The politics of fear on Ekşi Sözlük after the reina massacre

Abstract

Korku politikaları kavramı siyasi aktörlerin, vatandaşların tehditleri algılamasında ve politikalara destek vermesinde büyük bir etkisi olduğu söylenen, tehditleri şişirmesine işaret etmektedir. Çalışmaların büyük bir çoğunluğu teröre karşı savaş anlatısını korku politikalarını uygulama yolu olarak tartışmıştır. Siyasi aktörlerin söylemleri dışında, medyadaki söylemler de korkunun yayılmasında önemli bir araç olarak görülmüşlerdir. Şimdiye kadar vatandaşların ve sosyal medyanın korkunun yeniden üretimindeki rolü literatürde oldukça az yer bulmuştur. Bu çalışma Reina katliamını esas alarak teröre karşı savaş söyleminin vatandaşlar tarafından sosyal medyada yeniden üretilip üretilmediğini incelemektedir. Bu çalışma için sosyal medya örneği olarak Ekşi Sözlük incelenmiştir. Norman Fairclough'un üç boyutlu eleştirel söylem analizi Ekşi Sözlük'te yazılmış 28 başlıktaki 280 girdiyi analiz etmek için kullanılmıştır. Bu çalışma teröre karşı savaş söyleminden bazılarının yeniden üretildiği bazılarının ise değişim geçirdiği ikircikli bir tablo gözlemlemiştir. Çalışmanın dikkate değer sonuçlarından biri vatandaşların korku politikalarının uygulanmasını bir tehdit olarak inşa etmeleri olmuştur. Sonuçlar, tehdidin inşasında kimlik, ulusal kimlik, ve ülkedeki siyasi atmosfer gibi birçok faktör olduğunu göstermektedir. Bunun yanında, bu çalışma siyasi aktörlerin tehdit olarak sunduklarının vatandaşlar tarafından her zaman tehdit olarak algılanmayabileceğini ortaya koymaktadır. Anahtar kelimeler: korku politikaları, teröre karşı savaş anlatısı, sosyal medya, Ekşi Sözlük, Reina katliamı, eleştirel söylem analizi

The politics of fear is a concept that refers to the political figures' exaggeration of threats, which has been discussed to have a considerable impact on citizens' perception of threats and support for policies. A vast majority of the studies have discussed the war on terror narrative as a way of implementing the politics of fear. In addition to the narratives of the political figures, media discourses have also been defined as significant tools for mediating fear. Thus far, a relatively small body of literature has been concerned with the role of the citizens and social media in the (re)production of the fear. By drawing from the Reina massacre, this study addresses the (re)production of the war on terror narrative by the citizens in the social media. As a social media example Ekşi sözlük was investigated for this study. Norman Fairclough's three-dimensional conception of critical discourse analysis was used to analyze 280 entries on Ekşi Sözlük. One significant finding of this study is that the implementation of the politics of fear was constructed as a threat. Results show that there are many factors behind for a threat to be constructed by individuals such as identity, national identity, and the political atmosphere of the country. Furthermore, this study shows that what the political figures present as threats are not always perceived as threats by the citizens. Keywords: the politics of fear, the war on terror narrative, social media, Ekşi Sözlük, the Reina massacre, critical discourse analysis