Show simple item record

dc.contributor.advisorArşiray, Levent
dc.contributor.authorEceoğlu, Arzu
dc.date.accessioned2021-05-08T07:11:26Z
dc.date.available2021-05-08T07:11:26Z
dc.date.submitted2007
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/629090
dc.description.abstractDolmabahçe Sarayı'nın bulundugu alan, bundan dört yüzyıl öncesine kadarBogaziçi'nin büyük bir koyuydu.Osmanlı Kaptan Pasalarının gemilerini demirledikleri, geleneksel denizciliktörenlerinin yapıldıgı bu koy zamanla bataklık haline gelmis ve 17'nci yüzyıldan itibarenbaslayarak doldurulmus, padisahların dinlenme ve eglenceleri için düzenlenen bir`hasbahçe`ye dönüstürülmüstü. Bu bahçede, çesitli dönemlerde yapılan köskler vekasırlar toplulugu, uzun süre Besiktas Sahil Sarayı adıyla anıldı.Besiktas Sahil Sarayı, Abdülmecit döneminde (1839-1861), kullanıssız oldugugerekçesiyle ve 1843 yılından itibaren bölüm bölüm yıktırıldı. Aynı yıllarda,Dolmabahçe Sarayı'nın 15.000 m2'lik bir alanı kaplayan temelleri, mese kazıklar veagaç hasırlar üstünde yükselmeye basladı.Yapımı, çevre duvarlarıyla birlikte 1856 yılında bitirilen Dolmabahçe Sarayı110.000 m2'yi asan bir alan üstüne kurulmus ve ana yapısı dısında onaltı ayrı bölümdenolusmustur. Bunlar saray ahırlarından degirmenlere, eczanelerden mutfaklara,kusluklara, camhane, dökümhane, tatlıhane gibi isliklere uzanan bir dizi içinde, çesitliamaçlara ayrılmıs yapılardır. Bu yapılar arasına Sultan II. Abdülhamid Döneminde(1876-1909) Saat Kulesi ve Veliahd Dairesi arka bahçesindeki Hareket Kösklerieklenmistir.Dönemin önde gelen Osmanlı mimarları Karabet ve Nikogos Balyantarafından yapılan sarayın ana yapısı; Mabeyn-i Hümâyûn (Selâmlık), Muayede Salonu(Tören Salonu) ve Harem-i Hümâyûn adlarını tasıyan üç bölümden olusur. Mabeyn-iHümâyûn; devletin yönetim isleri, Harem-i Hümâyûn; Padisah ve ailesinin özel yasamı,bu iki bölümün arasında yer alan Muayede Salonu'ysa; Padisah'ın devlet ilerigelenleriyle bayramlasması ve kimi önemli devlet törenleri için ayrılmıstır.Tüm yapı, bodrumla birlikte üç katlıdır. Biçimde, ayrıntılarda ve süslemelerdegözlenen belirgin batı etkilerine karsılık bu saray, bu etkilerin Osmanlı ustalarcayorumlanmıs bir uygulamasıdır. Öte yandan, gerek kurulus gerekse oda ve saloniliskileri açısından geleneksel Türk evi plan tipinin çok büyük boyutlarda uygulandıgıbir yapı bütünüdür. Beden duvarları tastan, iç duvarları tugladan, dösemeleri ahsaptanyapılmıstır. Çagın teknolojisine açık olan saraya, 1910-12 yıllarındaysa elektrik vekalorifer sistemi eklenmistir. 45.000 m2'lik kullanılır döseme alanı, 285 odası, 46salonu, 6 hamamı ve 68 tuvaleti vardır. Dösemelerin ince isçilikli parkelerinin üstünde,önce sarayın dokumevinde, sonra da Hereke'de dokunmus 4454 m2 halı serilidir.Padisahın devlet islerini yürüttügü Mabeyn; islevi ve görkemiyle DolmabahçeSarayı'nın en önemli bölümüdür. Giriste karsılasılan Medhal Salon, üst kat ile baglantıyısaglayan Kristal Merdiven, elçilerin agırlandıgı Süfera Salonu ve padisahın huzurunaçıktıkları Kırmızı Oda; imparatorlugun tarihsel görkemini vurgulayacak biçimdesüslenmis ve dösenmistir. Üst katta yer alan Zülvecheyn Salonu; padisahın Mabeyn'dekendine özel olarak ayrılmıs dairesine bir tür geçis mekanı olusturmaktadır. Bu özeldairede, padisah için mermerleri Mısır'dan getirilmis görkemli bir hamam,çalısabilecegi oda ve salonlar bulunmaktadır.Harem ve Mabeyn bölümleri arasında yer alan Muayede Salonu; DolmabahçeSarayı'nın en yüksek ve en görkemli parçasıdır. 