farksiyonlarının toplam fenolik içeriği ve antioksıdan kapasiteleri, IN ve OUT değerlerinden daha yüksek bulunmuştur. Bunun sebebi ise, mide ortamının asitliği polifenolik bileşikleri dengelemesi ve stabilize etmesidir. Çalışma sonunda, hurma çekirdeğinin literatürdeki sonuçlarıyla orantılı olarak yüksek fenolik içeriğine sahip olduğu görülmektedir. Ancak bu yüksek içerik kavurma işleminden etkilenmekte ve antioksidan kapasitesi ile fenonik madde içeriğinde azalmalar olmaktadır. Çekirdeklerden daha düşük sonuçlar veren brewlerde de kavurma sonucu toplam fenolik madde miktarında ve antioksidan kapasitesinde azalmalar olmaktadır. | |
dc.description.abstract | Date is one of the historical plant which has been grown by humankind. This plant has been playing vital role in both North Africa's and Middle East's economy. It was transported to America by Spanish at the begining of 19th century and was farmed in Mexico. In Turkey, dates which in East and South Mediterranean are consumed in high quality by Turkish people. Evidence of date palm cultivation goes as far back as 4000 BC in what is now southern Iraq. The date palm is found in the Near East, North Africa, and the American continent, where dates are grown commercially in large quantities.The botanical name of the date palm is Phoenix dactylifera L., and it is an important member of the family Palmacea. There are over 2000 different date varieties, which vary in shape, size, and weight. Usually they are oblong in shape, although certain varieties may be almost round. The length ranges from 1.8 to 11.0 cm, and the width from 0.8 to 3.2 cm; the average weight per fruit is 2-60 g. As with the fruit, the seed characteristics also vary greatly according to variety, and environmental and growing conditions. Date seeds, also called stones or pits, form part of the integral date fruit, which is composed of a fleshy pericarp and seed that constitutes between 10 and 15% of the date fruit's weight, depending on the variety and quality thus, approximately 825,000 tons of date seeds are produced annually. The seed weight ranges from 0.5 g to 4 g, the length from 1.2 to 3.6 cm, and the width from 0.6 to 1.3 cm. The seed is usually oblong, ventrally grooved, with a small embryo, and with a hard endosperm made of a cellulose deposit on the inside of the cell walls. As it is also known that date seeds contain valuable bioactive compounds, utilization of this by-product is highly desirable for the date industry. Seed of date is a cheap fiber in the diet and considered as a potential source of antioxidants. As such seeds can be used as functional food additives. Moreover, milled seeds are consumed as decaffeinated coffee by Arabs. Furthermore, date seeds are considered as waste and used as animal feed.Epidemiological studies have consistently shown that high fruit and vegetable consumption is associated with a reduced risk of several chronic diseases, such as coronary heart disease, cardiovascular disease, cancers, atherosclerosis, neurodegenerative diseases (such as Parkinson and Ahlzeimer), and inflammation, as well as aging. This is attributed to the fact that these foods may provide an optimal mixture of phytochemicals such as dietary fiber, natural antioxidants such as vitamins C, E, and beta-carotene, and phenolic compounds. Interestingly, thepeel and seed fractions of some fruits possess higher antioxidant activity than the pulp fraction . Date seeds appear to fit well into this category.Several studies have reported the advantages of the incorporation of date seeds into animal diets. Some of these advantages include increased weight gain, improved feed efficiency, and improved meat palatability. Adding date seed to the starter and finisher diets improved body weight gain, feed conversion, and growth performance, comparable to the cornesoybean meal diet of broiler chicks. Results show that the date seed can be included at 10% in broiler diets to support and enhance growth performance. Also, studies show that a feeding treatment with normal date seeds (7-14%) significantly increased the testosterone in plasma, and the body weight of rats. The protein of date seeds has a higher concentration of lysine, which is often thelimiting amino acid in diets based on cereals.In this study, mebrun type dates were used and the seeds of mebrun dates were roasted in different times (5 min, 10 min, 15 min) at constant tempreture (2000C) with precision coffee roaster. Then, roasted and unroasted seeds were milled. Extracts for the usage in the assay were prepared. 80% ethanol was used as suitable solvent on the basis of liteature. Total phenolics and total antioxidant activity in roasted coffee powder, unroasted seed flour and the brews from roasted powders were measured by spectrophotometric analysis. Total phenolics were determined by Folin- Ciocalteu method. Results were expressed by mg gallic asid/ 100 g dry matter. In order to determine the antioxidants activity; DPPH Free Radical Scavenging Capacity and Cupric Reducing Antioxidant Capacity assays were performed. Results were expressed through TROLOX equvalent. Total phenolic content and total antioxidant capacity values indicated that seed flour were significantly higher. When compared to rosted and unroasted flour, total phenolic content decreased with roasting effect. Same results were obtained from brew samples. Unroasted brews showed the highest total phenolic content and antioxidant capacity and 15 min. roasted brews showed the least TPC and antioxidant capacity. In regards to the total antioxidant capacity methods, CUPRAC assay gave higher responses than the DPPH assay in accordance with the literature. The corrlation coefficients between the assays were calculated and the significance of the assays were statistically analyzed. The bioaccessibility of phenolics from roasted and unroasted powder and brews was assessed by in vitro gastro-intestinal digestion procedure that simulates the physiochemical and biochemical changes that occur in the gastrointestinal tract. Since in vivo studies on humans and animals are not preferred due to the limitations such as complexity, expensiveness and ethical reasons, in vitro digestion assays provide rapid and simple methods to evaluate phytochemical stability in food matrices. Samples were collected prior to digestion (initial), after gastricdigestion (post-gastric, PG), and after intestinal digestion (serum-available, IN; nonserum-available, OUT) and analyzed using spectrophotometric assays. The percent recoveries were calculated as the proportions of the values obtained for PG, IN and OUT fractions to the initial values. Results from in vitro digestion demonstrated that phenolic acids were found to be stable in gastric digestion due to acidic conditions. At the end of the study, date seeds appeared to have a high phenolic content and antioxidant capacity However, they were affacted by the high content roasting and showed reduction in the antioxidant capacity and total phenolic content. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Gıda Mühendisliği | tr_TR |
dc.subject | Food Engineering | en_US |
dc.title | Endüstriyel bir atık olarak hurma çekirdeği; kavurma prosesinin hurma çekirdeği unu ve hurma çekirdeği kahvesinin antioksidan kapasitesi üzerine etkisi | |
dc.title.alternative | Date seed as an industrial waste; effect of roasting on antioxidant capacity of date seed flour and date seed coffee brews | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı | |
dc.subject.ytm | Dates | |
dc.subject.ytm | Stone | |
dc.subject.ytm | Antioxidants | |
dc.identifier.yokid | 10091955 | |
dc.publisher.institute | Fen Bilimleri Enstitüsü | |
dc.publisher.university | İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 419066 | |
dc.description.pages | 80 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |