Müstakil faili belli olmayan adam öldürme suçlarında failin tesbit edilmesi bakımından adli tıp incelemelerinin yeri ve önemi

Abstract

55 VU.OZET Çalışmamızda müstakil failin tespit edilemediği adam öldürme suçlan yönünden TCK nun 463. maddesinin uygulama şartlan ile failin tespitinde adli tıp incelemelerinin etkisi ve önemi incelenmiştir. Maddenin uygulamasına ilişkin tüm şartlar ve tartışmaların beraberinde failin tespit edilememesi durumu üzerinde durulmuş, maddenin uygulama sıklığı ve koşullan da tespit edilmiştir. Konu adli tıp bakımından failin tespit edilememesi açısından önemli görülmüş ve incelenmiştir. İncelemede konunun hukuki ve adli tıp boyutu bir arada değerlendirilmeye çalışılmıştır. Alan çalışması olarak İstanbul Rumeli Yakası'nda kurulu bulunan İstanbul, Beyoğlu, Eyüp ve Bakırköy adliyelerindeki Ağır Ceza Mahkemelerinde (1.11.1996-1.11.1997) tarihleri arasındaki bir yıllık dönemde verilen kararlar incelenmiştir. Bunların içerisinde 463. Madde ile ilgili olanların uygulaması değerlendirilmiştir. Bu arada konumuzun zorunlu bir yönelimi olmasa da adam öldürme suçlanın görünüm biçimleri de tespit edilmiştir. Aynca Adli Tıp Kurumu Başkanıhğı 1. İhtisas Kurulunun 1994 yılı içerisindeki kararlan da incelenerek failin tespiti için istenilen adli tıp incelemeleri ve sonuçlan değerlendirilmiştir.

56 V1L SUMMARY In our work wee studied the conditions of application of the Act 463 of TCK and the effect of the forensic investigation in determining the identity of the perpetrator in case of homicide where the independent perpetrator could not be determined. Besides discussing the conditions and arguments concerning the application of the above Act. the non-determination of the perpetrator. The frequency and the conditions of the application of the Act have been discussed. The criminal Courts for Major Cases Istanbul, Beyoğlu, Eyüp and Bakırköy, all located on the European Side of the Boshporus, have been chosen between 1.11.1996-1.11.1997 (one year) have been studied. The cases where the Act 463 was applied have been evaluated. Although not making up a compulsory part of our study, the forms of appearance of homicides have been included. Further, the decisions of the 1. special Committee of the forensic Institute in 1994 have been studied and the forensic investigation requested to determine the identity of the perpetrator and the results have been evlatuated.