2000 m2'yi asan alanı, 56 sütunu,yüksekligi 36 m.yi bulan kubbesi ve bu kubbeye baglı yaklasık 4,5 tonluk ngiliz yapımıavizesiyle bu salon, sarayın diger bölümlerinden belirgin bir biçimde ayrılmaktadır.Salon, bodrumdaki tesislerden elde edilen sıcak havanın sütun diplerinden içeriverilmesiyle ısıtılmakta, böylelikle soguk mevsimlere rastlayan törenler daha sıcak biratmosferde yapılabilmekteydi. Geleneksel bayramlasma töreni günlerinde, TopkapıSarayı'nda bulunan altın taht bu salona getirilerek kurulur ve padisah bu tahtta devletileri gelenleriyle bayramlasırdı. Galeriler ise elçilik görevlilerine, Saray Orkestrası'na,bay ve bayan konuklara ayrılmıstı.Dolmabahçe Sarayı'nın Batı etkileri altında, Avrupa saraylarından örnekalınarak yapılmıs bir saray olmasına karsılık, islevsel kurulusu ve iç mekan yapısında?Harem?in eskisi kadar kesin çizgilerle olmasa da ayrı bir bölüm olarak kurulmasınaözen gösterilmistir. Ancak Topkapı Sarayı'nın tersine, Harem, artık saraydan ayrıtutulmus bir yapı ya da yapılar toplulugu degildir; aynı çatı altında, aynı yapı bütünlügüiçinde yerlestirilmis özel bir yasama birimidir.Dolmabahçe Sarayı'nın yaklasık üçte ikisini olusturan Harem Bölümü'ne,Mabeyn ve Muayede Salonu'ndan geleneksel ayrımı vurgulayan demir ve ahsapkapılarla kesilmis koridorlardan geçilmekte, bu bölümde Bogaziçi'nin yansımalarıylaaydınlanan salonlar, sofalar boyunca padisahların, padisah eslerinin, çesitli görevleriolan kadınların, sehzade ve sultanların yatak odaları, çalısma ve dinlenme odalarısıralanmaktadır. Valide Sultan Dairesi, Mavi ve Pembe Salonlar, Abdülmecid,Abdülaziz ve Resad tarafından kullanılan odalar, Cariyerler Bölümü, Kadınefendiodaları, Büyük Atatürk'ün çalısma ve yatak odası, sayısız degerli esya, halı, levha, vazo,avize, tablo gibi sanat yapıtları Harem'in ilginç ve etkileyici parçalarını olusturmaktadır.Dolmabahçe sarayı renk açısından önemli bir yapıya sahiptir. Tarihimizin engösterisli ve en rnkli sarayıdır. Dönemin zenginligine uygun olarak insa edilmistir.Kullanılan renk ve desenler de bunu çok güzel yansıtmaktadır. Sıcak ve soguk renkleruyum içinde bir arada kullanılmıstır. Mimari bu sarayda gerek tavan bezemeleri gerekislemeler nedeni ile net olarak algılanamamaktadır.Dolmabahçe sarayı konumu açısından dogu ısıgını almaktadır. Bunun en güzelörneklerini giris kısmında mabeyn salonunda görmekteyiz. Diger salonlar da plansalolarak ele alındıgında aldıkları ısıgın özelliklerini tasımaktadırlar. Renkler dörtsalondada birbirine büyük oranda benzemektedirler ve çogu yerde aynı renklerkullanlmıstır. Sadece mavi salon adıyla baglantılı olarak mavi rengin her tonunufazlasıyla barındırmaktadır.
