Anormal uterin kanamalarda levonorgestrel salgılayan rahim içi sistem (mirena) ile tedavi etkinliğinin ve yan etkilerinin araştırılması

Abstract

Anormal uterin kanama prevalansı reprodüktif çağda %9-30 arasındadır.Jinekolojipolikliniğine başvuran hastaların %15-20'si kanama bozuklukları nedeniyleolmaktadır.Jinekolojik operasyonların %25-50'si de bu nedenle yapılmaktadır.Anormal uterinkanamalar; organik nedenli olanlar ve disfonksiyonel uterin kanamalar olarak iki ana grubaayrılır.Disfonksiyonel uterin kanamaların %80'ini menometroraji oluşturur.Bu şikayetlegelen hastaların %60-70'inde menoraji nedeniyle demir eksikliği anemisi mevcuttur ve %60'ı5 yıl içinde bu şikayet nedeniyle opere olmaktadır.Bu nedenle kanama bozukluklarınıntedavisinde çeşitli yöntemler geliştirilmiştir.Özellikle genç hastalarda daha az invazivyöntemler geliştirilmesine rağmen histerektomi hala kesin tedavi yöntemi olmaya devametmektedir. Menapoz çağındaki kadınlar için operasyon iyi bir seçenek olabilir ancakpremenapoz ve daha genç hastalarda kalıcı ve kesin tedavi için başka yöntemlere ihtiyaçduyulmaktadır.1990 yılında Finlandiya'da geliştirilen ve 2000 yılında tüm dünyada FDA( İlaç ve GıdaDairesi) onayı alarak kullanımı yaygınlaşan Levonorgestrel içeren rahim içi araç ( Mirena®,Lerias OY, Turku, Finland) son yıllarda jinekolojideki en önemli gelişmelerden biriolmuştur.Kontrasepsiyon'un yanında menoraji ve hormon replasman tedavisinde de kullanımendikasyonu almıştır.Ayrıca endometriozis, endometrial hiperplaziler, adenomiyozis veleiyomiyomalarda da tedavi edici özellikleri olduğu birçok çalışmayla gösterilmiştir.Biz bu çalışmamızda LNG-RIA'ı anormal uterin kanama semptomlarını gidermedeki etkinliği, hasta memnuniyeti ve yan etkileri açısından karşılaştırdık.

Abnormal uterine bleeding prevalence is between 9-30% at the reproductive age. 15-20% of the patient who applies to the gynecology polyclinic has complaints of bleeding disorders. 25-50% of gynecologic operations are performed due to these disorders. Abnormal uterine bleeding presents in two separate types; 1) organic and 2) dysfunctional uterine bleeding. Menometrorhagia constitutes 80% of dysfunctional uterine bleeding. 60-70% of patients have iron deficient anemia due to menorrhagia and 60% of the patients are operated on for this complaint in five years time. Various methods have been developed for the treatment of bleeding disorders. Although more non invasive methods are being developed especially for young patients? hysterectomy is still present as a definite treatment method. Operation can be a good option for women in the premenopausal period however there is necessity for other methods for definite treatment in younger premenopausal patients.Levornorgestrel IUD( Mirena®, Lerias OY, Turku, Finland) was developed in Finland at 1990 and was approved by the FDA and began to be widely used at 2000 and became one of the most important improvements in gynecology. It is used with indications of menorragy and hormone replacement is addition to contraception. Also it was shown to be therapeutic in many studies in cases of endometriosis, endometrial hyperplasia, adenomyosis and leiomyoma.In this study we evaluated the LNG-IUD in means of efficiency in abnormal uterine bleeding symptoms, patient satisfaction and side effects.