Yenidoğan sepsisi tanısında prokalsitonin, CRP ve IL-6`nın karşılaştırılması
dc.contributor.advisor | Dilmen, Uğur | |
dc.contributor.author | Yilmaz, Cahide | |
dc.date.accessioned | 2021-05-07T11:42:54Z | |
dc.date.available | 2021-05-07T11:42:54Z | |
dc.date.submitted | 2001 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/616308 | |
dc.description.abstract | ÖZET Yenidoğan sepsisinde erken tanı için PCT'nin önemini belirlemek amacıyla yapılan bu çalışmada 13.08.2000-25.02.2001 tarihleri arasında FÜTF Hastanesinde Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde sepsis tanısıyla izlenen 16 yenidoğan, PCT, IL-6 ve CRP değerleri açısından enfeksiyonu olmaksızın başka hastalıklar nedeniyle izlenen 16 yenidoğanla karşılaştınlmıştır. 1) Yenidoğan ünitemize hastanemizde doğan, Ankara ve çevre illerdeki çeşitli hastanelerden gelen, preterm ve term bebekler kabul edilmektedir. Hastanemizde doğan bebekler yakın takip ve kontrole alındıkları için erken sepsisli vakalarımızın çoğu (8 vakadan 7si) kendi hastanemizdeki bebekleri içeriyordu. Geç neonatal sepsisli 8 vakadan 6 sim hastanemiz dışından gelen yenidoğanlar oluşturuyordu. 2) Çalışmamızda sepsisli vakalarla, kontrol grubunun özellikleri ve predispozan faktörler kıyaslandığında EMR'nin sepsis grubunda daha yüksek olduğu görülmüştür(sepsisli vakalarda % 25). 3) Sepsis vakalarında takipne, taşikardi, hepatomegali, abdominal distansiyon, apne, yenidoğan reflekslerinin azalması gibi klinik bulguların kontrol grubundan istatiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunması Töller'in 1982'de yenidoğan sepsisinin erken tanısı için geliştirdiği skorlama sistemindeki kriterlere uyum göstermekteydi. Sepsis ve kontrol grubu ateş, hipotermi ve hipertermi açısından değerlendirilmiş, iki grup arasında istatiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştı, yine de kontrol grubunda sayısal olarak hipertermik hasta sayısı fazlalığı dikkat çekici idi. Bu durum da kontrol grubunda hipernatremik dehidratasyon vakalarının bulunması (5-vaka) ile izah edilebilir. 4) Vakaların 8'i erken 8'i geç neonatal sepsis olup (l'i nozokomiyal enfeksiyon), kan kültüründe üreme olan vaka sayısı 2 (% 12.5), idrar kültüründe üreme olan vaka sayısı 2 (% 12.5), diğer kültürlerinde üreme olan vaka sayısı ise 3 (% 18.8) idi. 5) Sepsis grubunda antibiyotik tedavisi olarak genellikle sefotaksim + amikasin (12 vaka ile %75'inde) verilmiş, 3 vakada intravenöz immunglobülin ve diğer 3 vakada ise taze kan transfüzyonu uygulanmıştır. 376) Erken neonatal sepsis tanısında IL-6 ve CRP istatistiksel olarak anlamlı bulunurken; erken ve geç sepsis ayrımında sadece IL-6 anlamlı bulunmuştur. IL-6 düzeylerinin sepsis grubunda 0-5. Günlerde; CRP'nin ise, 1-5. günlerde istatiksel olarak anlamlı farklılık göstermesi tedaviye cevabm izlenmesinde bu markerlerin değerli olabileceği düşüncesini doğurmuştur. 7) Sepsis grubunda 16 vakadan sadece 6'smın doğumun 0 ve 1. gününe ait PCT değerleri vardı. Bir vaka haricinde tümünde yaşamın 24. saatindeki PCT düzeyleri pik değerlere ulaşmıştı. Özellikle pik yapan 2 vakadan birincisinde 0 ve 1. gün değerleri sırasıyla 0,16 ng/mL / 7.28 ng/mL, ikinci vakada sırasıyla 0,39 ng/mL / 32.3 ng/mL idi. Özellikle üç vakanın da 24. saatteki değerleri çok yüksekti, sırasıyla 4.33 ng/mL, 7.28 ng/mL, 32 ng/mL idi. 8) PCT nin sepsis ve kontrol grubunda istatiksel bir farklılık göstermemesi erken tanıda PCT nin anlamlı olmadığı sonucunu doğurmakla birlikte sınırlı sayıda da olsa sepsise eşlik eden neonatal pnömoni vakalarından 1 vaka hariç diğerlerinde PCT değerleri yüksek bulunmuştu. Yine kontrol grubunda YGT tanısı alan beş vakadan bir vaka hariç hepsinde PCT değerleri yüksek bulundu. 9) PCT' nin yenidoğan sepsisli vakalarımızda erken tamda anlamlı bulunmamış olmasına rağmen, yenidoğan pnömonisinde geniş vaka sayılı çalışmalarla netliğe kavuşması gerekir. RDS' li yenidoğan vakalarında PCT sınırlı olsa da yükseldiği bilinmekle birlikte, YGT ile PCT ilişkisi henüz bilinmemekte olup bizim çalışmamızda kontrol grubunda beş YGT vakasının bulunması, sonuçlarımızı etkilemiş olabileceğini akla getirir. 38 | |
dc.description.abstract | ABSTRACT For investigation of importance of PCT in early diagnosis of neonatal sepsis and compare with IL-6 and CRP. We studied 16 neonates with sepsis and 16 neonates with problems other than neonatal sepsis as control group. In the neonatal sepsis group 8 neonates were diagnosed as early sepsis and 8 late sepsis. Blood cultures were positive in 2 cases (%12.5), urine cultures were positive in 2 cases (%12.5) and other cultures different than blood and urine were positive in 3 cases (%18.8). In conclusion, in the diagnosis of early neonatal sepsis, İL-6 and CRP were found to be statistically significant but only İL-6 was found to be usefull in the differentiation of early and late neonatal sepsis. In sepsis group we had PCT results of only 6 cases in the 1 hour just after birth and at 24 th hour. Except one, all of PCT values were found to be reached peak levels. PCT was found unvaluable for the early diagnosis of neonatal sepsis because there is no significant difference in PCT values between control and sepsis group. We had 4 neonatal pneumonia patients also with sepsis diagnosis PCT levels were found to be high except one. We know that in RDS, PCT levels were slightly higher than normal. But there is no available information about relationship between wet-lung and high PCT values. So 5 patients in the control group with the diagnosis of wet lung may effect the results. These results are needed much more studies to clarify wet-lung and PCT relationship. 39 | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları | tr_TR |
dc.subject | Child Health and Diseases | en_US |
dc.title | Yenidoğan sepsisi tanısında prokalsitonin, CRP ve IL-6`nın karşılaştırılması | |
dc.title.alternative | Comparation of procalcitonin, CRP and IL-6 in diagnosis of newborn septicemia | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 109010 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | FATİH ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 107940 | |
dc.description.pages | 343 | |
dc.publisher.discipline | Diğer |