dc.description.abstractThe white palace itself, rises before us, a majestic facade of balconies andcolumns. The visitor may freely photograph all exterior aspects of the palace. Within,porters will gladly mind one's cameras for the duration of the visit to the rooms and statechambers of the palace, as photography is not allowed inside the palace. In the foyer,tickets are presented to attendants, cameras are checked, and when a sufficient numberof visitors have gathered, an authorized attendant will lead the way into the palace.The magnificence of the palace is at once apparent. Begun in 1844 and completed in1856, the expense of the construction of Dolmabahce Palace amounted to five millionOttoman goId liras. In today's currency, this would be the equivalent to one hundredmillion U.S. dollars.HALL OF ENTRYIn the first hall, hangs a magnificent Baccarat crystal chandelier. There are 36similar ones throughout the palace: the hall fairly glitters from the reflections of thisgreat chandelier and from the crystal light fixtures rising from floor to ceiling in the fourcorners of the room, an impressive floor fixture with 30 lamps, and two more crystalfixtures on bases. The two large vases on this side of the opposite door at the foot of thestairs leading to the second floor and beautiful picture vases to the right and the left andin the middle of this hall, are products of the Yildiz Porcelain Factory at Istanbul. Thehall is called the ?Medhal Salonu? meaning ?entrance hall?. In the past, there were notables in this Middle Hall. Now there is a balsam table with bronze carvings. It supportsdark blue and gold-coloured Sevres vases bearing the initials of Abdulmecit.As we move towards the stairs rising opposite us, we are immediately impressedby the overall magnificence of our surroundings. The staircases together with its crystalornamented handrails, the gilt carvings, the carpets, and the chandelier hanging highabove with its almost indescribable beauty, is virtually unique. It is like no ordinarystaircase. A few steps above the lower floor, there is landing. The railing of this splendidstairway is made all of crystal. Two vases, on stands at the back of the folding screen atthe beginning of the first section of stairs, are Japanese.A glass folding screen, and a large upper story Maben Salonu (private apartmentof the palace) are before us as we go upstairs to the entry there. The two big vases at twosides of the stairs are Sevres work. Besides these two vases, two huge elephant tusksmay be seen, again in opposing positions. These are decorated with silver branches.Silver bowls and candlesticks hang upon them. They are presents of the governor of theHedjaz when that part of Arabia was a province of the Ottoman Empire.THE MABEVN HALLUpon passing the folding screen and entering the salon, we enter an atmosphereof magnificence, spaciousness, richness and lavish a dornment. As in the downstairs ofMedhal Salon, a great Baccarat chandelier hangs exactly in the centre of the chamber.Eyes lifted to look upon the chandelier, will be surprised and delighted by the carvedand sculptured golden decoration of the ceiling. It is the work of the best Italian andFrench artists of its age. This centre chandelier is complimented by four corner Baccaratlighting fixtures, each possessing 30 lamps. The parts framing the four big openfireplaces in the room's four corners, are composed of beveled crystals by the thousands.Throughout all hours of the day, the light and colour reflected by these decorationsmake changing patterns whenever they may strike the walls. The whole effect here, isdelightfully one of crystals.In the centre of the room the large carpet, whose dimensions are 17 by 6,5metres, is Turkish and from the famous Hereke factory. The visitor would do well tolook through the windows of two closed doors at the right hand of the entrance. Within,he will see a table with silver flowers on a fruit pot, and many comfortable chairscovered with blue damask. This is the informal dining hall. More formal dinner partieswere not held here, but in other halls.Also in this salon are two big silver braziers called ?mangal? and two enormouswhite bear skins. These great skins are placed, symmetrically in relation to the twobraziers. The skins are gifts of Russian Czar Nicholas II to the Sultan. One of them isplaced in front of the entry of the hall. The other, in a corresponding place, just a littlefurther away.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectİç Mimari ve Dekorasyontr_TR
dc.subjectInterior Design and Decorationen_US
dc.titleDolmabahçe Sarayı`nda dört büyük salonda iç mimaride kullanılan renkler
dc.title.alternativeThe colors used in the interior architecture of the four halls od Dolmabahçe Palace
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentİç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Ana Bilim Dalı
dc.identifier.yokid353257
dc.publisher.instituteFen Bilimleri Enstitüsü
dc.publisher.universityİSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid237114
dc.description.pages108
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess