The legitimacy of the Ottoman dynasty in Müneccimbaşı Ahmed Dede`s Camiu`d-Duvel

Abstract

Bu tez, Müneccimbaşı Ahmed Dede'nin evrensel tarihi Camiu'd-duvel üzerinden, bir on yedinci yüzyıl entelektüelinin gözünden Osmanlı hanedanının meşruiyetinin nasıl göründüğünü anlamayı hedeflemektedir. Bu amaçla, hanedanın gücünün meşruiyetini sunarken yazarın kendinden önceki Osmanlı tarihçilerinin geleneğinden farklılıkları incelenmektedir. Osmanlı Devleti'nin kriz ve değişimlerle yüzleştiği bir dönemde yazan Müneccimbaşı'nın eseri Osmanlı gücünün menşei ve onun geleceği hakkında bir elitin görüşlerini incelemek için umut vaat eden bir imkan sunmaktadır. Bu anlamda, her bölümde, ilk olarak, Osmanlı tarih yazımı geleneğinde hanedana meşruiyet kazandırmak başvurulan kullanılan araçların genel bir çerçevesini sunulmakta, sonrasında Müneccimbaşı'nın önceki tarihlerim sunumlarında ufak değişiklikler yaparak bu sunumlara nasıl yeni bir form verdiği incelenmektedir. Münecimbaşı'nın müdahaleleri, varsa değişiklikleri yazarın bağlamına oturtularak yazarın kendi ideolojik amaçları keşfedilmeye çalışılmıştır.

This thesis aims at understanding the image of the Ottoman dynasty in the mind of a seventeenth-century intellectual, Müneccimbaşı Ahmed Dede (d.1702), based on his universal history, Camiu'd-duvel. It investigates the author's various discursive strategies in presenting the legitimacy of the rule of the Ottoman dynasty in the Ottoman historiography. Written in a period when the Ottoman state experienced crisis and transformation, and the Ottoman sultans was exposed to many criticisms and challenges, an intimate officer of the sultan, Müneccimbaşı's account provides an exciting opportunity to examine the attitude of the Ottoman elites about the roots of the Ottoman power and its future. In each chapter, I first offer an overview of the tools that the previous Ottoman historiographical tradition had made recourse to provide the Ottoman dynasty with legitimacy and then discuss Müneccimbaşı's innovative use of these tools and revision of the previous historical presentations in a way that would serve his own ideological purposes.