Sağlık çalışanlarında uyku kalitesi, tükenmişlik sendromu ve iş doyumu

Abstract

Çalışmak; kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal iyilik düzeyini belirleyen en önemli etmenlerden biridir. Çalışanların motivasyon düzeyleri, iş yerindeki verimlilikleri, kaliteli bakım verebilmeleri ve yüksek performans gösterebilmeleri gibi birçok önemli faktör çalışma düzeninden etkilenmektedir.Çalışanların fiziksel, biyolojik ve psiko-sosyal olarak tam bir iyilik halinde bulunabilmeleri için yeterince uyuması, iş, sosyal ve aile yaşamlarına yeterince vakit ayırması gerekmektedir. Yoğun ve sık aralıklarla çalışıyor olmak, kişilerin tükenmesine ve iş doyumunun azalmasına neden olmaktadır. Bundan dolayı, iş yerlerinin çalışma düzenlerini, çalışma ve dinlenme saatlerini iyi ayarlaması gerekmektedir. Bu düzenlemeleri yapabilmek için de öncelikle çalışanların uyku düzeyleri, tükenmişlik ve iş doyumu düzeylerinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenlere dayanarak gerçekleştirilen bu araştırmanın amacı; sağlık çalışanlarında uyku kalitesinin, tükenmişlik ve iş doyumu üzerine etkilerini belirlemektir. Araştırmada veri toplama yöntemi olarak anket kullanılmış ve 450 sağlık çalışanına uygulanmıştır. Çalışmadan elde edilen verilerin istatistiksel analizi için SPSS 20 paket programı kullanılmıştır. Öncelikle; uyku kalitesi, tükenmişlik ve iş doyumu ölçeklerinin, katılımcılarım sosyo-demografik özellikleri açısından farklılık gösterip göstermediği incelenmiştir. Sonrasında ise uyku kalitesinin tükenmişlik ve iş doyumu üzerine etkilerinin incelenmesi için regresyon, tükenmişlik ve iş doyumu arasındaki ilişkinin incelenmesi için ise korelasyon analizinden yararlanılmıştır.Araştırmada elde edilen sonuçlara göre uyku kalitesinin tükenmişlik üzerindeki etkisinin görece düşük olduğu ancak iş doyumu üzerindeki etkisinin ise yeterli seviyede olduğu belirlenmiştir. Tükenmişlik ve iş doyumu arasındaki ilişkinin ise yeterli seviyede negatif bir ilişki olduğu sonucuna varılmıştır. Araştırmada elde edilen sonuçların, sağlık çalışanları ve yöneticiler açısından yönlendirici ve yol gösterici nitelikte olacağı düşünülmektedir.

Working is one of the leading factors that define the level of physical, mental and social well-being of people. Working order is influential on many significant factors such as workers' motivation level, efficiency and capability to provide good-quality health-care service and deliver high performance in working place. Workers need to sleep sufficiently and spare enough time to their work, social and family life so that they can have physical, biological and psycho-social well-being thoroughly. Working intensively and at frequent intervals cause people to get burnout and have lesser job satisfaction. Therefore, working places are required to arrange their working order and working and resting time well. In order to make these arrangements, it is initially necessary to define workers' levels of sleep, burnout and job satisfaction.The aim of this research that has been made considering the above-mentioned reasons is to define the effects of sleep quality on health-care workers' burnout and job satisfaction. In the research, questionnaire has been used as data collection tool and it has been applied to 450 health-care workers. For the statistical analysis of the data obtained from this study, SPSS 20 package program has been used. Firstly, it has been examined whether the scales of sleep quality, burnout and job satisfaction show difference in terms of the respondents' socio-demographic characteristics. Then, regression analysis has been used for investigation of the effects of sleep quality on burnout and job satisfaction while correlation analysis has been utilized for examination of the relation between burnout and job satisfaction.According to the results of this research, it has been discovered that the effect of sleep quality on burnout is relatively low, but it has a sufficient impact on job satisfaction. Also, it has been concluded that there is a negative relation between burnout and job satisfaction at a sufficient level. It is thought that the results obtained from this study are directing and guiding for health-care workers and directors.